editor
Telegram‘ın CEO’su ve kurucusu Pavel Durov, Çarşamba günü Fransa’da, uyuşturucu kaçakçılığına ortaklık ve platformunda çocuklara yönelik cinsel istismar materyallerinin yayılmasını kolaylaştırmak gibi çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldı.
Durov daha önce Cumartesi günü Paris’te tutuklanmıştı ve bu tutuklamayla ilgili ayrıntılar Çarşamba gününe kadar sınırlıydı. Ancak şimdi, Durov‘a yönelik suçlamaların daha büyük bir Fransız soruşturmasının parçası olduğu açık. Washington Post, Fransız polisinin “çocuk cinsel suçlarının” yetkililerin özellikle odaklandığı bir alan olduğunu öne sürdüğünü bildirdi.
Çarşamba günkü iddianamenin ardından Durov‘un kefalet için 5 milyon avro (yaklaşık 5,5 milyon dolar) ödemesi gerekiyordu. Serbest bırakılmasının bir koşulu olarak, Fransa’dan ayrılması yasak ve haftada iki kez bir Fransız polis karakoluna rapor vermesi gerekiyor. Bu, Telegram‘ın yasadışı faaliyetlerle ilk kez bağlantılı olması değil. Hem yayın kanalları (kullanıcıların büyük insan gruplarına metin ve medya gönderebildiği) hem de kullanıcıdan kullanıcıya sohbetler sunan dünya çapında popüler bir platformdur.
Ayrıca, uçtan uca şifrelenmiş “gizli sohbet” olarak adlandırdığı konuşmalar da sunar – yani gönderilen mesajlar yalnızca konuşma katılımcıları tarafından deşifre edilebilir ve başka hiç kimse, hatta Telegram bile içeriği göremez. Bu özellik ve kendi kendini silen mesajlar gibi diğer gizlilik özellikleri, uygulamayı baskıcı rejimler altında çalışmaya veya kaynakları korumaya çalışan siyasi muhalifler ve gazeteciler için son derece yararlı hale getiriyor.
Ancak uygulama aynı zamanda yıllar içinde aşırılık yanlılarının kullanıcıları radikalleştirebileceği ve terör saldırıları düzenleyebileceği bir alan haline geldi. Bu durum, Telegram‘ın yetkililerle paylaştığı verilerde daha işbirlikçi olması için hükümetler üzerinde bazı baskılara yol açtı.
Ancak buna rağmen, Telegram şimdiye kadar dramatik yasal karşılaşmalardan büyük ölçüde kaçınabildi. Paris savcıları Çarşamba günü Telegram‘ın davada kendilerine yardımcı olmayı reddettiğini belirtti. Durov‘un tutuklanması, uygulama üzerindeki incelemeyi yeniliyor ve ifade özgürlüğü ve sosyal medyada içerik denetiminin zorlukları gibi hararetle tartışılan konuları yeniden alevlendiriyor.
Telegram ve içerik denetimi sorunu Durov ve kardeşi Nikolai, 2011 ve 2012 yıllarında Rusya’da yaşanan “Kar Devrimi “nin ardından kullanıcı gizliliğini merkeze alan bir uygulama sunmak için Telegram‘ı kurdu. Daha önce Durov, kurduğu VKontakte adlı Facebook benzeri hizmette konuşmayı bastırmak isteyen Rus yetkililerle tartışmıştı.
Kuruluşundan bu yana geçen yıllarda, Telegram‘ın gerçekten şok edici bazı suçlara olanak sağladığı iddia ediliyor. Belki de en kötü şöhretlisi, Paris ve Berlin’deki IŞİD saldırılarını koordine etmek için kullanıldı. Vox’un da belirttiği gibi, bu politikalar diğer sosyal medya gruplarından daha gevşek ve Washington Post gibi yayın organları Telegram‘ın çocuk pornografisi de dahil olmak üzere çeşitli suç içeriklerine ev sahipliği yaptığını bildirdi.
Uluslararası Kriz Grubu’nda araştırmacı olan Alessandro Accorsi, Vox’a verdiği demeçte, bu tür materyalleri bir platformdan uzak tutmanın zorlu ama imkansız olmayan bir görev olduğunu söyledi. Accorsi, “İçerik denetiminin etkinliği büyük ölçüde platforma ve güvenliğe ayırdığı kaynaklara bağlıdır” dedi. “Sosyal medya şirketleri genellikle reaktiftir. Moderasyon için ayrılan mali kaynakları ve olası yasal, siyasi ve etik baş ağrılarını sınırlamak isterler.
Bu yüzden genellikle çabalarını, eylemsizliklerinin yasal ya da itibar maliyeti taşıdığı birkaç grup ya da konu üzerinde yoğunlaştırırlar.” Örneğin, IŞİD terör saldırıları için bir hizmet kullandığında, bu hizmet IŞİD’in ürünlerini kullanmasını engellemeye odaklanır. Uçtan uca şifrelenmemiş iletişimlerde, teknoloji şirketleri içeriği ayırmak için insan araştırmacıların yanı sıra algoritma destekli programların bir kombinasyonunu kullanır.
Ancak Telegram‘ın “gizli sohbetlerinde” kullanılan uçtan uca şifreleme türü, bu tür bir denetimi neredeyse imkansız hale getiriyor. Ayrıca internet yasalarının dünya genelinde çeşitlilik göstermesi de işleri karmaşıklaştırıyor. ABD’de yayıncılar genellikle kullanıcıların yayınladıklarıyla ilgili sorumluluktan yasal olarak korunmaktadır. Ancak durum evrensel olarak böyle değil; pek çok ülkede aracı sorumluluğu konusunda çok daha katı yasal çerçeveler bulunuyor.
Georgia Tech’te uluslararası ilişkiler profesörü olan David Muchlinski Vox’a verdiği demeçte, “Özellikle karşılaştırmalı bağlamda bunu yapmak gerçekten zor bir şey, çünkü ABD gibi bir yerde nefret dolu ya da aşırı ya da radikal söylem Myanmar, Bangladeş ya da diğer ülkelerden farklı olacaktır” dedi.
Accorsi Vox’a yaptığı açıklamada, Telegram’ın son zamanlarda dışarıdan gelen baskılara yanıt olarak bazı içerik denetimleri uyguladığını söyledi. “Bir avuç örgütle (en son Hamas ve İngiltere’deki aşırı sağcı gruplar) ilişkili kanalları yasakladı, ancak binlerce sorunlu grup hala mevcut.” Ancak Durov aleyhindeki soruşturma ve suçlamalar, Telegram’ın kötü aktörlerin platformu suç işlemek için kullanmasını önlemek için yeterince şey yapmıyor olabileceğini gösteriyor.
Makale İngilizce olarak vox.com insternet sitesinde yayınlanmıştır. konuyorum editörlerince tercüme edilerek yayına alınmıştır.
