Huntsman Kanser Enstitüsü ve Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacılar, bir düzineden fazla kanser çalışmasını analiz ederek Kahve ve Çay Tüketiminin ağız ve boğaz kanserleri dahil olmak üzere belirli baş ve boyun kanserlerinin gelişme riskini azaltabileceğini buldu.
American CANCER Society’nin dergisi CANCER‘da yayımlanan çalışma, bu yaygın tüketilen içeceklerin kanser önleme konusundaki potansiyel katkılarına dair yeni bilgiler sunuyor.
“Önceki araştırmalarda kahve ve çay tüketiminin kanser riskini azalttığına dair veriler vardı; ancak bu çalışma, baş ve boyun kanserinin farklı alt bölgelerinde değişen etkilerini vurguladı. Hatta kafeinsiz kahvenin bile olumlu bir etkisi olduğu gözlemlendi,” diyor çalışmanın kıdemli yazarı, Huntsman Kanser Enstitüsü ve Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Yuan-Chin Amy Lee.
BAŞ VE BOYUN KANSERLERİ NE KADAR YAYGIN?
Baş ve boyun kanserleri, ağız boşluğu, yutak, gırtlak, burun boşluğu ve tükürük bezleri gibi bölgelerde gelişen çeşitli rahatsızlıkları içerir. Bu kanserler, ABD’deki tüm kanser vakalarının yaklaşık %4’ünü oluşturur.
2024 yılında, ABD’de yaklaşık 71.100 kişinin ağız boşluğu, yutak veya gırtlak kanserine—baş ve boyun kanserlerinin ana kategorileri—yakalanması bekleniyor. Ne yazık ki, bu hastalıkların yaklaşık 16.110 ölüme yol açacağı tahmin ediliyor.
Baş ve boyun kanserlerinin görülme sıklığı yaşla birlikte artar, özellikle 50 yaş üstü bireylerde daha yaygındır. Erkeklerin bu kanserlere yakalanma ve bu hastalıklardan ölme olasılığı kadınlara kıyasla belirgin şekilde daha yüksektir.
Baş ve boyun kanserleri için ana risk faktörleri arasında tütün kullanımı, alkol tüketimi ve kanserojen insan papilloma virüsü (HPV) tipleriyle enfeksiyon yer alır. Erken tarama ve kontroller, potansiyel kanserlerin erken yakalanmasına yardımcı olarak daha etkili tedavi olanağı sağlar.
ÇAY VEYA KAHVE RİSKİ AZALTABİLİR Mİ?
Bu kanserlerin yaygınlığı göz önüne alındığında, araştırmacılar kahve veya çay tüketiminin bu kanserlerin riskini azaltıp azaltamayacağını netleştirmeyi amaçladı.
Araştırma, dünya genelinde yürütülen 14 araştırmadan elde edilen verileri birleştirdi. Bu araştırmalara, baş ve boyun kanserine sahip 9.500’den fazla hasta ile kanser olmayan yaklaşık 16.000 birey katıldı. Katılımcılar, kafeinli kahve, kafeinsiz kahve ve çay tüketim sıklıklarını bildirdi.
Bulgular, günde dört fincandan fazla kafeinli kahve tüketen bireylerin baş ve boyun kanseri geliştirme olasılığının önemli ölçüde daha düşük olduğunu gösterdi; bu, genel riskte %17’lik bir azalmaya karşılık geliyor. Bu koruyucu etki, belirli kanser türlerinde daha belirgin hale geldi: Ağız boşluğu kanserinde %30 ve boğaz kanserinde %22 daha düşük risk. Günde üç ila dört fincan kafeinli kahve tüketenlerde, yutak altı kanseri (hipofarinks kanseri) riskinde %41’lik bir azalma görüldü.
İlginç bir şekilde, kafeinsiz kahve bile fayda sağladı; ağız boşluğu kanseri geliştirme olasılığını %25 oranında azalttığı görüldü. Çay tüketimi de özellikle hipofarinks kanseri için potansiyel koruyucu etkiler gösterdi. Günde bir fincan veya daha az çay içmek, baş ve boyun kanseri riskini genel olarak %9 ve hipofarinks kanseri riskini %27 oranında azalttı. Ancak, günde bir fincandan fazla çay tüketmenin gırtlak kanseri riskini artırdığı da bulundu ve bu durum daha fazla araştırma gerektiriyor.
“Bu bulgular, kahve ve çayın kanser riskini azaltmadaki etkileriyle ilgili daha fazla veri ve çalışma ihtiyacını destekliyor,” diye ekledi Dr. Lee.
DAHA FAZLA KANIT EKLEMEK
Kanser riskini azaltmayı hedefleyen bireyler için bu çalışma, orta düzeyde kahve ve çay tüketiminin sağlık açısından faydalı olabileceğine dair büyüyen kanıtlar arasında yer alıyor. Ancak, bu içeceklerin kanser önlemeye yönelik bütüncül bir yaklaşımın sadece bir parçası olduğunu unutmamak gerekir. Tütün kullanımından kaçınmak, alkol tüketimini sınırlamak ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek de bu yaklaşımın temel unsurlarıdır.