Türkiye’nin yapay zekâ veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılayacağı nükleer reaktörleri var mı? Belki bazı resmi ve yarı resmi kuruluşların kullandıkları mini nükleer reaktörler olabilir. Yoksa bile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) mini nükleer reaktörlerin geliştirilmesi ve üretimini, Ekim 2023’ten itibaren destek kapsamına almış. Ne aşamada olduklarını ilgilileri bilir.
Yapay Zekâ deyip geçmeyin sizi sulu dereye götürür susuz getirir
Yapay Zekâ insana özgü; algılama, görme, düşünme ve karar verme veri oluşturma, veri toplama ve işleme yani değerlendirme gibi fonksiyonların yüklenildiği yeni nesil robot işlemcilerdir. Zaten Yapay zekâ teorisi, makine öğrenmesi, sinir ağları, doğal dil işleme ve bilgisayarlı görü başta olmak üzere makinelere insan zekasını kazandırmak için temel kavramları ve metodolojileri kapsar.
Biz de soralım, bu bağlamda yapay zekânın dönüştürücü potansiyeline odaklanarak, Türkiye’de yapay zekâ tabanlı inovasyon, büyüme ve üretkenlik oluşturma ve sürdürme çalışmalarına öncülük etme misyonunu yüklenmiş kurum var mı?
İstanbul Ticaret Odası bünyesinde kurulu, İTOSAM’ın “Akıllı Otomasyon Çağında Ulusların Rekabeti: Yapay Zekâ, Robotlar ve Gelişen Ülkeler” raporunun sonuçlarına göre; LinkedIn verilerini kullanarak Türkiye’de 2000 yılında 5 olan yapay zekâ ürünleri geliştiren firma sayısının 2023’te 1012’ye, 2024’te ise 1195’e yükseldiğini tespit edilmiş. Araştırma için yapay zekâ kapsamı içine giren makine öğrenmesi, derin öğrenme, bilgisayar görüşü, sinir ağları, doğal dil işleme, pekiştirmeli öğrenme ve otonom mobil robotlar gibi kavramlar değerlendirilmiş.
Neticede çoğu dünyaya açılmış ve teknoloji ihracatı yapan yerli yapay zekâ şirketlerinin değerlemeleri sürekli artıyor. Bu rakam 2017 yılında toplam 10 yapay zekâ girişimi ile sınırlıydı. Türkiye’deki yapay zekâ girişimleri içinde görüntü işleme alanına özel bir ilgi olduğu söylenebilir.
Yapay zekâ sadece yazılım mı? Yapay zekâ teknolojisinde çipin önemi nedir?
Yapay zekâ/YZ yalnızca yazılım değil, aynı zamanda donanım özelliklerini de içerir. YZ sistemleri genellikle karmaşık yazılımlar ve yazılımlar kullanılarak veri işlerken, bu süreç donanımının da önemli bir rolü vardır. YZ uygulamaları genellikle büyük veri setlerini işler. Bu nedenle, yüksek işlem gücüne sahip çipler, hızlı ve etkili programlamalar yapmak için gereklidir. Özellikle GPU’lar (Grafik İşlem Birimleri) ve TPU’lar (Tensor İşlem Birimleri), derin öğrenme gibi YZ uygulamaları için optimize edilmiştir. Yapay zekâ, özellikle makine geliştirme ve derin öğrenme alanlarında, büyük miktarda veriyi işlemek için yoğun programlama gerektirir. Bu nedenle, veri merkezi ve sunucu donanımları, YZ uygulamalarının kullanımını artırmada kritik rol oynar.
YZ enerjilerinin verimli bir şekilde çalışabilmesi için enerji tüketimi önemlidir. Özel yapay zekâ çipleri, enerjiyi artırarak, daha düşük boyutlarla yüksek performans sunabilir. Yapay zekâ uygulamaları, özel olarak oluşturulmuş donanım bileşenleri (örn. FPGA’lar, ASIC’ler) kullanılarak daha optimize edilmiş çözümler sunabilir. Sonuç olarak, yapay zekâ sadece yazılım ile değil, aynı zamanda uygun donanım ile başarılı bir şekilde çalışıyor. İyi bir YZ uygulaması, güçlü yazılımın yanı sıra etkili bir donanımın sunulmasına
Üretilen yapay zekâyı kullanan sayılarıyla birlikte büyük dil modellerinin boyutları da giderek artıyor. Modeller büyüdükçe, daha fazla CPU tüketiyorlar ve bu da zaten gergin olan çip tedarik zincirini daha da kötüleştiriyor. Mikroişlemciler, bellek çipleri, entegre devreler ve çip üzerindeki karmaşık sistemleri üreten şirketler, son dönemde başarılı gelir grafikleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Türkiye’de yapay zekâ veri merkezleri var mı?
Evet, Türkiye’de yapay zekâ uygulamaları için kullanılan veri merkezleri bulunmaktadır. Türkiye’de çok sayıda yapay zekâ merkezi ve araştırma laboratuvarı mevcut. Özellikle büyük üniversitelerin mühendislik ve bilgisayar bilimi sunumu yapay zekâ ile ilgili olarak yürütülmektedir. Ayrıca TÜBİTAK, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi gibi kurumlar, yapay zekâ alanında çeşitli projeler ve programlar geliştirmektedir. Özel üretim, birçok teknoloji şirketi yapay zekâ çözümleri üzerinde çalışmakta ve kendi araştırma merkezlerini kurmaktadır.
Devletin yapay zekâ sistemleri ve destek programları ile bu alandaki gelişmelerin katkısı bilinmektedir. İlgili veri ve istatistikler genellikle bu kurumsal resmi web sitelerinde ve raporlarında bulunabilir. Özellikle büyük teknoloji şirketleri, üniversiteler ve araştırma kurumları, yapay zekâ alanında geliştirmeyi desteklemek için veri merkezleri kuruldu. Bu veri merkezleri, bulut hizmetleri, makine uygulamaları ve büyük veri analizleri gibi alanlarda hizmet vermekte. Türkiye’nin dijital dönüşüm ve yapay zekâ yeteneği, bu tür tesislerin çoğalmasını artırmayı hedeflemektedir. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde bu tür merkezlerin sayılarının arttığı gözlemleniyor.
Lakin bura da bıtırak/pıtrak otu gibi problemler karşımızı çakıyor. Ne gibi mi? Türkiye’de Veri merkezleri (Datacenter) neden yeterince desteklenmiyor? Türkiye Fiber Optik Altyapı neden Huawei Markası ve Çin Amerikan menşei ürünler mecburi kılınıyor?
Bir dokun bin ah işit veya ilgili yetkilisine sorulardan bir demet
* Türkiye Fiber Optik Altyapıda neden Nettaş/Testaş gibi Milli ve Yerli şirketlerin ürünlerini kullanmıyor?
* Türk İletişim ve Bilişim Siber mühendisleri Yazılım ve Donanım hizmetlerinde % kaç yerli ürüne yer veriyor?
* Türk Bilişim Siber Vatan da Yeri Datacenter /Veri Merkezleri verilen Destekleme yüzdeliği nedir?
* Erzurum/ Kars / Trabzon gibi illerde neden Veri Merkezlerine uzman personel istihdamı yapılmıyor?
* Üniversitelerde Teknokent olarak hizmet veren birimler Yazılımsal Performans ötesinde Donanım noktasında neden zayıf?
* Yenilenebilir Enerji ve Nükleer Enerji alanında Realist Datacenter Frakans yönlendirme aynı paralelde mi ?
* Millî İstihbarat Teşkilâtında 1995 yılında kurulan Mühendislik biriminin benzeri bir oluşum şu an SİB ( Siber İstihbarat Başkanlığı) bünyesinde faaliyete geçecek mi?
* Siber Vatan Deprem / Savaş grubu durumlara ne kadar hazırlıklı
* ASELSAN Bünyesinde yeni bir Siber Yazılım ve Donanım birimleri kurulmalı mı ?
* Türksat Fiber Optik Altyapı bünyesinde yeni yatırımlar yapılmalı mı?
* Türkiye’nin Yeni GSM Operatörü Net GSM Doğu ve Güneydoğu yeni Pop noktaları ve Veri Merkezleri kurması Deprem Savaş durumunda destekleyici faktör mü?
* Olası Fiber Optik Espiyonaj ve Stratejik terör olaylarına karşı TÜRKSAT Fiber Optik altyapıları yeterli mi?
Türkiye’de mevcut yapay zekâ merkezlerinin enerji ihtiyacı nasıl ve nereden karşılanıyor?
Türkiye’deki yapay zekâ merkezleri verinin enerji üretimi genellikle birkaç ana kaynaktan karşılanıyor ve bunların başında Şebeke Enerjisi geliyor. Veri merkezleri, Türkiye’nin enerji şebekesinden elektrikle çalışıyor. Bu enerji, genellikle fosil yakıtlar, hidroelektrik ve yedek parçalar üretiliyor. Türkiye’de, yapay zekâ merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak üzere özel olarak inşa edilmiş nükleer bölümler yok, ancak mevcut nükleer enerji projesi var. Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye’nin ilk nükleer santrali olarak inşa ediliyor ve tamamlandığında ülkenin enerji üretimine önemli bir katkı sağlıyor.
Yapay zekâ veri merkezlerinin sürdürülebilir enerji ihtiyaçları karşılayabilmesi çok önemli. Nükleer parçaların enerji üretim kapasitesi, veri merkezlerinin özellikleri ile uyumlu hale getirilebilir; Ancak bu süreçte enerji akışının, düzenlemelerin ve altyapı yatırımlarının gibi unsurların da dikkate alınması gerekiyor. Bu nedenle, Türkiye’nin enerji politikaları ve nükleer patlamalar, yapay zekâ veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için önemli bir rol oynayabilir.
Küresel bilişim şirketleri enerji tedarik amaçlı nükleer reaktör kuruyor
Teknoloji devi Google’ın yapay zekâ veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için küçük nükleer reaktörler kullanacak. Şirket, bunun için Kairos Power isimli bir firmayla anlaşma imzalamış. Kairos Power, geleneksel nükleer santrallerin aksine soğutmada su yerine erimiş florür tuzu kullanan daha küçük reaktörler konusunda uzman. Amerikalı yetkililer geçen yıl Kairos’a verdikleri izin ile 50 yıl aradan sonra ilk kez yeni teknolojiyle bir nükleer reaktör kurulmasının yolunu açtı. Şirket Temmuz ayında örnek bir reaktörün çalışmalarına Tennessee eyaletinde başladı. Ama Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğunda sözde çevreci aktivistler doğayı koruyalım yaygarasına başlıyor. Batılı şirketlerde her türlü takozu koyuyor.
Teknoloji şirketleri yapay zekâ veri merkezlerinin ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamak için nükleer enerjiyi tercih ediyor. Nükleer santraller karbon emisyonu düşük olduğu ve 24 saat elektrik üretebildiği için tercih ediliyor. Anlaşma ilk reaktörün 2030 yılına kadar, diğerlerinin ise 2035 yılına kadar kullanıma girmesini öngörüyor. Microsoft şirketi de eylül ayında, 1979 yılında Amerika’nın en kötü nükleer kazasının yaşandığı Three Mile Island enerji santralinde operasyonları tekrar başlatmak için bir anlaşma imzaladı. Yine Amazon, mart ayında Pennsylvania eyaletinde nükleer enerji ile desteklenen bir veri merkezi satın alacağını duyurdu.
Şimdi bu şirketler nükleer reaktör kurunca veya sahip olunca, nükleer silah üretmeyeceklerini kim garanti edecek. O nedenle yeni nesi terör örgütlerinin bunlar arasında çıkmasına şaşırmayın. Çünkü bu çok uluslu şirketlerin en büyük düşmanları, yutulacak kolay lokma gördükleri ulus devletler.
İneklerin yellenmesi ozon tabakasını deler
Ama bir taraftan son derece insancıl yani hümanist gerekçelerle yapay zekâ düşmanlığı üzerinden bu teknolojinin sadece kendi ellerinde kalması için çalışmalar yapıldığı da görünüyor. Ne gibi mi? Mesela ABD’de 14 yaşındaki bir çocuğun yapay zekâ sohbet robotuna âşık olduktan sonra intihar ettiği iddia edildi. Yine ABD’li bilim insanları, yapay zekâ kullanımının dünya genelinde yaygınlaşmasının ardından, bu platformların ekolojiye ne kadar zarar verdiği üzerinde bir çalışma yapmışlar. Raporlar, yapay zekâ platformlarının beklenenden ‘dört kat daha fazla’ su tüketimine neden olduğunu ortaya çıkarmış.
Bu neye benziyor biliyor musunuz? Yapay et satmak için Microsoft’un kurucusu Bill Gates, küresel ısınmadaki payları nedeniyle, ineklerin çıkardığı gazların dünyanın en önemli sorunlarından biri olduğunu söylemişti. Aynen ona benziyor. Eğer Türkiye gibi ülkeler bu yapay zekâ kullanımında çığır açan adımlar atarsa, adamlar bu ülkeleri iklim krizi çıkarmakla suçlayabilir.
PATLAMIŞ MISIR olmak istemiyorsanız çare belli dijital dünyanın koruyucu kalkanı siber güvenlik
Neler Yapılmalı?
Çok şey. Mesela Türkiye’nin siber kalesi olarak nitelendirilen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi/USOM, yerli ve milli bilişim araçları ile donatılmalı ayrıca uzman personel takviyesiyle Türkiye’nin Siber Güvenlik Kalkanını daha da güçlendirecek adımlar atılmalı. Yoksa ne olur biliyor musunuz? Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde çağrı cihazları ve telsizlerin infilak ettirilmesiyle yaşanan olaylarda ölen insanlar gibi hepimiz patlamış mısır oluruz.
Kısmi Kaynakça
https://bilgem.tubitak.gov.tr/yze/
https://cbddo.gov.tr/sss/yapay-zeka/
https://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/7315
https://www.bbc.com/turkce/articles/cly784123ewo
https://turkiye.ai/egitim/yapay-zeka-merkezleri-ve-laboratuarlari/
https://www.uab.gov.tr/haberler/turkiye-nin-siber-guvenlik-kalkani-usom
https://webrazzi.com/2024/03/15/dunyanin-en-buyuk-cip-ureticileri-ve-odaklari/
https://www.paradergi.com.tr/teknoloji/2024/01/29/yerli-yapay-zeka-sirketleri-1
https://www.tunas.gov.tr/tr/haber-detay/turkiye-kendi-mikro-reaktorlerini-yapacak
https://www.techinside.com/cip-endustrisi-yapay-zeka-kaynakli-talebe-yetisemiyor/
https://dunyaenerji.org.tr/kucuk-moduler-reaktorler-zorluklar-ve-firsatlar-raporu-ozeti/
https://www.dikgazete.com/yazi/alman-bnd-ye-gore-turkiyenin-nukleer-silah-teknolojisi-vekendi-yaptigi-atom-bombasi-var-makale,821.html-821.html#google_vignette