Yaşı 100’ü aşan insanlar – yani yüz yaşını geçenler – bir zamanlar nadir görülen kişilerdi; ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren beslenme, sağlık hizmetleri ve yaşam koşullarındaki iyileşmelerle birlikte sayıları artmaya başladı.
Ancak, İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) son analizine göre, İngiltere ve Galler’deki yüz yaşını aşan kişi sayısı zirveye ulaşmış olabilir. 2023 yılında, yüz yaşını aşan kişi sayısı 2022’ye göre %0.5 azalarak 14.920’den 14.850’ye düştü. Bu düşüş, I. Dünya Savaşı sonrası doğan neslin yavaş yavaş azalmasına bağlanıyor; bu nesil, uzun yaşama oranını önemli ölçüde artırmıştı.
Peki, nasıl oldu da bu kadar insan bu yaşa kadar yaşayabildi? Biz de bu sırları öğrenip kendi yaşantımıza uygulayarak belki 100 Yaşına ulaşmayı başarabilir miyiz?
Yaşlanmanın sırrını öğrenmek için yüz yaşını aşmış insanlara danışmak mantıklı görünse de, Westminster Üniversitesi’nde Fizyoloji alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Dr. Bradley Elliott, bunun güvenilir bir yaklaşım olmadığını söylüyor. Sebebi ise, “hayatta kalma yanlılığı” olarak bilinen bir fenomen.
Hayatta kalma yanlılığı, sadece yaşamayı başaranlara bakarak yapılan çıkarımların, tüm veriyi değil sadece hayatta kalanları kapsamasıdır. Örneğin, başarılı iş insanlarının başarılarını bazı eylemlerine bağlamaları gibi. Oysa aynı yoldan gidip başarısız olanların deneyimleri göz ardı edildiğinde, sonuçlar yanıltıcı olabilir.
122 yaşında vefat eden ve insanlık tarihinin en uzun süre yaşayan insanı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Jeanne Calment’i ele alalım. O, uzun ömrünü rahat ve kaygısız bir yaşam tarzına bağlamış. Zengin bir adamla evlenmiş, hiç çalışmak zorunda kalmamış, bisiklete binmeyi sevmiş, üstelik ileri yaşına rağmen şarap içip sigara içmeyi bırakmamış. Peki bu, bizim de aynı şekilde yaşarsak uzun ömürlü olacağımız anlamına mı geliyor? Keşke öyle olsaydı! Ancak aynı yaşam tarzını benimseyip 100. yaş gününe ulaşamayan pek çok insan var. Dr. Elliot, “Bazen insanlar sadece inanılmaz derecede şanslı oluyor,” diyerek, uzun yaşama dair verilerin daha güvenilir olması için 60’lı yaşlardaki insanları uzun yıllar boyunca incelemenin daha iyi bir yaklaşım olacağını belirtiyor.
Elliot’a göre uzun yaşam için en güvenilir kaynak, yıllar süren insan gözlem çalışmaları, hayvan deneyleri ve farklı bilimsel verilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan sağlık rehberleridir. Örneğin, NHS’in haftada 150 dakika egzersiz yapma önerisi, bu tür çalışmaların sonucudur.
Uzun Yaşamın Sırrı: ‘Mavi Bölgeler’
Bu hayatta kalma yanlılığı, dünyada insanların uzun yaşadığı bilinen “Mavi Bölgeler” kavramını anlamaya çalışırken de dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Dan Buettner tarafından 2000’li yıllarda tanımlanan bu bölgeler arasında Japonya’da Okinawa, İtalya’da Sardunya, Kosta Rika’da Nicoya, Yunanistan’da İkarya ve ABD’de Loma Linda yer alıyor. Buettner ve ekibi, bu bölgelerde yaşayanların uzun yaşam sırrını ‘Güçlü 9’ adı verilen dokuz yaşam alışkanlığı ile açıkladı. Doğal olarak hareket etmek, bir amaç edinmek, stres azaltıcı rutinler uygulamak, %80 doyduktan sonra yemeyi bırakmak, bitki bazlı diyet yapmak, günde bir veya iki kadeh şarap içmek, dini inanca sahip olmak, aileyi ön planda tutmak ve pozitif sosyal ağlarda yaşamak, Buettner’in tavsiyeleri arasında yer alıyor.
‘Mavi Bölgeler’ fikri, 2023’te popüler bir Netflix belgeseline de konu oldu ve büyük ilgi gördü. Ancak Dr. Saul Newman, Mavi Bölgeler ile ilgili verilerin hata ve idari yanlışlarla dolu olduğunu öne sürerek bazı iddiaları çürütmeye çalıştı. Hatta Newman, yaşa dair hatalı bildirimlerin ve bazı bölgelerde emeklilik maaşı dolandırıcılığı yapıldığını belirten bulgularıyla Ig Nobel ödülüne layık görüldü. Newman, örneğin Sardunya’da birçok yüz yaşını aşkın kişinin aslında öldüğünü ama ölüm raporlarının bildirilmediğini ortaya çıkardı.
İkarya’da da benzer bir durum vardı; 2015 yılında yapılan bir denetim, yüz yaşını aşanların %72’sinin ya vefat ettiğini ya da bildirilen yaşlarına ulaşmadığını ortaya çıkardı. Buna ek olarak, Okinawa’da yüz yaşının üzerindeki kişilerin %82’sinin ölmüş olduğu, ancak kayıtlarının güncellenmediği anlaşıldı. Newman ayrıca Okinawa halkının sanıldığı gibi bol miktarda sebze tüketmediğini, hatta Japonya’da en düşük sebze tüketimi ve en yüksek vücut kitle indeksine sahip olduklarını belirtti.
Öte yandan, Sassari Üniversitesi’nden Mavi Bölge araştırmalarının önde gelen isimlerinden Profesör Giovanni Mario Pes, Newman’ın bulgularını bilimsel olarak yanıltıcı ve eksik bulduğunu ifade etti. Pes, Mavi Bölgelerdeki bireylerin yaşlarının titizlikle doğrulandığını ve bu bölgelerdeki uzun yaşam kültürünün kanıtlandığını söyledi.
Gerçekten Uzun Yaşamanın Sırrı Ne?
İnsanlık tarihine baktığımızda, yaşlanmayı geciktirmek için hep çeşitli yöntemler arandı: Antik Mısır’da ve Orta Çağ Avrupa’sında altın içmekten, modern dönemde gençlerden kan nakli yapmaya kadar pek çok farklı yöntem denendi. Ancak günün sonunda uzun bir yaşamın anahtarı hala sağlıklı bir yaşam tarzında yatıyor. Yüz yaşını aşmış insanlardan ilham almak elbette mümkün, ancak onların yaşam tarzını birebir uygulamak herkes için aynı sonucu vermeyecektir.
Sağlıklı ve uzun bir ömür için Dr. Newman ve Dr. Elliot, kanıtlanmış sağlık önerilerini takip etmemiz gerektiğini söylüyor. Dengeli ve besleyici bir diyet uygulamak, düzenli egzersiz yapmak, yeterince uyumak, stresi yönetmek, güçlü sosyal bağlar kurmak, iyi bir ruh sağlığına sahip olmak, sigaradan uzak durmak ve alkol tüketimini sınırlamak uzun bir yaşam için en iyi yöntemlerdir. Her gün iki kadeh şarap içmeyi alışkanlık haline getirmek ise sağlık açısından zararlı sonuçlar doğurabilir.
Uzun ömürlü olmanın büyülü bir yolu olmasa da, sağlığımıza dikkat etmek bizi sevdiklerimizle daha uzun süre bir arada tutabilir ve hayatımıza daha fazla değer katabilir.
Yararlanılan kaynak: sciencefocus