ABD’nin talebi üzerine Katar, Hamas’a Doha’daki diplomatik ofisini kapatması gerektiğini bir hafta önce bildirdi. İsrail medyasına konuşan üst düzey Biden yönetimi yetkilileri, bu kararı cuma günü doğruladı.
Katar, Hamas yetkililerini 2012’den bu yana Doha’da barındırıyordu. Bu dönemde terör örgütü, Suriye iç savaşı nedeniyle karargahını Şam’dan taşımıştı ve hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi ABD yönetimleri, Katar’dan Hamas ile iletişimde bir kanal olmasını istemişti.
Hamas’ın 7 Ekim saldırılarının ardından ABD, Katar’a Doha’nın Hamas ile “her zamanki gibi” ilişki yürütemeyeceğini bildirdi. Ancak yönetim, ateşkes ve rehine anlaşması sağlanması açısından iletişim kanalını kritik gördüğü için Katar’dan Hamas ofisini kapatmasını istemeyi erteledi.
Geçen Kasım’da bu görüşmeler, bir haftalık bir anlaşma sağlamıştı ancak kalıcı bir ateşkes veya kalan 101 rehinenin serbest bırakılması başarılmadı.
Bir ABD yetkilisi, İsrail medyasına yaptığı açıklamada, Hamas’ın Amerikalı-İsrailli rehine Hersh Goldberg-Polin ve diğer beş rehineyi öldürmesinin ve ardından daha fazla ateşkes teklifini reddetmesinin, ABD yönetiminin Doha’daki Hamas varlığına bakışını değiştirdiğini ve bunu artık “sürdürülebilir veya kabul edilebilir” olarak görmediklerini belirtti.
ABD’nin bu kararı, aynı zamanda ABD’nin Hamas yetkililerine, aralarında Doha’da ikamet eden üst düzey liderlerden Halid Meşal de dahil olmak üzere, yönelik iddianameleri açmasıyla eşzamanlı gerçekleşti. İkinci bir üst düzey yönetim yetkilisi İsrail medyasına, “Rehineleri serbest bırakmayı defalarca reddettikten sonra, liderlerinin artık ABD’nin ortaklarının başkentlerinde hoş karşılanmaması gerekir,” dedi.
Görüşmelerde Hamas’ın “gerçekçi olmayan” pozisyonlarından vazgeçmeye dair herhangi bir işaret göstermediğini belirten Amerikalı yetkili, Hamas’ın Gazze’de iktidarda kalmasını sağlayacak şartları dayattığını, bunun ise “ABD ve İsrail’in asla kabul etmeyeceği” bir durum olduğunu ifade etti.
İki hafta önce ABD, Katar’dan Hamas’ı sınır dışı etmesini istedi ve Doha, 28 Ekim civarında bildirimde bulunarak bu talebi kabul etti.
Hamas yetkililerinin sınır dışı edilme zamanı ve nereye gidecekleri konusundaki ayrıntılar henüz netleşmedi, diye ekledi ABD yetkilisi.
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi, Katar’dan Hamas yetkililerinin banka hesaplarını dondurmasını ve mal varlıklarına el koymasını talep etti.
Geçmişte olası gidebilecekleri yerler arasında Türkiye, İran, Umman, Lübnan ve Cezayir’den bahsedilmişti ancak ABD’ye göre her birinin belli dezavantajları bulunuyor.
ABD yetkilisi, yönetimin Başkan Joe Biden’ın görev süresi sona ermeden bir rehine anlaşması sağlamak için bir dizi girişim yürütmeye devam ettiğini vurguladı ve Hamas’ın Katar’dan sınır dışı edilmesi, ABD yaptırımları ve Washington’un elindeki diğer araçların, terör grubunu taleplerini azaltmaya yönlendirmede başarılı olabileceğini belirtti.
Katar, Hamas yetkililerinin ülkeyi terk etmesi talimatını verdiğini henüz teyit etmedi ancak Katar yetkilileri geçen yıl boyunca İsrail medyasına, Doha’nın terör grubunu sınır dışı etmeye hazır olduğunu ve Washington’dan resmi bir talep geldiğinde bunu yapacağını tekrarladı.
ABD yetkilisi, Katar’ın çatışma boyunca “çok değerli bir arabulucu” rolü oynadığını vurguladı. Hamas liderlerini barındırmayacağı noktada Katar’ın gelecekte nasıl bir rol oynayacağı ise belirsiz.
Katar, Doha’nın Hamas’a daha fazla baskı yapabileceğini savunan Kongre’deki bazı Cumhuriyetçiler tarafından eleştiriliyor. Biden yönetimi bu eleştirilere defalarca karşı çıkarken, Katar’a Gazze’deki çatışmanın yanı sıra diğer birkaç çatışmada da arabulucu olarak güvendi.
Mısır’ın, Gazze’ye sınır komşusu olması ve Hamas liderleriyle temaslarını sürdürmesi nedeniyle arabuluculuk rolünü sürdürmesi muhtemel görünüyor.