Akademik Dünyanın Gölgesindeki ‘Atıf Çetesi’ Sorunu

Akademik Dünyanın Gölgesindeki ‘Atıf Çetesi’ Sorunu

Eylül 6, 2024
konu yorum

Yükseköğretim dünyasında başarı kriterlerinin başında gelen atıf sayısı, ne yazık ki günümüzde bilimsel değeri belirlemekten ziyade manipülasyonların aracı haline gelmiş durumda. Melike Çalkap’ın haberine göre, atıf sayıları, makalelerin bilimsel kalitesini yansıtmak yerine, çeşitli yollarla artırılarak akademik yükselmelerde avantaj sağlamak için kullanılabiliyor. Bu durum, akademik dünyada etik dışı davranışların ve ‘atıf çetesi’ olarak adlandırılan yapıların oluşmasına yol açıyor.

Atıf Çetesi’ Yapılanması Var

Uzun süredir bilinen bu uygulama, özellikle Rusya ve Çin menşeili bazı kurumlar tarafından gerçekleştiriliyor. Bu kurumlar, parayla yazarlık sattıkları gibi, parayla atıf da satıyorlar. Türkiye’de de bu durumun çeşitli şekillerde görüldüğü biliniyor. Akademisyenler, birbirlerini tanıyarak ya da aynı akademik ağ içinde yer alarak, birbirlerinin makalelerine atıfta bulunuyor ve böylece gerekli atıf puanlarını sağlıyorlar. Ancak bu, akademik çevrede ‘atıf çetesi’ adı verilen bir yapının ortaya çıkmasına neden oluyor. Editörlerin de bu yapı içinde yer alarak, gelen her makaleden dergiye ve kendilerine atıf yapmasını bekledikleri, hatta bunu yayın şartı olarak öne sürdükleri biliniyor. Bu sayede derginin etki faktörü artırılırken, akademisyenlerin teşvik ödemeleri almaya devam etmesi sağlanıyor.

Sözsüz Anlaşmalar ve Etik Sorunlar

Doç. Dr. Taşkın’ın açıklamalarına göre, Türkiye’de doçentlik unvanı kriterlerinde atıfların önemli bir yeri var ve en az beş puan alınması zorunlu. Ancak, atıfların içeriğiyle ilgilenilmediği için bu tür ticari faaliyetlerin olması kaçınılmaz hale geliyor. Türkiye’deki örneklerin çoğunda, ticari bir kazançtan ziyade, akademik yükselmeye odaklı sözsüz anlaşmalar ön planda. Akademik çevrede, ‘arkadaşlarımız, öğrencilerimiz kadro alsın, rakipler alamasın’ şeklinde bir anlayış hakim. Bu durum, akademik rekabeti ve bilimsel dürüstlüğü zedeliyor.

Yasal Olmayan Bir Durum Var mı?

Atıflar, bir makalenin ne kadar kişiye ulaştığının ve etkili olduğunun bir göstergesi olarak görülüyor. Ancak, makalenin kalitesini anlamak için daha farklı bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Geçmişte bu tür ticari atıf çetelerinin varlığını ortaya çıkarmak için çeşitli çalışmalar yapılmış olsa da, bu yapılar yasal olmadıklarını iddia ediyorlar. Gerçekten de, atıf satmanın yasak olduğuna dair net bir bilgi bulunmuyor. Hele ki, makaleler atfın yapıldığı konu ile bir şekilde ilgili ise, bu durumu maskelemek oldukça kolay hale geliyor.

Toplum Manipüle Edilebilir

Atıf sayıları gerçek dışı bir şekilde yükseltildiğinde, araştırmacıların toplumu istedikleri gibi yönlendirmesi mümkün hale geliyor. Yüksek atıflı bir makale, yönteminde sorunlar olsa dahi, çok atıf aldığı için bilimsel camia tarafından önemsenebilir ve uygulanabilir. Bu nedenle, atıf konusunun ilgili merciler tarafından dikkatle incelenmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması büyük önem taşıyor. Aksi halde, bilimsel dünyanın güvenilirliği ciddi anlamda sarsılabilir ve toplum yanlış yönlendirilebilir.

Melike Çalkap’ın haberinde de belirtildiği üzere, akademik dünyada etik değerlerin korunması ve atıf sisteminin düzenlenmesi, bilimsel çalışmaların gerçek değerini bulması için kritik önem taşıyor. Atıfların yalnızca bir sayı değil, aynı zamanda bir kalite göstergesi olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalı.

Latest from Konu

Google Gemini, Kişisel Verilere Göz Dikti mi?

Google Gemini, Kişisel Verilere Göz Dikti mi?

Yapay zekâ dünyası hızla evrilirken, Google’ın Gemini AI asistanı hem yenilikleri hem de beraberinde getirdiği endişeleriyle gündemde. 7 Temmuz 2025’te yürürlüğe girecek olan gizlilik
Kuzey Kore’de 30 Kişi Kurşuna Dizildi İddiası: Kim Jong-Un Emir Verdi!
Önceki Hikaye

Kuzey Kore’de 30 Kişi Kurşuna Dizildi İddiası: Kim Jong-Un Emir Verdi!

Dilan Polat Davasında Tahliye Kararı ve Yaşanan Gelişmeler
Sonraki Hikaye

Dilan Polat Davasında Tahliye Kararı ve Yaşanan Gelişmeler

Git