Ötekileştirme, bir bireyin veya grubun; dil, din, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, sosyal statü gibi nedenlerle “biz”den farklı, yabancı, dışlanmış veya düşman olarak tanımlanması ve bu şekilde muamele görmesi sürecidir.
Ötekileştirmenin Temel Özellikleri
-
Ayrımcılık ve dışlama: “Biz” ve “onlar” ayrımı yapılarak bir grup ya da kişi toplumdan dışlanır, marjinalleştirilir.
-
Kimlik Üzerinden Sınır Çizme: Topluluklar kendi kimliklerini güçlendirmek için “öteki” yaratır, böylece kimliklerini tarif ve tahkim eder.
-
Stereotipleştirme ve Damgalama: Ötekileştirilen gruba çeşitli olumsuz veya indirgemeci özellikler atfedilir (tembel, tehlikeli, cahil, vb.).
-
Toplumsal Hiyerarşi ve Hak Erozyonu: Ötekileştirilenlere daha az hak tanınır, fırsatlara erişimleri kısıtlanır.
Sosyal Psikolojide ve Toplumda
-
Sosyal kimlik teorisi (Henri Tajfel): Bireyler, aidiyet duygusu için kendilerini gruplarına (in-group) yakın, dış gruplara (out-group) uzak hissederler. Bu, ötekileştirmenin temelini oluşturur.
-
Siyasi ve kültürel kutuplaşma: Sıkça, ideolojik, etnik veya dini çatışmaların temelinde ötekileştirme vardır.
-
Dilin rolü: Medya, siyaset ve gündelik dil ötekileştirmeyi pekiştirebilir veya azaltabilir.
Örnekler
-
Bir ülkenin vatandaşı olmayanların “tehdit” ya da “istenmeyen” olarak sunulması.
-
Bir okulda farklı bir dinden veya etnik gruptan olan öğrencilerin arkadaş gruplarına alınmaması.
-
Medyada mülteciler için “akın”, “saldırı” gibi ifadeler kullanılması.
Kısa Tanım (Bir cümleyle):
Ötekileştirme, bir kişi ya da grubu “farklı” ve “dışarıda” olarak tanımlayıp, sosyal, kültürel veya siyasi alanda dışlamaktır.