Google‘ın Tehdit Analiz Grubu tarafından Çarşamba günü yapılan açıklama, İran ve ABD arasındaki siber çatışmanın derinleştiğini gösteriyor. Açıklamaya göre, İran bağlantılı APT42 isimli bir hack grubu, eski Başkan Donald Trump‘ın kampanyası ve ABD Başkanı Joe Biden’ın yeniden seçilme çabalarıyla ilişkili kişileri hedef aldı. Bu hedefler arasında ABD’li yetkililer, diplomatik temsilciler ve dış politika üzerine çalışan akademik çevreler bulunuyor. Bu durum, İran’ın siber casusluk faaliyetlerini nasıl stratejik olarak ABD iç politikasını etkilemek için kullandığını gözler önüne seriyor.
Özellikle Mayıs ve Haziran aylarında yoğunlaşan bu saldırılar, İran Devrim Muhafızları ile doğrudan bağlantılı APT42 tarafından gerçekleştirilmiş ve İsrail ile ABD’deki yüksek profilli kullanıcılar hedef alınmıştır. APT42’nin bu tür hedeflere odaklanması, İran’ın bölgesel çıkarlarını koruma ve ABD-İsrail ittifakını zayıflatma amacını güttüğünü gösteriyor. Grup, mevcut ve eski hükümet yetkilileri, siyasi kampanyalar, diplomatlar, düşünce kuruluşları ve dış politika tartışmalarına katkıda bulunan diğer aktörleri hedef alarak, ABD’nin dış politikasına müdahale etme çabalarını sürdürmektedir.
- ABD’li Balerin Rusya’da 50 Dolarlık Bağış Nedeniyle Vatana İhanet Suçundan 12 Yıl Hapis Cezası Aldı
- Japonya Siyasetinde Dönüm Noktası: Kishida’nın Adaylıktan Çekilmesi ve LDP’nin Geleceği
APT42’nin saldırı girişimlerinin bir kısmı engellenmiş olsa da, grup bazı e-posta sağlayıcılarını başarıyla ihlal etmeyi başarmıştır. Google’ın bu ihlalleri hemen güvence altına alması ve hedefleri bilgilendirmesi, İran kaynaklı tehditlerin ne kadar ciddi ve sürekli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Google’ın bu “kötü niyetli faaliyetleri” Temmuz ayında kolluk kuvvetlerine bildirmiş olması, ABD’nin bu tür tehditlere karşı ne kadar savunmasız olduğunu göstermektedir.
Şirket ayrıca, ABD kampanya yetkililerini yabancı devlet aktörlerinden kaynaklanan artan tehditler hakkında bilgilendirerek, gelişmiş hesap güvenliği önlemlerinin önemini vurgulamıştır. APT42’nin sosyal mühendislik taktikleri kullanarak İsrailli yetkililere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar da, İran’ın siber savaş stratejisinde ne kadar karmaşık ve sofistike bir yaklaşım benimsediğini ortaya koymaktadır. İsrailli diplomatlara ve akademisyenlere gönderilen sosyal mühendislik e-postaları, İran’ın sadece askeri hedefleri değil, aynı zamanda siyasi ve entelektüel çevreleri de hedef aldığını göstermektedir.
Bu haftanın başlarında FBI, Trump kampanyasının bir siber saldırıya uğradığına dair ihbarı araştırdığını duyurdu. İran’ın parmağı olduğu iddia edilen bu saldırı, ABD’nin seçim süreçlerine yönelik yabancı müdahalenin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Soruşturma, İran’ın ABD iç politikasına müdahale etmek için siber saldırıları ne kadar etkin bir şekilde kullandığını göstermektedir. Bu bağlamda, Biden’ın yeniden seçilme çabalarını sonlandırarak Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i halefi olarak belirlemesi, ABD siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ederken, İran’ın bu yeni döneme nasıl tepki vereceği de merak konusu olacaktır.