İsrail-İran Savaşı Başladı: Türkiye’yi Bekleyen Tehlikeler ve Küresel Kriz Riski

İsrail-İran Savaşı Başladı: Türkiye’yi Bekleyen Tehlikeler ve Küresel Kriz Riski

İsrail'in İran'a saldırısıyla bölgesel savaş tehlikesi büyüyor. Türkiye için mülteci riski, küresel petrol krizi ve ABD'nin rolü tartışılıyor. İran Hürmüz Boğazı hamlesiyle dengeyi değiştirebilir.
Haziran 13, 2025
konu yorum

Hürmüz’ün Gölgesinde: İsrail-İran Savaşı Nereye Gidiyor?

İsrail’in İran’a yönelik saldırısıyla Ortadoğu, 21. yüzyılın en tehlikeli eşiklerinden birine adım attı. Saldırı, nükleer müzakerelerin çöktüğü bir anda geldi ve bölgedeki tüm dengeleri yerinden oynattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırısını lanetlerken, MHP Lideri Devlet Bahçeli, “İran’a saldırı Türkiye’ye sinsi bir mesajdır” diyerek dikkat çekici bir yorumda bulundu. Peki bu savaş gerçekten Türkiye’yi de içine çekebilecek mi?

İran’ın Önündeki 5 Yol ve Hürmüz Tehdidi

Dünya medyası, İran’ın karşılık vereceği beş olası senaryoyu tartışıyor. Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, İsrail saldırısını açık bir savaş sebebi (“Casus Belli”) olarak tanımlıyor ve Tahran’ın en güçlü kozunun 1980’lerdeki gibi Hürmüz Boğazı’nı kapatmak olduğunu vurguluyor.

Bu ihtimal sadece askeri değil, ekonomik bir tsunami anlamına da geliyor. Hürmüz Boğazı’na döşenecek birkaç mayın, dünya petrol akışını durma noktasına getirebilir ve varil fiyatını 200 dolar bandına taşıyabilir. Bu ise sadece Ortadoğu’yu değil, dünya ekonomisini derinden sarsacak bir gelişme olur.

Amerika Sadece İzliyor mu? Yoksa Planlayıcı mı?

ABD Başkanı Trump, “İran nükleer silaha sahip olamaz, müzakereyi umuyoruz” dese de perde arkasında farklı bir tablo var. Caşın’a göre bu saldırı, ABD-İsrail ortak planlamasının bir parçası. ABD istihbaratı olmadan İsrail’in bu operasyonu gerçekleştirmesi mümkün değil. Biden yönetimi döneminde İsrail’e verilen 1500 sığınak delici füze, bu hazırlığın uzun zamandır yapıldığını gösteriyor.

ABD, bu çatışmada “uzakta duruyor gibi yaparak” hem bölgesel etkisini genişletiyor hem de Çin ve Rusya’nın pozisyonunu test ediyor.

Türkiye’nin Masadaki Yeri: Bekleyen mi, Etkilenecek Olan mı?

Bu çatışma Ankara için sadece bir diplomatik gelişme değil, doğrudan iç güvenlik ve ekonomi meselesi haline gelebilir. İran’dan potansiyel mülteci akını, Türkiye’yi Suriyeli krizinden daha büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya bırakabilir. Aynı zamanda ndaki artış, Türkiye’nin enflasyonist yapısına yeni bir darbe anlamına gelir.

Bahçeli’nin “sinsi mesaj” ifadesi bu bağlamda hafife alınmamalı. Çünkü bu savaş sadece askeri değil, aynı zamanda ideolojik ve stratejik bir hesaplaşmadır. İran’ın Şii ekseni ile İsrail üzerinden kurulmak istenen yeni güvenlik düzeni, Türkiye’nin de tarihi ve coğrafi olarak tarafsız kalamayacağı bir fay hattını harekete geçiriyor.

Sonuç: Kıyamet Senaryosu mu, Yeni Denge Arayışı mı?

Prof. Caşın’ın “Armageddon” vurgusu, sadece bir kehanet değil. İsrail’in mevcut hükümeti, bölgesel bir yangını bilinçli biçimde körüklüyor olabilir. Bu strateji, ABD iç siyasetinden Batı’daki enerji çıkarlarına kadar birçok denklemle bağlantılı. Ancak İran’ın bu tuzağa düşmeyeceği umuluyor.

Tüm bunlar olurken Türkiye’nin “bekle gör” pozisyonu ne kadar sürdürülebilir? Gelişmeler, sadece izlenecek bir kriz değil; müdahil olunmasa bile etkilerine maruz kalınacak bir kırılma sürecini işaret ediyor.

Latest from DÜNYA

İran Çöküyor mu? Türkiye İçin Yeni Bir Jeopolitik Dönem Başlıyor
Önceki Hikaye

İran Çöküyor mu? Türkiye İçin Yeni Bir Jeopolitik Dönem Başlıyor

Trump İran’ı Kandırdı, İsrail Oyuna mı Geldi?
Sonraki Hikaye

Trump İran’ı Kandırdı, İsrail Oyuna mı Geldi?

GitTop

Don't Miss