Zohran Mamdani ve New York’un Geleceği Üzerine Tartışmalar

New York belediye başkanlığı seçimleri, 4 Kasım 2025’te gerçekleşecek olsa da, Demokrat Parti’nin ön seçimlerini kazanan Zohran Mamdani’nin önde gitmesi, hem Amerikan medyasında hem de sosyal medyada büyük yankı uyandırıyor. 33 yaşındaki Uganda doğumlu, Hint asıllı Müslüman ve demokratik sosyalist kimliğiyle öne çıkan Mamdani, New York’un ilk Müslüman ve Güney Asya kökenli belediye başkanı olma yolunda ilerliyor. Peki, Mamdani gerçekten kazanabilir mi? Kazanırsa New York’ta neler değişebilir? Sosyal medya ve Amerikan medyası bu konuda neler söylüyor? Bu köşe yazısında, Mamdani’nin adaylığına dair tartışmaları ve olası etkilerini ele alıyoruz.

Amerikan Medyasındaki Tartışmalar

Amerikan medyası, Mamdani’nin ön seçim zaferini hem bir sürpriz hem de Demokrat Parti için bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Önde gelen yayın organları, Mamdani’nin eski vali Andrew Cuomo’yu yenmesini, New York seçmeninin değişim arzusuna bağlıyor. Bir medya kuruluşu, Mamdani’nin kampanyasının, ekonomik eşitsizlik ve yaşam maliyeti krizine odaklanarak geniş bir seçmen kitlesini harekete geçirdiğini belirtiyor. Özellikle gençler, azınlık toplulukları ve işçi sınıfı, Mamdani’nin ücretsiz toplu taşıma, kira dondurma ve yüksek gelirlilere vergi gibi vaatlerine destek veriyor.

Ancak, bazı medya yorumcuları Mamdani’nin sosyalist politikalarının Wall Street ve iş dünyasında endişe yarattığını vurguluyor. Finans sektöründen yöneticiler, Mamdani’nin önerdiği vergi artışlarının ve sosyalist politikaların New York’un ekonomik cazibesini azaltabileceğini öne sürüyor. Bir finans gazetesine konuşan bir hedge fonu yöneticisi, Mamdani’nin seçilmesi durumunda şehri terk etmeyi düşündüğünü ifade etti. Buna karşılık, başka bir medya organı, Mamdani’nin kampanyasının, özellikle teknoloji çalışanları ve finans dışı sektörlerden gelen bağışlarla desteklendiğini, bu nedenle ekonomik elitin tepkilerinin abartılı olabileceğini savundu.

Mamdani’nin Filistin yanlısı duruşu ve İsrail’e yönelik eleştirileri de medyada tartışma konusu. Bazı yayınlar, onun Boykot, Tecrit ve Yaptırım (BDS) Hareketi’ne verdiği desteği ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun New York’a gelmesi durumunda tutuklanmasını savunan açıklamalarını eleştiriyor. Diğerleri ise, bu duruşun New York’un Yahudi seçmenleri arasında bile destek bulduğunu, çünkü halkın Gazze’deki duruma yönelik artan tepkisini yansıttığını belirtiyor.

Sosyal Medyada Yankılar

Sosyal medya platformlarında, özellikle X’te, Mamdani’nin adaylığı hem coşku hem de kutuplaşma yaratıyor. Kullanıcılar, Mamdani’nin zaferini farklı açılardan değerlendiriyor:

• Bir kullanıcı, “New York’un bir sosyalist Müslüman adayı seçmesi, Amerika’da değişim rüzgarlarının estiğini gösteriyor. Mamdani, işçilerin ve yoksulların sesi olabilir!” diyerek heyecanını dile getirdi.

• Başka bir kullanıcı, “Mamdani’nin kazanması, İsrail lobisine karşı büyük bir zafer. Filistin yanlısı bir politikacının bu kadar ilerlemesi tarihi!” yorumunu yaptı.

• Ancak, muhalif sesler de mevcut. Bir kullanıcı, “Mamdani’nin politikaları New York’u komünist bir distopyaya çevirecek. Vergi artışları ve ücretsiz hizmetler şehri batırır!” diyerek endişesini paylaştı.

• Bir başka kullanıcı ise, “Mamdani’nin eşcinsel hakları için verdiği sözler samimi değil. LGBT bayrağıyla yürümek yetmez, bu politikalar bütçeyi zorlar!” şeklinde eleştirdi.

Mamdani’nin sosyal medya stratejisi, özellikle genç seçmenler arasında etkili oldu. Urduca, İspanyolca ve Hintçe videolarla geniş bir kitleye hitap eden kampanyası, “helal enflasyonu” gibi yaratıcı sloganlarla dikkat çekti. Kullanıcılar, bu samimi ve çok dilli yaklaşımı övse de, bazıları onun “sosyalist” etiketinin geniş seçmen kitlelerini uzaklaştırabileceğini düşünüyor.

Mamdani Kazanabilir mi?

Mamdani’nin kazanma şansı, New York’un siyasi dinamiklerine bağlı. Şehir, geleneksel olarak Demokratların kalesi olarak görülüyor, bu nedenle ön seçimi kazanması, Kasım’daki genel seçimde ona büyük bir avantaj sağlıyor. Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Curtis Sliwa, 2021 seçimlerinde Eric Adams’a karşı kaybetmiş bir isim, ve mevcut belediye başkanı Adams’ın yolsuzluk skandalları nedeniyle bağımsız aday olarak şansı düşük görünüyor. Mamdani’nin gençler, azınlıklar ve işçi sınıfı arasında oluşturduğu çok etnisiteli koalisyon, özellikle Queens ve Brooklyn gibi bölgelerde güçlü bir destek tabanı yaratıyor.

Ancak, Mamdani’nin karşı karşıya olduğu engeller de az değil. Başkan Donald Trump’ın “komünist deli” gibi sert söylemleri ve sınır dışı etme tehditleri, Mamdani’nin kampanyasını zorlaştırabilir. Ayrıca, Wall Street’in ve bazı Demokrat Parti elitlerinin muhalefeti, finansman ve medya desteğini kısıtlayabilir. Yine de, Mamdani’nin sosyal medya kampanyası ve gönüllü ordusu, geleneksel siyasi engelleri aşma potansiyeline sahip.

Kazanırsa Ne Olur?

Eğer Mamdani seçilirse, New York’ta köklü değişiklikler gündeme gelebilir. Kampanya vaatleri arasında ücretsiz şehir içi otobüsler, kamusal çocuk bakımı, belediyeye ait marketler ve kira dondurma gibi politikalar yer alıyor. Bu vaatler, şehrin yaşam maliyeti krizine çözüm sunmayı hedefliyor, ancak finansmanı için önerdiği yüksek gelirli bireylere ve şirketlere vergi artışı, iş dünyasında dirençle karşılaşabilir.

Mamdani’nin sosyalist politikaları, New York’un sosyal güvenlik ağını güçlendirebilir ve işçi sınıfı ile azınlık toplulukları için daha erişilebilir bir şehir yaratabilir. Ancak, bu politikaların uygulanabilirliği, belediye bütçesi ve eyalet hükümetiyle ilişkilerine bağlı. Ayrıca, Mamdani’nin Filistin yanlısı duruşu, uluslararası alanda New York’un dış politikadaki sembolik rolünü etkileyebilir. Örneğin, İsrail’le bağlantılı hayır kurumlarının vergi muafiyetini kaldırma önerisi, diplomatik tartışmalara yol açabilir.

Zohran Mamdani’nin New York belediye başkanlığı ön seçimlerindeki zaferi, Amerika’da değişim arzusunun bir yansıması olarak görülüyor. Hem medyada hem de sosyal medyada, onun adaylığı umut ve endişe arasında bir kutuplaşma yaratıyor. Mamdani’nin kazanma şansı yüksek olsa da, Trump’ın saldırıları ve ekonomik elitin tepkileri, önündeki engellerin ciddiyetini gösteriyor. Kazanırsa, New York’u daha eşitlikçi bir şehir yapma vaadi, hem yerel hem de ulusal siyasette dalgalar yaratabilir. Ancak, bu vaatlerin gerçeğe dönüşmesi, Mamdani’nin siyasi becerilerine ve şehirdeki farklı grupları birleştirme yeteneğine bağlı. New York, tarihinin en ilginç seçimlerinden birine hazırlanıyor; dünya ise bu yarışı nefesini tutarak izliyor.