Bu hafta Paris Olimpiyatları‘nda bolca yağmur yağdı, ter ve gözyaşı döküldü. Ancak La Défense Arena’daki yüzme havuzunda dünya rekoru kuraklığı yaşandı. Beş günün ardından Paris 2024’te yalnızca bir dünya rekoru kırıldı. Oysa 2021 Tokyo Olimpiyatları’nda altı, 2018 Rio Olimpiyatları’nda ise sekiz dünya rekoru kırılmıştı.
“Yüzyılın yarışı” olarak lanse edilen kadınlar 400 metre serbest stil bile, son üç dünya rekoru sahibi Ariarne Titmus (Avustralya), Summer McIntosh (Kanada) ve Katie Ledecky’nin (ABD) kişisel rekorlarını alt edemedi. Kazananlar için önemli olan hız değil derece olsa da, Olimpiyat puan tablosunda WR harflerinin eksikliği antrenörleri, yarışmacıları ve yorumcuları bir suçlu aramaya itti. Titmus ve diğer sporcular, oyunlardaki konaklama, yemek ve ulaşımla ilgili sorunları işaret ederken bazıları da “J’accuse…!” çığlıklarıyla Olimpik havuzun kendisini suçladı.
Yavaş Havuz Teorisi
La Défense Arena‘daki havuzun Tokyo ve Rio’daki havuzlara göre daha sığ olduğu inkar edilemez. Derinliği 2,15 metre olan bu havuz, gerekli minimum derinlik olan 2 metreden daha derin ama Tokyo ve Rio’daki standart 3 metreden daha sığ. Peki, bu neden bir fark yaratıyor?
Yüzücüler havuza dalarken dışarı doğru yayılan dalgalar yaratırlar. Bu dalgaların bazıları havuzun yüzeyi boyunca yayılır ve kenardaki oluklar tarafından sönümlenir. Diğerleri ise havuzun dibinden sekecek ve yüzeye geri dönerek türbülans oluşturur. Türbülans, yüzücüyü iki şekilde yavaşlatabilir: ritmini bozarak ve momentumunu dağıtarak. Yavaş havuz teorisi, daha sığ havuzun daha fazla dalganın yüzeye geri dönmesi, daha fazla türbülans yaratması ve yüzücüleri yavaşlatması anlamına gelir. Ancak Paris’teki havuzu inşa eden İtalyan şirketin CEO’su Roberto Colletto’ya göre bu doğru değil. Colletto, “Teknik açıdan havuzla ilgili bir sorun yok,” dedi.
Bilimsel olarak da bu teorinin bazı boşlukları var. Yüzey altı dalgaları su basıncındaki farklılıklardan kaynaklanan ses dalgalarıdır ve suda saniyede yaklaşık 1.500 metre hızla hareket ederler. 2,15 metrelik bir havuzda ses dalgasının dipten sekip yüzeye geri dönmesi 3 milisaniyenin biraz altında sürerken, 3 metrelik bir havuzda bu süre 4 milisaniyedir. Bu milisaniyelik farkın türbülans oluşumu üzerinde ihmal edilebilir bir etkisi vardır.
Ancak, su derinliğinin havuz yüzeyindeki dalgalar üzerinde bir etkisi vardır. Yüzey dalgaları sığ sularda daha yavaş hareket eder, bu nedenle yüzücülerin Paris’teki havuzda yarattığı dalgalar, 3 metrelik bir havuzdaki dalgalardan biraz daha yavaş hareket edecektir. Elit yüzücüler, kendi vücut uzunluklarına yakın bir dalga boyuna sahip bir dalga yaratabilir ve bu dalgada etkili bir şekilde “sörf yapabilir”. Paris’teki havuz daha sığ olduğu için, yüzücülerin gövde hızı biraz daha yavaş olacaktır. Bu da bazı yüzücülerin bilinçsizce hızlarını daha yavaş gövde hızına uyacak şekilde ayarlamalarına neden olabilir. Ancak, etki tüm yarışmacılar için aynı olduğundan kimse haksız bir avantaja sahip olmayacaktır.
İnsan Performansının Sınırları
Yüzücülerin insan performansının sınırlarına yaklaşıyor olması da mümkündür. Yeni teknoloji, gelişmiş beslenme ve antrenman yöntemleri elit performansı artırmıştır, ancak devrilen her rekor, daha iyi bir performansın ortaya çıkma olasılığını azaltıyor. Rekor kırma performanslarının oranının zaman içinde azalması şaşırtıcı olmamalı. Örneğin, maraton koşusunda erkekler dünya rekoru 1950’ler ve 60’lar boyunca 12 dakika geriledi. Ancak son 60 yılda sadece 8 dakika daha düştü ve şimdi inatla iki saat sınırının hemen üzerinde seyrediyor.
Yüzme hala rekor kırma kapasitesine sahip gibi görünüyor. 2021 Tokyo Olimpiyatları’nda yüzme etkinliklerinin dörtte üçünde kazanma süreleri 2008 Pekin Olimpiyatları’ndakinden daha hızlıydı. Son on yılda yüzme dünya rekorları, Olimpik pist yarışlarına kıyasla %43 daha fazla kırılmıştır.
Olimpiyat sloganı “Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü” sınırlarımızı zorlama ve kırılamaz engelleri aşma arzusunu yansıtır. Ancak, oraya ulaşmak biraz daha uzun sürebilir.
Shane Keating’ın The Conversation. ‘da yayınlanan yazısından yararlanılmıştır