Amerikan seçimlerinden, İsrail-Ortadoğu gerilimlerine, küresel ekonomiye kadar birçok gelişme altın fiyatlarını doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Altın fiyatlarındaki bu yükselişi anlamak için, siyasi dengelerden ekonomik trendlere kadar farklı etkenleri değerlendirmek gerekiyor.
1. Amerikan seçimlerinin Ekonomiye Etkisi
Amerika’daki siyasi gelişmeler, özellikle de başkanlık seçimleri, küresel piyasalarda önemli dalgalanmalara yol açıyor. Özellikle başkanın Kongre’deki çoğunluk ile denetlenmesi gerektiği görüşü, piyasalar için bir tür “denge” anlamına geliyor. Bu denge sağlanmadığında, belirsizlik artıyor ve yatırımcılar güvenli liman olarak altına yöneliyor. Seçim sonuçlarının Trump gibi dengesiz olarak görülen liderler açısından nasıl bir etki yaratacağı, sadece ABD değil, tüm dünya ekonomisi için önem taşıyor.
2. Ortadoğu’daki Gerilim ve Altın Fiyatları
Ortadoğu’da yaşanan İsrail saldırıları gibi olaylar, bölgedeki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı artırarak küresel piyasalarda endişe yaratıyor. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman olan altına yönelmeye itiyor. Nitekim, bu yıl altının ons fiyatı 35 kez rekor kırarak %33 oranında değer kazandı. Bu tür jeopolitik gerginlikler, altın gibi riskten kaçış araçlarının fiyatlarını yukarı çekiyor.
3. Tarihsel Altın Rekorları ve Günümüzle Karşılaştırması
Altın fiyatları, en son 1979 yılında yaşanan büyük bir artış trendini şimdi tekrar yaşıyor. 1980’in Ocak ayında altının ons fiyatı 850 dolara kadar yükselmişti, bugünkü enflasyona göre ise bu değer yaklaşık 2.500-2.600 dolara denk geliyor. Ancak, bu dönemde yaşanan büyük yükseliş, ünlü “Hunt Kardeşler” vakasında olduğu gibi manipülasyonlarla da desteklenmişti. Günümüzde ise bu artış, para bolluğu ve küresel belirsizlikler gibi temel ekonomik sebeplere dayanıyor.
4. Dolar Bazında Artış ve Küresel Ekonomi Üzerindeki Etkisi
Altının değeri sadece Amerikan doları bazında değil, tüm para birimlerinde yükseliş gösteriyor. Bu artış, küresel ekonomi için bir tür “fırtına” habercisi olarak görülüyor. Yatırımcıların altına yönelmesi, gelecekteki ekonomik dalgalanmalara karşı bir korunma çabası olarak değerlendiriliyor. Altın fiyatlarındaki bu sürekli yükseliş, dünya ekonomisinde bir belirsizlik algısının hâkim olduğunu gösteriyor.
5. Likidite Bolluğu ve Ekonomik Politikalardaki Çelişkiler
Altın fiyatlarındaki artış, likidite bolluğuna da bağlanıyor. Özellikle ABD ve diğer büyük ekonomilerde merkez bankaları, yüksek enflasyonla mücadele için faizleri artırırken, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de destekleyici mali politikalar izliyorlar. ABD’de pandemi döneminde başlayan kamu harcamaları, hâlâ genişleyici mali politikalarla devam ediyor. Trilyonlarca dolarlık teşvik paketleri, tüketici harcamalarını artırsa da bu durum enflasyon riskini de beraberinde getiriyor.
6. Amerika Ekonomisinin Genel Durumu ve Altına Yansıması
ABD ekonomisi, güçlü büyüme oranları ve düşük işsizlik oranlarıyla son dönemde iyi bir performans sergiliyor. Ancak bu durum, politik belirsizliklerin etkisiyle piyasalarda her zaman olumlu bir şekilde algılanmayabiliyor. Demokratların yönetimindeki harcama politikaları ve ekonomik dengeleri koruma çabaları, enflasyonu kontrol altında tutmuş durumda. Ancak liderlik krizleri ve siyasi çekişmeler, altın gibi güvenli yatırım araçlarının cazibesini artırıyor.