Astronomlar, evrenimizin hızlanan genişlemesini sürdüren gizemli enerji olan Karanlık Enerjinin Kara Deliklerle bağlantılı olabileceğine dair merak uyandırıcı kanıtlar bulmuş olabilir.
Karanlık enerji, evrenimizin yaklaşık %70’ini oluşturur ve Büyük Patlama’nın ardından, 13,8 milyar yıl önce ortaya çıkarak evrenin büyümesini sağladığı düşünülmektedir.
Ancak bu gizemli gücün tam olarak nereden geldiği hâlâ belirsizdir. Son yıllarda bazı Astronomlar, karanlık enerjinin tüm uzaya yayılmak yerine devasa kara deliklerin merkezlerinden ortaya çıkabileceği yönünde radikal bir teori öne sürdüler. Ancak bazıları bu öneriyi uçuk bulup reddetti.
Şimdi ise yeni bir çalışma, birbiriyle ilgisiz gibi görünen bu iki fenomen arasında bir bağlantıya dair ilk ipuçlarını bulduğunu iddia ediyor: evren yaşlandıkça karanlık enerjinin artan yoğunluğu ile kara deliklerin büyüyen kütlesi arasındaki bir uyum. Araştırmacılar, bulgularını 28 Ekim’de Journal of Cosmology and Astroparticle Physics dergisinde yayımladılar.
İlgili: James Webb teleskobu, evren anlayışımızda ciddi bir sorun olduğunu doğruluyor.
“‘Evrenin sonraki dönemlerinde, başlangıçtaki kadar güçlü yerçekimi gördüğümüz yer neresi?’ diye sorarsanız, cevap kara deliklerin merkezinde olacaktır,” dedi çalışmanın ortak yazarı ve Michigan Üniversitesi fizik profesörü Gregory Tarlé. “Enflasyon sırasında olanlar tersine işleyebilir; dev bir yıldızın maddesi, yerçekimsel çöküş sırasında yeniden karanlık enerjiye dönüşebilir – adeta bir tersine oynatılan Küçük Patlama gibi.”
Karanlık enerjinin kara deliklerle bağlantılı olabileceğine dair ipuçları aramak için araştırmacılar, Arizona’daki Nicholas U. Mayall 4 metrelik Teleskop’a monte edilmiş Karanlık Enerji Spektroskopik Cihazı’nı (DESI) kullandı. Bu cihaz, evrenin günümüze kadar nasıl genişlediğini incelemek için her ay milyonlarca galaksinin konumunu tespit eder. Bu, astronomların evrenin yaşamı boyunca karanlık enerjinin yoğunluğunu, evrenin dışa doğru genişleme hızı üzerinden çıkarmalarını sağlar.
Araştırmacılar, karanlık enerji için bu vekil verileri evrenin yaşamının farklı aşamalarındaki kara delik büyümesiyle karşılaştırarak ilginç bir gözlem yaptılar.
“Bu iki fenomen birbiriyle tutarlılık gösterdi — devasa yıldızların ölümüyle yeni kara delikler oluşurken, evrendeki karanlık enerji miktarı doğru bir şekilde artıyordu,” dedi çalışmanın ortak yazarı ve Hawaii Üniversitesi fizik doçenti Duncan Farrah. “Bu, kara deliklerin karanlık enerjinin kaynağı olabileceğini daha makul hale getiriyor.”
Bu hipotez doğrulanırsa, kozmolojide büyüyen bir bilmecenin çözümüne katkı sağlayabilir. Yıllardır astronomlar, evrenin genişleme hızının, gözlem yapılan yere bağlı olarak farklı göründüğünü keşfetti — bu soruna “Hubble gerilimi” deniyor. Bazı ölçümler evrenle ilgili en iyi güncel anlayışımızı doğrularken, diğerleri bu anlayışı tehdit ediyor.
Bununla birlikte, astronomlar, bu ilginç bağlantıya rağmen, DESI ve diğer deneylerle daha fazla gözleme ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
“Temelde, kara deliklerin karanlık enerji olup olmadığı, içinde bulundukları evrenle bağlantılı olup olmadığı artık sadece teorik bir soru değil,” dedi Tarlé. “Bu, artık deneysel bir soru.”
Kaynak: livescience.com