İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) askerlerine yönelik saldırıları, İsrail’in bölgedeki kontrolsüz askeri faaliyetlerinin önündeki engelleri kaldırma çabası olarak değerlendiriliyor. BM askerleri, özellikle gözlem yaparak insan hakları ihlallerini belgeledikleri için, İsrail’in bu faaliyetlerine müdahale eden unsurlar olarak hedef alınıyor.
İrlandalı askerlerin saldırıya uğraması, İrlanda’nın Filistin meselesine olan duyarlılığına bağlanıyor. İrlanda halkının Filistin’e olan desteği ve tarihsel bağları, İsrail tarafından bu askerlerin potansiyel bir tehdit olarak görülmesine neden oluyor. Bu durum, saldırıların özellikle İrlandalı askerleri hedef almasını açıklıyor.
İsrail’in, uluslararası hukuka ve diplomatik dokunulmazlıklara saygı göstermeyen bir politika izlediği ifade ediliyor. Bu saldırılar, İsrail’in ABD tarafından desteklenen ve uluslararası hukuk kurallarını dikkate almayan bir tutum sergilemesiyle ilişkilendiriliyor.
Ayrıca, Filistin meselesi dünya genelinde geniş bir kesim tarafından hassasiyetle takip edilse de, İsrail lobisi ve küresel sistemin kısa vadede bu dengeleri değiştirmeyeceği öngörülüyor. Çin, Türkiye, Brezilya gibi ülkelerin artan etkisine rağmen, mevcut güç dengesinin kısa sürede değişmesi beklenmiyor.
Sonuç olarak, BM askerlerinin hedef alınması, İsrail’in bölgedeki kontrolünü sürdürme çabasının bir parçası olarak görülüyor.