Freud’un Rüyaların Yorumu: Rüyaların Gizli Dili ve Bilinçdışı

Freud’un Rüyaların Yorumu: Rüyaların Gizli Dili ve Bilinçdışı

Freud’un Düşlerin Yorumu eseri, rüyaların bilinçdışı arzuların yansıması olduğunu savunur. Bu yazıda Freud’un rüya analiz yöntemleri, Irma’nın Enjeksiyonu örneğiyle detaylı biçimde ele alınıyor.
Nisan 15, 2025
konu yorum

Freud, “” adlı eserinde, düşlerin insan zihninin faaliyetlerine ulaşmada “kraliyet yolu” olduğunu savunur. O dönemde hâkim olan bilimsel anlayış, düşleri anlamsız fizyolojik artıklar olarak görüyordu. bu dogmaya meydan okur; düşlerin ruhsal süreçlerin sembolik yansımaları olduğunu ve ciddi psikolojik anlamlar taşıdığını ileri sürer.

  1. ve 20. yüzyılın başındaki bilim insanları, düşleri sadece bedensel işaretlerin zihne semboller yoluyla yansıması olarak açıklıyordu. Bu da düşleri, uykudaki kas seyirmelerinden farksız, anlamdan yoksun şeyler olarak tanımlıyordu. Böyle bir yaklaşım, düş yorumunun gereksiz olduğu sonucuna varıyordu.

Freud ise insanların, bilimsel bakışa rağmen, düşlerin anlam barındırdığına dair güçlü bir sezgiye sahip olduklarını gözlemler. Bu sezgiye göre düşler, gizlenmiş düşüncelerin maskelenmiş biçimleridir.

Freud, dönemin bilim çevrelerinde yaygın iki yorum yöntemini eleştirir:

  • Sembolik Yorum: Düşün tamamı bir alegori gibi ele alınır ve anlamlı bir hikâyeye dönüştürülmeye çalışılır. Ancak bu yöntem, karmaşık ve kaotik düşleri açıklamakta yetersiz kalır.

  • Şifreleme Yöntemi: Düş bir şifre gibi çözülür. Her öğeye sabit bir anlam atanır – örneğin rüyada bir mektup görmek her zaman öfkeyi simgeler gibi. Freud, bu yöntemin bireysel bağlamı göz ardı ettiğini ve mekanik bir yaklaşım sunduğunu belirtir.

Ancak antik Yunanlı düş yorumcusu ’un yöntemini farklı bir yere koyar. Artemidorus, rüya sahibinin mesleği, yaşı, sağlık durumu gibi kişisel bilgilerin yorumda hayati önem taşıdığını söyler. Freud, bu yaklaşımın kendi yöntemine yaklaştığını belirtir: Çünkü düşlerin anlamı, kişisel yaşamla ve bilinçdışıyla derinlemesine ilişkilidir.

Freud’un düş yorum yöntemi, ve kendiliğinden gözlem üzerine kuruludur. Düş gören kişi, düşün parçalarını tek tek ele almalı ve bu parçalara dair aklına gelen her düşünceyi, yargılamadan serbestçe ifade etmelidir. Bu süreçte kişi, eleştirel aklını askıya almalı ve bilinçdışının ortaya çıkmasına izin vermelidir.

Freud bu durumu Alman şair Schiller’in yazma süreciyle ilişkilendirir. Schiller, yaratıcı düşüncelerin özgürce akmasına izin verilmediğinde üretkenliğin engellendiğini söyler. Freud’a göre düş yorumunda da aynı şekilde, yargılayıcı zihni susturmak gerekir.

Düşü anlamlandırmak için Freud, düşün öğelerini parçalara ayırmayı önerir. Her parça, kişinin geçmiş yaşantılarıyla ilişkili çağrışımlarla anlam kazanır. Bu süreçte, analizci yalnızca yönlendiricidir; düşü anlamlandıran, esasen düş sahibidir.

Freud’un yöntemini en iyi anlatan örneklerden biri, “Irma’nın Enjeksiyonu” adlı düş analizidir. Irma, hem hastası hem de ailesiyle yakın ilişki içindeki bir kişidir. Freud, Irma’nın iyileşmemesi karşısında kendisini suçlamaktan kaçınır. Düş, bu suçluluk hissinden kurtulmak ve sorumluluğu başka kişilere –örneğin meslektaşı Otto’ya– atmak için bilinçdışı bir çözüm üretir. Düşte yer alan detaylar, Freud’un geçmişte yaşadığı başarısız tıbbi müdahalelere, cinsel imalar taşıyan çağrışımlara ve mesleki kaygılarına işaret eder.

Düş, yalnızca Freud’un sorumluluktan kaçma isteğini değil; aynı zamanda profesyonel yetkinliğini ispatlama arzusunu da ortaya koyar. Düşteki diğer kişiler –Otto, Dr. M, Irma– Freud’un otoritesini sorgulayan ya da tehdit eden figürler olarak belirmiştir. Düş, onları ortadan kaldırma isteğini, bilinçdışı bir dilek olarak yansıtır.

Freud, tüm bu çözümlemenin sonunda şunu sorar: “Acaba tüm düşler bir dileğin gerçekleşmesi midir, yoksa yalnızca bazıları mı?” Bu soru, onu daha geniş bir teoriye yönlendirir.

Uygunluk Düşleri: Freud, uykuda fiziksel bir ihtiyacın karşılandığı düşleri örnek verir. Örneğin, susuzluk hissedildiğinde, rüyada su içmek bu ihtiyacı giderir ve kişinin uyanmasına gerek kalmaz.

Çocuk Düşleri: Freud’a göre çocukların düşleri, bastırılmamış dilekleri yansıttığı için en saf dilek gerçekleşmeleri örnekleridir. Örneğin, oğlunun bir gezintiye gidememesi üzerine onu rüyasında görmesi gibi.

Kültürel Örnekler: “Rüyamda bile böyle olacağını düşünmezdim!” gibi deyimler, toplumun düşleri bilinçdışı arzuların sahnesi olarak gördüğünü kanıtlar niteliktedir.

Sonuç olarak Freud, düşlerin ne yalnızca anlamsız fizyolojik artıklardan ne de sadece tek bir anahtarla çözülebilecek şifrelerden ibaret olduğunu savunur. Her düş, bireyin bastırılmış arzularını, korkularını ve çelişkilerini içinde barındıran eşsiz bir bilinçdışı haritadır.

Latest from Fatma Esengül

Dar Zamanların Dar Penceresinden Kadın Kimliği

Dar Zamanların Dar Penceresinden Kadın Kimliği

1973’te yayımlanan Ölmeye Yatmak, Adalet Ağaoğlu’nun “Dar Zamanlar” üçlemesine açılan kapı. Bir otel odasında geçen bir buçuk saatlik bir intihar girişiminin ardındaki geriye dönüşler,
Göktaşlarının Sessiz Hikâyesi: Karbonlu Kondritler Neden Dünya’ya Ulaşamıyor?
Önceki Hikaye

Göktaşlarının Sessiz Hikâyesi: Karbonlu Kondritler Neden Dünya’ya Ulaşamıyor?

Freud’s Interpretation of Dreams: The Hidden Language of the Unconscious
Sonraki Hikaye

Freud’s Interpretation of Dreams: The Hidden Language of the Unconscious

GitTop

Don't Miss