Oscar adaylarının yürüdüğü o ikonik kırmızı halı, 2500 yıldan daha uzun bir tarihe dayanıyor. Peki nasıl oldu da ünlülerin nihai statü simgesi haline geldi?
Kırmızı halı, statü, stil ve ihtişamın en güçlü simgelerinden biri. Şatafat ve büyüleyici bir hava yaratıyor. Günümüzde Oscar törenlerinin merkezinde yer alıyor ve dünya çapında düzenlenen ödül törenlerinin, gala etkinliklerinin ve prömiyerlerin vazgeçilmezi konumunda. Üzerinde yürüyen film yıldızlarını biz sıradan insanlardan ayıran bu ikonik halı, tarih boyunca her zaman sadece seçkinlere ayrılmıştı.
Kırmızı Halının Kökenleri
Kırmızı halı ilk kez Eski Yunan’da, Aeschylus’un Agamemnon oyununda karşımıza çıkar. Oyunda Kral Agamemnon’un, Truva Savaşı’ndan dönüşü için karısı Klytemnestra tarafından ona serilen koyu kırmızı halının üzerinde yürümesi beklenir. Ancak kral bile bu lüks halıda yürümeye tereddüt eder, çünkü kendisinin bir insan olduğunu, tanrı olmadığını söyler. “Bu kırmızı görkemin üzerinde korkusuzca yürüyemem,” der ve sonrasında da kaderi pek parlak olmaz.
Victoria & Albert Müzesi kıdemli küratörü Sonnet Stanfill, “İlginç olan şu ki, kırmızı halı günümüzde film yıldızlarıyla özdeşleşti ve bu yıldızlar adeta modern kraliyet mensupları haline geldi” diyor. “Kırmızı halının tarih boyunca kraliyet ailesini karşılamak için kullanılması ile bugün film yıldızlarının da aynı şekilde karşılanması arasında bir bağlantı var.”
Rönesans dönemine gelindiğinde, kırmızı halılar ve kilimler sanat eserlerinde sıkça yer almaya başladı. Genellikle Doğu tarzında ve ayrıntılı desenlerle bezenmiş bu kırmızı halılar, tanrıların, azizlerin ve kraliyet mensuplarının resmedildiği tabloların vazgeçilmez unsurlarındandı. Peki neden kırmızı? Çünkü kırmızı, uzun zamandır prestij, kraliyet ve aristokrasiyle ilişkilendiriliyor. Kırmızı kumaş boyası olan karmın, cochineal böceğinden elde edilir ve bu böceklerden yapılan boya, Aztekler ve Mayalar tarafından değerli kumaşları renklendirmek için kullanılırdı.
Kırmızı halı, 1821’de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı James Monroe’nun Güney Karolina’daki Georgetown’a gelişi sırasında da kullanıldı. Bu olay, kırmızı halının siyasi açıdan önemli figürleri karşılamak için kullanılmasının bir başlangıcıydı.
Kırmızı Halı ve Hollywood’un Buluşması
Kırmızı halının Hollywood ile buluşması ise 1920’lere dayanıyor. 1922’de Robin Hood filminin galasında Mısır Tiyatrosu’nun önüne serilen kırmızı halı, o dönemin yıldızları Douglas Fairbanks ve diğer ünlüler için görkemli bir giriş hazırlıyordu. 1961’de Oscar Töreni’nde kırmızı halı kullanılmaya başlandı ve birkaç yıl sonra Oscar töreninin yayıncıları, kırmızı halıda yürüyen ünlülerin görüntülerini yayınlayarak bu seremoniyi global bir olgu haline getirdiler.
Kırmızı Halının Büyüleyici Anları
Hollywood kırmızı halısı, her zaman gösterişin ve cesur tarzların sergilendiği bir yer oldu. Barbra Streisand’in 1969’da giydiği, şeffaf payetli pantolon takımı, Elizabeth Taylor’un 1970 Oscar Töreni’nde kocasının ödül adaylığını gölgede bırakan büyüleyici elbisesi gibi kırmızı halı anları hafızalara kazındı. Cher, Diane Keaton ve Björk gibi ünlüler de kırmızı halıda cesur ve sıradışı seçimleriyle iz bıraktılar.
Günümüzde ise kırmızı halı, devasa bir medya olayı haline geldi. Artık büyük moda tasarımcıları kırmızı halı için özel koleksiyonlar hazırlıyor, ünlüler ise “pay-to-wear” anlaşmaları ile moda dünyasıyla iş birliği yapıyorlar. Özellikle GlamCam360 gibi yüksek çözünürlüklü kameraların yarattığı baskı nedeniyle, kırmızı halıda güvenli ve klasik tercihler öne çıkıyor. Ancak Tilda Swinton gibi cesur moda anlayışına sahip isimler, kırmızı halıda hala kuralları yıkma cesaretini gösteriyorlar.
Oscar kırmızı halısı, yıldızların büyülü dünyasıyla buluştuğu ve hala şaşırtıcı anların yaşandığı bir yer olarak kalmaya devam ediyor.