Trump'ın Ticaret Politikaları: Sosyal Medyada Öfke, Destek ve Endişe Kokteyli

Trump’ın Ticaret Politikaları: Sosyal Medyada Öfke, Destek ve Endişe Kokteyli

ABD Başkanı Trump’ın Japonya ve Güney Kore’ye %25, AB’ye %200 gümrük vergisi planı, küresel ticarette tartışma yarattı. Amerikan medyası politikaları koruma ve kriz riski ekseninde ele alırken, sosyal medyada destek ve endişe bir arada. Çin misilleme, AB ve Asya ülkeleri müzakere peşinde. Ticaret savaşları ekonomiyi nasıl etkiler?
Temmuz 8, 2025
konu yorum

Küresel Ekonomide Yeni Bir Fırtına mı?

ABD Başkanı Donald Trump’ın dış , 2025 yılında küresel ekonominin ana gündem maddelerinden biri haline geldi. Japonya ve Güney Kore’ye yönelik %25 gümrük vergisi uygulama kararı, Çin ve Avrupa Birliği (AB) ile devam eden tarife müzakereleri ve özellikle AB’ye yönelik %200 gümrük vergisi tehdidi, hem nda hem de sosyal medyada hararetli tartışmalara yol açtı. Bu politikalar, sadece ekonomik değil, diplomatik ve siyasi etkileriyle de küresel sahnede yankı uyandırıyor. Peki, bu tartışmaların merkezinde neler var, kimler ne diyor ve ülkeler bu hamlelere nasıl tepki veriyor?

Amerikan Medyasında Tartışmalar: Koruma mı, Kaos mu?

Amerikan medyası, Trump’ın gümrük vergisi politikalarını iki ana eksende ele alıyor: koruma yanlısı ekonomi politikaları ve küresel ticaret savaşının potansiyel riskleri. ve Bloomberg gibi ekonomi odaklı yayınlar, Trump’ın “Önce Amerika” yaklaşımını, Amerikan sanayisini canlandırma ve ticaret açıklarını azaltma hedefiyle savunurken, bu politikaların enflasyonu tetikleyebileceği ve tüketicilere ek maliyet getirebileceği uyarısında bulunuyor. Örneğin, Wall Street Journal’a göre, Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerle ticaret açığı veren ABD, bu tarifelerle yerli üretimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak, aynı yayın, bu adımların küresel tedarik zincirlerini bozabileceğini ve özellikle elektronik ve otomotiv sektörlerinde fiyat artışlarına yol açabileceğini belirtiyor.

Öte yandan, ve CNN gibi liberal eğilimli medya organları, Trump’ın politikalarını daha eleştirel bir perspektiften değerlendiriyor. CNN, bu tarifelerin Amerikan tüketicilerine zarar vereceğini ve özellikle teknoloji ürünlerinde fiyatların artabileceğini vurguluyor. The New York Times ise, Trump’ın %200’lük AB gümrük vergisi tehdidini “diplomatik bir kumar” olarak nitelendiriyor ve bunun transatlantik ilişkileri zedeleyebileceğine dikkat çekiyor. Medyadaki bu kutuplaşma, Trump’ın politikalarının hem iç siyasette hem de küresel arenada nasıl algılandığını gösteriyor.

Sosyal Medya: Öfke, Destek ve Endişe Kokteyli

Sosyal medya platformları, özellikle X, Trump’ın gümrük vergisi hamlelerine yönelik farklı seslerin yükseldiği bir arena. Kullanıcılar arasında Trump’ı destekleyenler, bu politikaların Amerikan işçi sınıfını koruyacağını ve Çin gibi rakiplere karşı ABD’yi güçlendireceğini savunuyor. Örneğin, bir X kullanıcısı, “Trump nihayet ABD’yi sömüren ülkelere karşı harekete geçti. %25 vergi az bile!” diyerek bu politikaları alkışlıyor. Ancak, eleştirel sesler de oldukça yüksek. Bir başka kullanıcı, “Bu vergiler iPhone fiyatlarını uçuracak, faturayı yine biz ödeyeceğiz” diyerek tüketicilere yansıyacak maliyetlere dikkat çekiyor.

Ekonomistler ve analistler de X’te görüşlerini paylaşıyor. Bazı uzmanlar, Trump’ın tarifelerinin kısa vadede ABD ekonomisine fayda sağlayabileceğini, ancak uzun vadede küresel resesyon riskini artırabileceğini belirtiyor. Özellikle, teknoloji milyarderi Elon Musk’ın bu konuda sessiz kalması dikkat çekiyor. Musk, genellikle X’te Trump’ın politikalarını desteklerken, bu kez 12 saatten fazla yorum yapmadı, bu da spekülasyonlara yol açtı.

Ülkelerin Tepkileri: Misilleme mi, Müzakere mi?

Trump’ın gümrük vergisi hamleleri, hedef ülkelerden farklı tepkiler aldı. Japonya ve Güney Kore, %25’lik tarifelere karşı temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, ABD ile müzakerelere devam edeceklerini ve bir çalışma grubu oluşturduklarını açıkladı. Güney Kore Sanayi Bakanlığı ise, tarifelerin etkisini azaltmak için ABD ile görüşmeleri hızlandıracaklarını duyurdu. Her iki ülke de, otomotiv ve elektronik gibi kritik sektörlerdeki ihracatlarının zarar görmesinden endişeli.

Çin’in tepkisi ise daha sert. Pekin, Trump’ın %104’lük gümrük vergisi tehdidine karşı “sonuna kadar mücadele” edeceğini ilan etti. Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’yi “ticaret savaşını körüklemekle” suçlayarak, misilleme olarak Amerikan tarım ürünlerine %34’lük ek vergi getirdi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bu hamlelerin “kazananı olmayacağını” vurgularken, ASEAN ülkeleriyle ticari bağları güçlendirme sinyali verdi. Bu, Çin’in ABD’yi küresel ticarette izole etme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

Avrupa Birliği, %200 gümrük vergisi tehdidine karşı “sağlam ama ölçülü” bir tepki vereceğini duyurdu. AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic, bu tarifeleri “haksız” olarak nitelendirirken, müzakere kapısını açık bıraktı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise, bir ticaret savaşının “son derece zararlı” olacağını söyleyerek, diplomatik çözüm arayışında olduğunu belirtti. AB, Çin mallarının Avrupa pazarına yönelmesi ihtimaline karşı da hazırlık yapıyor, bu da Brüksel-Pekin ilişkilerini daha da gerebilir.

Sonuç: Belirsizlik ve Yeni Bir Düzen Arayışı

Trump’ın ticaret politikaları, küresel ekonomide bir dönüm noktası oluşturabilir. Amerikan medyası, bu politikaları hem bir fırsat hem de bir risk olarak görüyor. Sosyal medya, halkın ve uzmanların bölünmüşlüğünü yansıtıyor. Japonya ve Güney Kore müzakereye, Çin misillemeye, AB ise temkinli bir karşı duruşa hazırlanıyor. Bu politikaların uzun vadeli etkileri, sadece ekonomik değil, jeopolitik dengeleri de şekillendirecek. Trump’ın “” vaadi, gerçekten bir “altın çağ” mı getirecek, yoksa küresel ticarette yeni bir kaos mu yaratacak? Bunu zaman gösterecek.

Latest from EKONOMİ

Zohran Mamdani ve New York’un Geleceği Üzerine Tartışmalar
Önceki Hikaye

Zohran Mamdani ve New York’un Geleceği Üzerine Tartışmalar

GitTop

Don't Miss