ABD Başkanlık seçimleri her zaman dünya çapında büyük bir ilgiyle takip edilir. Ancak bu seçimler, sadece adayların popülaritesine bağlı değildir. Özellikle kritik olarak adlandırılan “salıncak eyaletler” (swing states), seçim sonuçlarının asıl belirleyicisi olma rolünü oynar. Bu yıl da durum farklı değil ve anketler, bu eyaletlerde kıyasıya bir rekabet yaşandığını gösteriyor. Peki, mevcut durumda neler oluyor? Trump ve Kamala Harris arasında nasıl bir çekişme var? İşte öne çıkan başlıklar…
Trump Salıncak Eyaletlerde Önde Mi?
Yapılan son anketlere göre, Trump bazı kritik eyaletlerde önde görünüyor. Arizona, Georgia, Nevada ve Kuzey Carolina gibi salıncak eyaletlerde küçük farklarla önde olması, özellikle seçim stratejileri açısından büyük önem taşıyor. Salıncak eyaletler, ABD başkanını seçen 538 üyeli seçiciler kurulunu belirliyor ve bu eyaletlerdeki sonuçlar, başkanlık seçimlerinin kaderini tayin edebilir.
Bu eyaletlerde halkın oy tercihlerinin sürekli değiştiğini unutmamak gerek. Ekonomik gelişmeler, politik gündem ve hatta askeri durumlar seçmen davranışlarını etkileyebiliyor. Yani Trump şu an önde olsa da, bu sonuçlar hızla değişebilir.
Seçmen Blokları: Yahudi Toplumu ve Evanjelikler
Bu seçimlerde bir diğer kritik nokta, ABD’deki Yahudi toplumunun ve Evanjelik Hristiyanların oyları. Özellikle Evanjeliklerin Trump’a olan güçlü desteği, İsrail’in güvenliğine verdikleri önemden kaynaklanıyor. Evanjeliklerin ve Yahudi lobilerinin desteği, Trump’ın seçim kampanyasında büyük rol oynuyor. ABD savunma sanayisinin de Trump’a desteği, bu iki seçmen grubunun İsrail’in güvenliğini merkeze alarak Trump’ı desteklemelerinden kaynaklanıyor.
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki fark da tam olarak burada ortaya çıkıyor. Evanjelikler, Kudüs’ün ve İsrail’in güvenliğini öncelikli bir konu olarak görüyor ve Trump, bu konuda onlara güvence sağlıyor.
Seçimin Kaderini Belirleyen Strateji
Bir önceki seçimlerde Biden ve Trump arasındaki farklar da salıncak eyaletlerde belirgin olmuştu. Trump, bu kez stratejisini bu eyaletlerde daha da güçlendirerek geliştiriyor. Her iki adayın da salıncak eyaletlere yoğun bir kampanya yürüttüğü biliniyor. Örneğin Pensilvanya gibi eyaletlerde az oy farkıyla bile seçimi kazanmak mümkün. Çünkü mesele, ülke genelinde fazla oy almak değil, seçiciler kurulundaki çoğunluğu elde etmek.
Her iki aday da bu eyaletlere odaklanarak, seçiciler kurulunda avantajlı duruma geçmeyi hedefliyor. Seçim sonucunun bu eyaletlere bağlı olduğu bir senaryoda, Trump’ın şu an önde gitmesi önemli bir avantaj gibi görünebilir, ancak nihai sonuçlar için her şey henüz belirsiz.
ABD başkanlık seçimlerinde salıncak eyaletler her zaman kritik bir rol oynamıştır ve bu seçimde de durum aynı. Trump, şu anki anket sonuçlarına göre bazı eyaletlerde önde görünüyor, ancak oy davranışları hızla değişebiliyor. Yahudi toplumu ve Evanjelik seçmenlerin desteği de Trump’ın elini güçlendiren unsurlar arasında yer alıyor. Ancak seçim sonuçları netleşmeden, özellikle bu eyaletlerdeki son dakika değişikliklerinin neler getireceği konusunda tahmin yürütmek zor. Bu seçim, ABD iç politikasında olduğu kadar dünya politikası için de önemli sonuçlar doğurabilir.