Ferdi Tayfur Artık Çiçeklerin Açtığı Yerde

Ferdi Tayfur Artık Çiçeklerin Açtığı Yerde

Ocak 2, 2025
konu yorum

Müzik dünyamızın önemli sanatçısı aramızdan ayrıldı. O, şarkılarıyla iz bırakmıştı. Onun şarkılarında aşkı, özlemi, nı derinden yaşadık. Türk toplumunun efkârlı yönünü arabesk şarkılarına yansıtan Ferdi Tayfur, hepimizin hafızasında yer eden eserlere imza attı. Arabesk müziğin iki kanadı varsa, biri Müslüm Gürses, diğeri Ferdi Tayfur’du. Arabesk dünyası artık iki kanadını da kaybetti. Ancak o kanatlar sonsuza kadar gönlümüzde uçacak

Ferdi Tayfur’un bazı şarkılarında dikkati çeken, örseleyen ve sündüren bir tarz yerine, kendini sorgulayan ve gerçeği bulmaya çalışan felsefi göndermeler barındırırdı. “Bana da Söyle” şarkısında olduğu gibi, sevgilinin yılları bir güne nasıl sığdırıp bir anda kendisini unutmasını; kendisinde yaşanan ayrılık semptomlarının neden sevgilide gerçekleşmediğini merak ediyordu. İşin ilginç tarafı, “Anlatmadın ki bana derdini, nereden bileyim?” diye sesleniyordu sevgiliye. Belki de bunu biliyor, ancak bilmiyormuş gibi davranarak tecâhül-i ârif yapıyordu.

” şarkısında, sevgiliden ayrı kalarak derbeder olsa da yolundan şaşmadığını, bir derviş misali mütevazı bir kahvede sabahı karşıladığını anlatıyordu. Çok acılı olmasına rağmen, geceyi bir meyhanede kafayı çekerek, serserilik yaparak geçirmiyor ve sabırla ayrılığı iliklerine kadar yaşıyordu. Vazgeçilmez içkimiz çayı içerek acısını demliyordu. Sabahın kör saatinde peşkiri omzunda emektar kahveciyle ve kahvenin müdavimi emekçi işçi, şoför ve esnafla duygularını paylaşıyordu.

” şarkısında hedef şaşırtma görülür. Aslında hedefi sevgiliden hesap sormak iken, kendisine sorular yöneltmektedir. Şarkılarında sevgiliyi düşmanlaştırıcı ithamlardan kaçınır. Ucu köreltilmiş oklar atar. Böylelikle sevgilisinin canını, ayrıldığı halde, acıtmak istemez. Kinayeli sözler bu yüzdendir. “Mutluluğu bilirsin, mutsuzluğu bana sor…” sözünde olduğu gibi.

Ferdi Tayfur’un farklı bakış açılarını geliştirdiği şarkılarının yanında, klasik arabesk eserleri de bulunmaktadır. Üçü bir arada ayrılığın kısa, orta ve uzun vadesinde dinlenecek şarkıları şöyledir:

“Sanma ki Yaşıyorum”: Ayrılığın kısa vadesinde dinlenir. Bu şarkıda sevgilinin görüntüye aldanmaması gerektiğini, ondan ayrıldığı için mutlu olmadığını belirtmektedir. “Sanma ki yaşıyorum, sanma ki ben çok mutluyum. Tek tesellim hayallerim. Kendi kendimi arıyorum.”

“Geçen Yıl”: Ayrılığın orta vadesinde dinlenir. Ayrılık zamanına tekrardan gitme ve bu süreçte yaşanan deneyimlerden ders çıkarma teması işlenir. Şarkıda, bir yıl içinde ayrılıkla ilgili her şeyi deneyimlemiş ve bu tecrübelerle başkalarını daha iyi anlamıştır. “Ne de haklıymış meğer, aşk uğruna yananlar. Sen de beni yakıp gittin geçen yıl bu zamanlar.”

“Huzurum Kalmadı”: Ayrılığın uzun vadesinde dinlenmesi gereken, iplerin tamamen koptuğu şarkıdır. Bu eserde, ayrılıktan dolayı derbeder bir halde ağır depresyon içindedir. Hem gurbet hem de kara sevda canına tak etmiştir. Belki de Ferdi Tayfur’un en isyankâr tavrı bu şarkıda görülür. Ancak yine de sevgiliye ya da çevresine karşı nefret ve öfke dolu bir söylemde bulunmaz. Daha çok kendisini ve hislerini anlatır. “Bilsen uzaklarda kimler ağlıyor. Gelemem sevdiğim, felek koymuyor. Gurbet eller bana bir mesken oldu. Gelemem sevdiğim, gelemem, gelemem, kader bağlıyor.”

Bunların yanında, neşe veren ikisi birarada dinlenebilecek şarkıları da vardır. Bu şarkıları: “Ben de Özledim”, kendi duygularını anlatan hareketli bir eserdir; “” ise geleceğe yönelik umutları yansıtır. Bu şarkılar birbirini tamamlar ve arabeskin içimize çöken ağırlığını hafifletir. Şarkılarda bir türlü kavuşamamak teması işlenmiş olsa da, ritimleri ve duyguları bizlere enerji verir. Her an sevgiliye kavuşma ihtimali vardır. “Ben de Özledim”de, “Resmin var şu an elimde.” derken, “Çiçekler Açsın”da, “Gözlerim yollarda, ismin dilimde.” diyerek aynı temaları işler. Şarkının sonunda, “Çiçekler açsın, böcekler ötsün. Kırlarda sevgililer el ele olsun.” sözleriyle umudu yüreğimize eker.

Ferdi Tayfur, bu güzel şarkılarla bir ömür boyu bize duygu dolu anlar yaşattı. Şimdi, hepimize vaat ettiği çiçeklerin açtığı yerde, sonsuz sevgi ve rahmetle anıyoruz.

Latest from EDEBİYAT

John Steinbeck: Amerikan ve Toplumsal Vicdanın Sesi

John Steinbeck: Amerikan ve Toplumsal Vicdanın Sesi

John Steinbeck, edebiyat dünyasında olduğu kadar Amerika’nın toplumsal hafızasında da derin izler bırakmış bir yazar. 1902’de Kaliforniya’nın Salinas Vadisi’nde başlayan yaşam yolculuğu, kırsalın sert
Ev Sahipliği Krizi: Türkiye ve Avrupa’da Konut Satın Alınabilirliği Oranları
Önceki Hikaye

Ev Sahipliği Krizi: Türkiye ve Avrupa’da Konut Satın Alınabilirliği Oranları

İnsan Beyninin Evrimsel Sırrı: Gen İfadesinin Rolü
Sonraki Hikaye

İnsan Beyninin Evrimsel Sırrı: Gen İfadesinin Rolü

Git

Don't Miss