7.000 Yıllık 'Uzaylı' Figürü Kuveyt’te Bulundu: Antik Dünyanın Sırrı Çözülüyor mu?

7.000 Yıllık ‘Uzaylı’ Figürü Kuveyt’te Bulundu: Antik Dünyanın Sırrı Çözülüyor mu?

Kuveyt’te 7.000 yıllık bir kil figür keşfedildi. Antik Mezopotamya'ya ait bu 'uzaylı benzeri' figür, tarih öncesi kültürlerin sırlarını ve sanatsal mirasını yeniden gündeme getiriyor
Aralık 18, 2024
konu yorum

Kuveyt’te 7.000 Yıllık Kil Figür Keşfi: Eski Mezopotamya’nın “Uzaylı” Görünümlü Sanatı

Kuveyt’teki arkeologlar, modern uzaylı tasvirlerini andıran 7.000 yıllık bir kil figür keşfetti. Ancak, bu figürün doğaüstü bir görünüm sergilemesine rağmen, bu tarz sanatsal eserler antik Mezopotamya’da oldukça yaygındı. Yine de, bu buluntu Kuveyt’te ve Arap Körfezi’nde keşfedilen türünün ilk örneği olma özelliği taşıyor.

Küçük ve incelikle işlenmiş figür başı; eğimli gözleri, yassı burnu ve uzatılmış kafatasıyla dikkat çekiyor. Bu benzersiz eser, 2024 yılı kazı sezonunda, Kuveyt’in kuzeyindeki Bahra 1 adlı tarih öncesi yerleşim alanında ortaya çıkarıldı. Polonya-Kuveyt ortak ekibi tarafından 2009’dan bu yana kazı çalışmaları yürütülen Bahra 1, M.Ö. 5500-4900 yılları arasında varlığını sürdürmüş Arap Yarımadası’nın en eski yerleşimlerinden biri olarak biliniyor.

O dönemde Bahra 1, Mezopotamya kökenli Ubaid Kültürü tarafından iskan edilmişti. , özgün çömlekleri ve “uzaylı benzeri” figürleriyle tanınıyor. Ubaid toplumu, M.Ö. 6. binyılda Arap Körfezi’nde Neolitik toplumlarla etkileşime girerek bölgeyi adeta bir kültürel buluşma noktası haline getirmişti. Bahra 1 kazı ekibinin küçük buluntulardan sorumlu lideri Agnieszka Szymczak’a göre, bu etkileşimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan sanatsal eserler, yeni keşfedilen figür gibi nadir örnekler barındırıyor.

7.000 Yıllık 'Uzaylı' Figürü Kuveyt’te Bulundu: Antik Dünyanın Sırrı Çözülüyor mu?
Irak Müzesi’ndeki Ur, Irak’tan, Ubeyd dönemine, M.Ö. 4000 civarına tarihlenen, bir çocuğu emziren “kertenkele başlı” bir kadın heykelciği. (Görsel: Osama Shukir Muhammed Amin FRCP(Glasg) via Wikimedia

Szymczak, Live Science’a gönderdiği e-postada, bu keşfin ekip için büyük bir sürpriz olduğunu belirtiyor: “Bu figür, yalnızca Bahra 1’de çıkarılan 1.500’den fazla küçük buluntu arasındaki ilk örnek değil, aynı zamanda tüm Arap Körfezi bölgesinde de türünün ilki.” İlginç olan bir diğer detay ise figürün Mezopotamya çamurundan yapılmış olması. Bölgeye özgü “Coarse Red Ware” seramiklerinden farklı olan bu malzeme, Ubaidlerin geleneklerini Körfez bölgesine aktif olarak taşıdığını gösteriyor.

Ubaid Figürlerinin Gizemli Yüz Hatları

Chicago Üniversitesi yayınlarına göre, Ubaid figürleri bazen “kertenkele başlı,” “kuş benzeri” veya “yılanımsı” olarak tanımlanıyor. Yeni keşfedilen figür başının da sembolik bir anlam taşıdığı düşünülüyor. Ancak bu buluntu, Mezopotamya’daki benzer figürlerin çoğunun aksine, mezarlar gibi özel alanlarda değil, sıradan bir faaliyet bölgesinde bulundu.

Figürle ilgili yorum yapan Belçika’daki Ghent Üniversitesi’nden Yakın Doğu arkeoloğu Aurelie Daems, bu keşfin Ubaid kültürünün ritüel ve sosyal pratiklerine dair soruları aydınlatma potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor. Daems’e göre bu figür, aynı zamanda tarih öncesi Körfez ve Mezopotamya arasındaki ilişkilerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Ubaid figürlerinin sıra dışı yüz hatlarını açıklamaya çalışan çeşitli teoriler mevcut. Bunlardan biri, figürlerin “kafatası şekillendirme” pratiğini temsil ettiğini öne sürüyor. Mezopotamya’da bulunan iskelet kalıntıları, Ubaid toplumunda bu uygulamanın yaygın olduğunu gösteriyor. Bebeklerin yumuşak kafataslarının bandajlarla sarılmasıyla elde edilen bu şekillendirme, toplumda kimlik, sınıf ya da özel bir gruba aidiyet sembolü olarak kullanılmış olabilir. Bu uygulamanın kökeni, M.Ö. 8. ve 7. binyıllarda İran’a dayandırılsa da, Ubaid kültüründe M.Ö. 5. binyılda zirveye ulaşmıştır.

Kazılar Devam Ediyor

Bahra 1’deki kazı çalışmaları ve yeni keşfedilen kil figür başı üzerine yapılan analizler devam ediyor. Bu figür, yalnızca Ubaid kültürü hakkında yeni sorular sormamıza olanak tanımakla kalmıyor, aynı zamanda Mezopotamya’nın sanatsal ve kültürel mirasının sınırlarının ne kadar geniş olduğunu da bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kaynak: livescience.com

Latest from BİLİM

HTŞ lideri Goloni’nin gücü Suriye Milli Ordusunu dağıtmaya yeter mi?
Önceki Hikaye

HTŞ lideri Goloni’nin gücü Suriye Milli Ordusunu dağıtmaya yeter mi?

Çin Alman sanayisini nasıl yaktı Milliyetçilik küllerinden doğacak
Sonraki Hikaye

Çin Alman sanayisini nasıl yaktı Milliyetçilik küllerinden doğacak

GitTop

Don't Miss