Güney Lübnan’daki Hristiyan Köyü Boşalıyor: Ain Ebel’in Zorunlu Tahliyesi

Güney Lübnan’daki Hristiyan Köyü Boşalıyor: Ain Ebel’in Zorunlu Tahliyesi

Ekim 3, 2024
konu yorum

Euan Ward’un The New York Times için kaleme aldığı bu haber, Lübnan’ın güneyinde yaşayan ın zorunlu tahliyelerini ve sınır hattındaki gerginliği ele alıyor.

Her şey, bir dizi telefon aramasıyla başladı. İlk önce köy doktoru, ardından yerel belediye başkanı, ve en sonunda kendini İsrailli bir subay olarak tanıtan bir kişi köylülerle irtibata geçti. Subay, köylülere eşyalarını toplayıp 45 dakika içinde köyü terk etmelerini, aksi halde hayatlarının tehlikede olacağını bildirdi.

Bu tehditkâr telefon görüşmesinden etkilenenlerden biri de iki çocuk babası Rakash Ashlar’dı. Ashlar, Lübnan’ın Ain Ebel köyünde yaşayan bir Hıristiyan olarak, İsrailli subaya bölgede Hizbullah’ın olmadığını ısrarla belirtse de karşı taraf bu açıklamaya kulak asmıyordu. Ashlar’ın yaşadığı bu küçük Hıristiyan topluluğu, İsrail sınırının sadece birkaç mil kuzeyinde bulunuyordu ve o gün İsrail’in tahliye edilmesini istediği onlarca köyden sadece biriydi.

İsrail’in kara harekâtını başlattığı gün, Ain Ebel sakinleri arasında korku ve belirsizlik hâkimdi. ’da Hizbullah’ın fiili kontrolü altındaki bölgelerde Hıristiyan, Dürzi ve Sünni topluluklar da yaşıyor. Ancak, bu toplulukların kaderi de bölgede yükselen tansiyonla beraber belirsizleşti. Köyde kalan az sayıda kişi, zaten büyük bir bölümünün boşaltılmış olduğunu, kadınlar ve çocukların aylar önce kaçtığını söylüyordu. Kasaba halkı, 2006’daki İsrail-Hizbullah savaşı sırasında yaşananları unutmuş değildi; kuşatma altında kaldıkları üç hafta boyunca yiyecek bulmakta zorlanmışlardı.

Bu kez, köydekilerin önünde üç seçenek vardı: köyde kalmak, Beyrut’a gitmek ya da boşaltılması istenmeyen yakın köylerden biri olan Rmeish’e kaçmak. Çoğu kişi Rmeish’teki Müjde Meryem Ana Manastırı’na sığınmanın en güvenli seçenek olduğunu düşünerek harekete geçti. Rmeish’in 72 yaşındaki rahibi Necip El Amil, manastırın yüzlerce Ain Ebel sakini tarafından doldurulduğunu ve çoğunun daha sonra Lübnan ordusu ve Kızıl Haç tarafından Beyrut’a tahliye edildiğini belirtti. Ancak, bazıları geceyi manastırda geçirdi; çünkü köylerinden ayrılmanın onları çapraz ateşe maruz bırakacağı endişesi içindeydiler. Rahip El Amil, “Endişeliler. Biz onların acılarını dindirmeye çalışıyoruz,” dedi.

Aynı zamanda, Lübnan devlet haber ajansının bildirdiğine göre, Debel köyünde bir aile, İsrail’in düzenlediği bir saldırıda hayatını kaybetti. Olay, sınır hattında yaşayan toplulukların güvenliğe dair korkularını daha da arttırdı.

Şimdi Beyrut’ta bulunan Ain Ebel sakinleri, evlerine ne zaman dönebileceklerini ya da geri dönebilecekler mi diye endişeleniyor. Ashlar, bu belirsizliği şöyle ifade ediyor: “Evlerimize tekrar ne zaman dönebileceğimizi bilmiyoruz. Bu bir hafta sürebilir. Bir ay, bir yıl, hatta on yıl da sürebilir.”

Bu endişe, İsrail birliklerinin güney Lübnan’daki kasabalara yaptığı yığınakla daha da güçleniyor. Sınırdaki diğer köylerde yaşayanlar da benzer bir kaderi paylaşıyor. Shebaa köyünden Dana Kaydouh, İsrailli subaylardan uyarı alan bir diğer kişiydi. Kaydouh, İsrail’in komşu bir aileyi hedef alan saldırısında dokuz kişinin hayatını kaybetmesinden sonra, ailesini toparlayıp kasabayı terk etmek zorunda kaldı. “Dün gece kimse uyumadı,” diyor Kaydouh, savaşın acımasız etkisini özetleyerek.

Ward’un aktardığı bu olaylar, sadece sınır hattındaki köylülerin değil, tüm bölgenin karşı karşıya olduğu insani dramı gözler önüne seriyor.

Latest from Konu

WhatsApp'tan Yeni Güncelleme: Video Görüşmelerine Özel Arka Planlar ve Filtreler Geliyor
Önceki Hikaye

WhatsApp’tan Yeni Güncelleme: Video Görüşmelerine Özel Arka Planlar ve Filtreler Geliyor

İsrail’in Sınırsız Stratejisi: Lübnan’dan İran’a Uzanan Bir Plan
Sonraki Hikaye

İsrail’in Sınırsız Stratejisi: Lübnan’dan İran’a Uzanan Bir Plan

Git

Don't Miss