Hayati Esen
Ukrayna’nın doğusunda Rusya’nın kademeli fakat kararlı ilerleyişi devam ederken, dünya Kiev’den gelen sürpriz bir hamleyle sarsıldı. Ukrayna, Kursk bölgesine yönelik bir operasyon başlatarak Rusya’nın toprak bütünlüğüne doğrudan bir tehdit oluşturdu. Bu beklenmedik saldırı, savaşın gidişatında bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, “Rus mevzilerini yok edeceğiz” açıklamasıyla, bu operasyonun sadece bir başlangıç olduğunu vurgularken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “Düşman layık bir yanıt alacak” diyerek misilleme yapılacağını belirtti. Kursk’a yönelik bu saldırı, Ukrayna’nın stratejik bir hedef şaşırtma hamlesi mi, yoksa daha geniş kapsamlı bir planın parçası mı? Uzmanlar, bu hamlenin Donbass’taki Rus ilerleyişine karşı dikkatleri başka bir yöne çekme girişimi olabileceğini öne sürüyor. Ayrıca Ukrayna, batılı müttefiklerinin desteğini tazelemek ve halkına moral vermek amacıyla da bu tür saldırılara ihtiyaç duyuyor.
- Kamala Harris’ten Trump’a: Kendi Sözleriyle Vuruldu
- Gazze’yi Aç Bırakma Sözleri: İsrail’in Aşırı Sağcı Bakanı Uluslararası Tepkilerin Odağında
Kursk’ta Neler Yaşandı?
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sürerken çatışmalar, Donbass bölgesinde yoğunlaşmıştı. Ancak 6 Ağustos’ta gerçekleşen olay dünya kamuoyunu şok etti. Ukrayna güçleri, Kursk bölgesinde yaklaşık 1.000 kilometrekarelik bir alanı ele geçirdi. Kursk Bölgesi Geçici Başkanı Aleksey Smirnov, Ukrayna birliklerinin 40 kilometrelik sınır hattında Rusya topraklarına 12 kilometre ilerlediğini ve 28 yerleşim birimini kontrol altına aldığını duyurdu.
Bu saldırı, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Rusya topraklarına yönelik en büyük yabancı saldırı olarak nitelendiriliyor. Ukrayna, bugüne kadar Rusya içinde stratejik noktalara saldırılar düzenlemişti, ancak ilk defa bu ölçekte bir işgal girişiminde bulundu. Bu, savaşın kapsamını ve şiddetini önemli ölçüde değiştiren bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Rusya’nın Tepkisi ve Olası Senaryolar
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu saldırıya yanıt olarak sınır güvenliğini güçlendirme ve Ukrayna birliklerini geri püskürtme kararı aldığını açıkladı. Putin, bu saldırının Rusya içindeki siyasi durumu istikrarsızlaştırmaya yönelik bir girişim olduğunu vurguladı ve Ukrayna’nın bu tür girişimlerle başarılı olamayacağını belirtti. Kremlin’in, Ukrayna’nın bu saldırısına nasıl karşılık vereceği ve hangi askeri adımların atılacağı, savaşın seyrini belirleyecek kritik faktörlerden biri olacak.
Ukrayna’nın Stratejik Hesapları
Ukrayna’nın Kursk’a saldırmasının ardındaki temel nedenlerden biri, Donbass bölgesinde Rusya’nın yavaş da olsa sürekli bir ilerleyiş içinde olmasıdır. Rusya’nın Toretsk gibi stratejik noktalara yönelik baskısını artırması, Ukrayna’nın savunma hatlarında ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu bağlamda, Kursk’a yapılan saldırı, Rusya’nın dikkatini dağıtmayı ve operasyonel kaynaklarını başka bir yöne çekmeyi amaçlıyor olabilir.
Bu hamle aynı zamanda Kiev’in Batı’dan gelen destekleri güçlendirme ve savaşın psikolojik yönünü kendi lehine çevirme çabasının bir parçası olarak da değerlendirilebilir. Cephe hattındaki zorluklar göz önüne alındığında, Ukrayna için bu tür bir saldırı, moral ve motivasyon açısından kritik bir rol oynayabilir.
ABD merkezli bir çatışma izleme grubu olan Savaş Çalışmaları Enstitüsü’ndeki (ISW) analistlere göre, Ukrayna’nın Kursk’a yönelik beklenmedik saldırısına rağmen, Doğu cephesindeki durum büyük ölçüde değişmeden kalıyor. ISW’nin raporuna göre, Rus güçleri Kursk’taki Ukrayna ilerlemesine karşın operasyonel ivmesini koruyor ve saldırılarına devam ediyor. Bu durum, Ukrayna’nın bu türden cesur hamlelerinin Rusya’nın geniş çaplı askeri operasyonlarını durdurmada sınırlı etkisi olabileceğini gösteriyor.
Harkiv’den Sonra Ukrayna’nın Başarıları Sınırlı Kaldı
Ukrayna, Rusya’ya karşı son büyük başarıyı 2022 sonbaharında Harkiv bölgesini geri alarak elde etmişti. Harkiv taarruzu, Ukrayna ordusunun hızlı ve etkili bir karşı saldırı kapasitesine sahip olduğunu gösteren önemli bir zaferdi. Ancak bu tarihten sonra, özellikle doğu ve kuzeydoğuda Rusya’nın toprak kazançları oldu. Kursk saldırısı, Ukrayna’nın halk nezdinde ve uluslararası toplumda yeniden güven tesis etmeye yönelik bir adım olarak görülüyor. Ancak bu tür hamlelerin, Rusya’nın bölgede elde ettiği üstünlüğü dengelemekte yeterli olup olmayacağı belirsiz.
ABD’nin Desteği ve Ukrayna’nın Stratejik Hesapları
Ukrayna, dış destek açısından kritik bir dönemeçte. Kiev, savaşın başından bu yana Batılı müttefiklerinin yardımlarına bağımlı durumda. Ancak bu ülkelerde Ukrayna’ya sağlanan askeri desteğe yönelik kamuoyu desteği azalıyor. Özellikle ABD’de, eski Başkan Donald Trump gibi bazı liderler, Ukrayna’ya yapılan yardımların kesilmesi gerektiğini savunuyorlar. Bu bağlamda, Ukrayna’nın Kursk’a yönelik saldırısı, stratejik olarak büyük bir zafer olmasa bile, ABD ve diğer Batılı ülkelerin desteğini yeniden kazanmak için bir adım olarak değerlendirilebilir.
Ukrayna, Washington’ı ve diğer Batılı müttefiklerini, Rusya’nın derinliklerine saldırı yapma yeteneğine sahip olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Ancak, Amerikalı yetkililer, Ukrayna’nın Rus topraklarına ABD yapımı silahlarla saldırmasını yasakladılar. Bu, Rusya’nın daha agresif ve pervasız tepkiler vermesine yol açabileceği endişesinden kaynaklanıyor. Kursk saldırısının daha geniş bir tırmanışa neden olmaması durumunda, ABD’nin gelecekte Ukrayna’ya sınır ötesi operasyonlar için daha fazla esneklik tanıyabileceği de bir olasılık olarak değerlendiriliyor.
