Yeni bir diş ve kemik analizine göre, halk arasında “hobbit” olarak bilinen Homo floresiensis, bilim insanlarının düşündüğünden daha kısa olabilir. 700.000 yıllık fosilleşmiş kalıntılar, Endonezya’nın Flores Adası‘nda yaşayan bu türün boyutlarına dair yeni ipuçları sunuyor. Tokyo Üniversitesi Üniversite Müzesi’nde profesör olan başyazar Yosuke Kaifu, Live Science’a gönderdiği e-postada, “Büyük bir vücut ve büyük bir beyin edinmek ve zeki olmak mutlaka kaderimiz değildir” dedi. “Doğal ortama bağlı olarak, sadece genel olarak hayvanlar için değil, insanlar için de çeşitli evrim yolları vardı.”
Boy Tahminlerindeki Değişim
Homo floresiensis’in ortalama 1 metre boyunda olduğu düşünülüyordu. Ancak yeni araştırmalar, bu türün ortalama 6 santimetre daha kısa olduğunu ortaya koyuyor. Homo erectus’un bir dalı olan H. floresiensis, ortalama 2,4 inç (yaklaşık 6 cm) daha kısa olabilir. H. erectus ise 2 milyon ila 250.000 yıl önce yaşamış ve modern insanlarla benzer vücut ölçülerine sahip bir türdü.
Yeni Keşifler ve Analizler
Mata Menge’de bulunan yeni dişler ve kısmi bir üst kol kemiği (humerus) de dahil olmak üzere bir dizi fosil incelendi. Bu kemiklerin, bir çocuğa ait olmadığını belirleyen araştırmacılar, yetişkin bir bireye ait olduğunu saptadılar. Kaifu, “Yetişkin kemikleri metabolizma izlerini çocuklarınkinden daha fazla bırakıyor. Mata Menge humerusunda bu tür izlerin güçlü bir sinyalini tespit ettik” dedi.
Evrimsel Süreç ve Ada Yaşamı
Kaifu, Mata Menge fosillerinin, Homo floresiensis’in son derece küçük vücut boyutunun adadaki tarihlerinin ilk 300.000 yılı içinde evrimleştiğini ve bu boyutun 600.000 yıldan fazla bir süre boyunca korunduğunu gösterdiğini belirtti. “Adalarda büyük olmaya gerek olmayabilir çünkü orada aslanlar ve kaplanlar yok,” diyen Kaifu, iri olmanın önemli dezavantajları olduğunu, daha fazla yemek ve daha fazla zaman gerektirdiğini vurguladı. Bu nedenle, izole bir adada mahsur kalan arkaik insanların bu baskılar nedeniyle küçülmüş olabileceğini ekledi.
Doğal Seçilimin İzinde
Kaifu, “İnsanların hayvanlar arasında özel olduğunu düşünme eğilimindeyiz. Ancak Flores’ten elde edilen kanıtlar, biz insanların da diğer hayvanlar gibi doğal seçilimin kontrolü altında olduğumuzu ve beklenmedik yönlere doğru evrimleşebileceğimizi gösteriyor” diyerek çalışmanın önemini vurguladı.
Bu yeni bulgular, Homo floresiensis’in evrimi ve yaşam tarzı hakkında önemli soruları gündeme getirirken, aynı zamanda ada yaşamının evrimsel etkilerini de gözler önüne seriyor.
yararlanılan kaynak: https://www.livescience.com