Modern arkeolojinin en büyük bilmecelerinden biri, bir el büyüklüğündeki antik kil diskin işlevi ve anlamı konusunda akademisyenler arasında süregelen bir tartışma yaratmıştır. 3 Temmuz 1908’de, İtalyan arkeolog Federico Halbherr, öğrencisi Luigi Pernier ve bir ekip, Girit’in güneyindeki Phaistos’ta bir Minos sarayını kazarken harabeler arasında bir yer altı hazinesine rastladılar.
Bu hazinenin içinde Pernier, yanmış kemikler ve kül kalıntıları arasında yarı gömülü altın kahverengi bir kil disk fark etti. Pernier diski çıkarıp avucuna aldığında, her iki yüzünün de spiral bir formasyonda kille preslenmiş bir dizi küçük sembolle kaplı olduğunu gördü. Bugün, üzerinden yüz yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, şimdi Phaistos diski olarak bilinen bu buluntunun üzerindeki işaretlerin anlamı hâlâ bilinmemektedir. Özellikle antik Minos uygarlığı hakkında sağlayabileceği zengin yeni bilgiler nedeniyle, spiralli yazıtı çözmek için birçok zeki girişimde bulunulmuştur. Ancak şu ana kadar bu mesaj anlaşılmayı başaramamıştır.
Birçok teori
Disk, şu anda Heraklion Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte olup, hem akademisyenlerin hem de meraklıların hayal gücünü harekete geçirmeye devam etmektedir. Öne sürülen yorumlar, diskin anlamı üzerine kafa yoranlar kadar çeşitlidir. 16,5 cm çapında ve 4 cm kalınlığında olan disk, kolayca elde taşınabilir boyutlardadır. Bazı teorilere göre, disk, tutulma hesaplamalarında kullanılan taşınabilir bir astronomik harita veya bir tür ay-güneş takvimidir. Diskin gerçek amacına dair somut kanıtların olmaması, her türlü teorinin ortaya atılmasına neden olmuştur.
Kimileri, yılanlar ve merdivenler tarzında eski bir oyun olduğunu iddia ederken, bazıları bunun dini bir ilahi metni olduğunu öne sürmektedir. Çoğu bilim insanı tarafından uçuk bulunan bazı teoriler de vardır: Diskin Atlantis’ten bir kalıntı olduğu, Minotor’un labirentinin bir haritası olduğu veya bir uzaylının kullandığı bir yıldızlararası seyir haritası olduğu düşünceleri bu teoriler arasındadır. Minoslular, deniz ticareti yapan zengin bir Tunç Çağı toplumu olarak bilinir ve sarayları, büyük şehirleri ve sanatları ile tanınırlar. Diskin bulunduğu yer göz önüne alındığında, diskin M.Ö. 1800 ile 1600 yılları arasına tarihlendiği düşünülmektedir. Pernier’in Girit’te yürüttüğü diğer arkeolojik kazıların pek de verimli geçmemesi nedeniyle, çözülmemiş bir metin içeren bir obje sunabilmek elbette büyük yankı uyandırmıştır. Ancak, diskin olağanüstü iyi korunmuş durumu, bazı kişilerin, özellikle antikacılar tüccarı Jerome M. Eisenberg’in, Pernier’in diski kendisinin sahte olarak ürettiğini iddia etmesine yol açmıştır. Bununla birlikte, arkeolojik kanıtlar diskin otantik olduğunu işaret etmektedir. İlk olarak, disk, kesinlikle otantik olan Lineer A yazısı ile yazılmış başka bir tablet ile birlikte bulunmuştur (bu yazı Girit Minos uygarlığına aittir). İkinci olarak, Phaistos diski üzerinde sahtecilik iddiasını açıklayamayan düzeltmeler bulunmaktadır; bazı işaretler silinmiş ve yerlerine yenileri basılmıştır.
İşaretler ve semboller
Phaistos diski, 45 farklı figüratif işaretten oluşan bir yazı barındırmaktadır; bu işaretler 241 veya 242 karakterden oluşan düzenli bir sırayla (bir karakter tanınmaz durumdadır) spiral bir formda sıralanmıştır. İşaretler, net bir şekilde tanımlanabilen imgeler göstermektedir: insanlar, hayvanlar, bitkiler, aletler ve diğer objeler. Bu imgeler, neredeyse tamamen günlük hayatla ilgili olup, bazıları dönemin tarihi bağlamını yansıtmaktadır.
Örneğin, bazı semboller, Eski Mısır ikonografisinde tasvir edilen Deniz İnsanları’na benzeyen bir savaşçıyı betimlemektedir. Tüylü bir baş, bir ok, bir miğfer ve yuvarlak bir kalkan bulunmaktadır. Ayrıca, eski Sümer figürlerine benzeyen tasvirler de vardır: bir kölenin dövmeli başı ve çıplak göğüslü bir kadın. Diğer işaretler, tarımsal dünyadan hayvanları ve bitkileri tasvir etmektedir: bir güvercin, bir kedi, bir keçi, bir arı ve kovan, bir papatya, bir asma ve bir zeytin ağacı. Bu işaretler, her biri iki ila beş resim içeren 61 kutucuk halinde gruplandırılmıştır. Diskin bir yüzünde 30, diğer yüzünde ise 31 kutucuk bulunmaktadır. Yazının saat yönünde ve diskin kenarından merkeze doğru ilerleyen bir spiral içinde ilerlediği düşünülmektedir.
Araştırmacılar, diskte yer alan 45 farklı işaretin Ege tarzı hece yazı sistemine ait olduğuna ve her kutucuktaki iki ila beş görüntü grubunun kelimeleri ifade ettiğine inanmaktadır. İşaretler, sözde Girit hiyerogliflerine ve onlardan gelişen Lineer A yazı sistemine hafif bir benzerlik taşımaktadır. Ancak Phaistos diski üzerindeki yazı, her ikisinden de bir uzaklaşmayı göstermektedir. Phaistos diski üzerindeki yazının kısa olması, tam yazı sisteminin diskte kullanılan 45’ten daha fazla, belki de 55 veya 60 farklı işaret içerdiğini düşündürmektedir. Bu, elbette yazıtın bilinmeyen bir dilde yazıldığı varsayımına dayanmaktadır.
Tunç Çağı’nda Giritlilerin hangi dili konuştuğu ise hâlâ kesin olarak bilinmemektedir. İçeriğe dair ipuçları açısından: Her kutunun bir kelime içerdiği varsayılırsa, diskin her iki yüzündeki yazıtın, benzer kelimelerden oluşan bir diziyle sona erdiği açıktır.