Asgari ücret konusundaki tartışmalar Aralık ayında yapılacak görüşmeler öncesinde gündemdeki yerini koruyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün yaptığı açıklamada partisinin 2025 yılı için asgari ücret beklentisini 30.000 TL olarak belirlediğini duyurdu. Özel, bu tutarın altında bir ücretin kabul edilmeyeceğini belirterek tüm çalışanları bu talebi desteklemeye davet etti. Yeniden Refah Partisi ise bu rakamın 35.000 TL olması gerektiğini ifade etti.
Peki, asgari ücretin belirlenmesinde hangi kriterler dikkate alınacak? İş dünyası ve akademisyenler, asgari ücretin hem ekonomik dengeleri hem de çalışanların geçim standartlarını göz önünde bulundurarak nasıl bir tutarda belirlenmesi gerektiği konusunda farklı görüşler ortaya koyuyor.
İş Dünyasının ve Akademisyenlerin Görüşleri
Özellikle yabancı değerlendirme kuruluşlarının, IMF’nin ve bazı iş dünyası temsilcilerinin beklentisi, asgari ücretin hedef Enflasyona göre belirlenmesi yönünde. Ancak Türkiye’de uzun yıllardır hedeflenen enflasyon oranının tutturulamadığını hatırlatan uzmanlar, asgari ücretin gerçekleşen enflasyon baz alınarak belirlenmesi gerektiğini savunuyor.
Akademisyenler, hedef enflasyona göre bir zam yapılmasının sosyal sorunlara yol açabileceğini vurgulayarak, çalışanların alım gücünü korumak adına gerçekleşen enflasyonun üstünde bir refah payı eklenmesini öneriyor. Bunun yanı sıra, iş dünyasının da bu zam oranlarıyla yükselecek maliyetleri taşıma noktasında endişeleri bulunuyor. İşverenler, şu an net asgari ücretin dolar bazında 497 dolar olduğunu, bunun işverene maliyetinin ise 716 dolara ulaştığını belirtiyor.
Geçmişten Günümüze Asgari Ücret ve Alım Gücü
Asgari ücretin geçmiş yıllarla kıyaslandığında alım gücündeki değişim de dikkat çekiyor. 2013 yılında asgari ücretle yaklaşık 1,5 Cumhuriyet altını alınabilirken, bugün bu oran %80’e düşmüş durumda. Altın fiyatlarındaki artışın da etkisiyle bu kıyaslama, bugünkü asgari ücretin, çalışanların alım gücünü yeterince koruyamadığını ortaya koyuyor.
Enflasyon ve Maaş Artışları Nasıl Etkilenecek?
Yıllık enflasyonun, Kasım ve Aralık aylarındaki verilerle netleşeceğini belirten uzmanlar, enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesi halinde çalışanların enflasyon farkı alacaklarını belirtiyor. Temmuz ayından bu yana her ay enflasyon yüksek seyretmiş ve fiyat artışları sürmüştü. Bu durum, maaş artışlarının, alım gücünü korumakta yeterli olup olmayacağı sorusunu akıllara getiriyor.
Uzmanlar, enflasyonun düşürülmesi gerektiğini vurgularken, çalışan kesimin enflasyon karşısında ezilmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Yine de işveren temsilcileri, yüksek zamların talebi artırarak enflasyonu daha da yukarı çekebileceği endişesini taşıyor.
Asgari ücret tartışmalarının önümüzdeki günlerde daha da derinleşmesi bekleniyor. İşçi sendikalarının da katılımıyla Aralık ayında yapılacak görüşmelerde belirlenecek olan 2025 yılı asgari ücreti, ekonomide denge sağlamak adına kritik bir adım olacak.