Ukrayna’daki saldırı ile ABD içindeki isyan arasında nasıl bir bağ var? Trump, Los Angeles sokaklarında kime ne mesaj veriyor?
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan her kriz, sadece Amerika’nın iç sorunu değildir. Hele konu Trump ve Los Angeles’ta patlak veren isyanlarsa, arka planına küresel mücadeleleri, savaşları ve iktidar hesaplarını yerleştirmek zorundayız. Çünkü bu çağda hiçbir şey yalnızca “olduğu yerde” olmaz. Her patlama, bir zincirin halkasıdır.
1. Los Angeles Yangını Nerden Tutuştu?
Sokaklarda alev alev yükselen öfke, yüzeyde bir protesto gibi duruyor. Ama bu kez mesele polisin bir bireye uyguladığı şiddet değil. Bu kez sokaktaki patlamanın neye karşı olduğu bile net değil. Fakat zamanlaması dikkat çekici: Önce Ukrayna, Rusya’ya bir saldırı gerçekleştirdi. Ardından İstanbul’da Rusya-Ukrayna görüşmeleri yapıldı ve sonuçsuz kaldı. Hemen akabinde Elon Musk’ın açıklamaları ve ardından Los Angeles’ta başlayan isyanlar…
Trump’ın “Ben bu saldırıdan haberdar değildim” açıklaması ve Putin ile yaptığı özel görüşme, bu olayları rastlantı olmaktan çıkarıyor. Zelenskiy’nin “bu planı 16-18 ay önceden hazırladık” demesi de cabası.
2. Amerika’da Derin Savaş: Trump mı, Küreselciler mi?
Los Angeles’taki isyanı anlamak için Amerikan iç siyasetini, daha da önemlisi küresel sistem içindeki çatlağı görmek gerek. Bir yanda Avrupa merkezli “küreselciler” var; Obama, Clinton, Biden çizgisini takip eden ve NATO-AB ekseninde bir dünya düzeni kurmak isteyenler. Diğer yanda ise Trump gibi bu düzenin dışında kalmış ama içeride ciddi bir taban bulmuş “anti-sistem” figürler.
Bu isyan, bir eyaletin iç karışıklığı değil, Trump’ın elini yükselttiği bir karşı hamle olabilir. “Ben bilmiyordum” diyerek kendini saldırının dışına konumlandıran Trump, şimdi de Los Angeles’ı orduyla bastırarak hem kendi tabanını konsolide ediyor hem de “Ben hâlâ buradayım” mesajı veriyor.
3. Elon Musk ve Uydular: Gökyüzünden Gelen Bilgi Savaşı
Bu denklemde Elon Musk da sıradan bir figür değil. Savaşta kullanılan uyduların Starlink olduğu iddiası, onu savaşın gökyüzündeki tarafı yapıyor. Trump’ın, Biden’ın Musk’a verdiği NASA kontratlarını iptal etmemesine şaşırması boşuna değil. Los Angeles isyanı bu yönüyle sadece siyasi bir meydan okuma değil, aynı zamanda teknolojik bir iktidar mücadelesi.
Ve bugünlerde Trump cephesi, Elon Musk’ın tarafını yeniden sorguluyor. Hatta sosyal medyada yeni bir partinin kurulması, Trump’ın oylarının bölünmesi gibi ihtimaller tartışılıyor. Bu, Amerikan siyasetinde yeni bir bölünmenin ilk adımı olabilir.
4. Türkiye Ne Yapmalı?
Burada en büyük hata, bu gelişmeleri sadece Trump üzerinden okumak olur. Türkiye’de birçok yorumcu hâlâ “Trump demokrasiye düşman, Biden özgürlükçü” gibi yüzeysel ayrımlar üzerinden konuşuyor. Ama gerçek şu ki, Trump da Biden da büyük bir çatışmanın sonucu. Sebep değiller. Küresel düzenin değişimiyle ilgili bir mücadelede, figürlerin değil, arkalarındaki yapıların izini sürmek gerekir.
Türkiye açısından mesele, bu çatışmanın hangi sonuçlar doğuracağıdır. ABD’de kimin kazandığı, Türkiye’nin dış politikasından, ekonomisine kadar pek çok şeyi etkileyecek. Bu nedenle taraf olmak değil, akılcı analizlerle kendimizi konumlandırmak zorundayız.
5. Sonuç: Los Angeles’tan Kiev’e Uzanan Hat
Los Angeles olayları, sadece bir protesto değil; 2028 seçimleri için başlatılmış bir iç savaş provasına benziyor. Ve bu provanın arkasında yalnızca Amerikan iç dinamikleri değil, Ukrayna’daki savaş ve Avrupa’nın pozisyonu da yer alıyor. Trump’ın başını başka yöne çevirmesi, konuşmalarında bazı noktaları es geçmesi, bütün bu zincirin “bilinçli sessizlikle” örüldüğünü düşündürüyor.