editor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, İsrail’in uzun yıllardır süregelen politikalarının sadece Filistin halkını değil, farklı etnik kökenlerden gelen insanları da mağdur ettiğini belirtti. Özellikle Afrika kökenli Musevilerin de İsrail’in ayrımcı politikalarına maruz kaldığını vurgulayan Erdoğan, İsrail’in sınırlarının belirsiz olduğunu ve bu durumun uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
“İsrail’in Sınırları Neresi?”
Birleşmiş Milletler üyesi olup da resmi sınırları halen netleşmemiş tek devletin İsrail olduğunu hatırlatan Erdoğan, 1947’den bu yana İsrail’in sürekli olarak sınırlarını genişlettiğini söyledi. Geçmişte, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail’in sınırlarını sorgulayan Erdoğan, bu sorunun hâlâ yanıtlanmadığını belirtti. İsrail’in Gazze’deki saldırılarının yanı sıra Lübnan’a yönelik saldırılarını da eleştirerek, İsrail’in bölgede yayılmacı bir politika izlediğini ve bu politikanın sonuçlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade etti.
“İsrail Durdurulmazsa Tehlike Büyüyecek”
Erdoğan, İsrail’in durdurulmadığı takdirde bölgedeki saldırılarının yayılacağını ve bu tehlikenin Türkiye’yi de etkileyebileceğini vurguladı. İsrail’in giderek daha “şımardığını” ve saldırganlaştığını belirten Erdoğan, bu tehlikeyi göremeyenlerin büyük bir yanılgı içinde olduklarını söyledi. Türkiye’nin gerekli tedbirleri aldığını belirten Cumhurbaşkanı, Filistin halkının yaşadığı acılara dikkat çekti.
“Gazze, Açık Hava Hapishanesine Dönüştü”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’nin 17 yıldır abluka altında olduğunu ve 2 milyondan fazla insanın bir açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkûm edildiğini söyledi. İsrail’in saldırılarının Gazze’yi bir “temerküz kampına” dönüştürdüğünü ifade eden Erdoğan, Gazze’de yaşanan trajediyi bir Filistinli çocuğun sözleriyle özetledi: “Susuzluktan, açlıktan ve sürekli yer değiştirmekten başka hiçbir şey yaşamadım. Çocukluğumu yaşayamadım. Yorulduk, bıktık, artık ölüp dinlenmek istiyorum.”
Erdoğan’ın bu açıklamaları, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının devam ettiği bir dönemde gelerek, Türkiye’nin bu konuda net bir duruş sergilediğini bir kez daha ortaya koydu.
