Ev Sahipliği Krizi: Türkiye ve Avrupa’da Konut Satın Alınabilirliği Oranları

Ev Sahipliği Krizi: Türkiye ve Avrupa’da Konut Satın Alınabilirliği Oranları

Avrupa ve Türkiye’de konut satın alınabilirliği ve ev sahipliği oranlarını ele aldığımız bu yazıda, artan fiyatlar, faizler ve alım gücündeki değişimlerin konut piyasasına etkilerini keşfedin
Ocak 2, 2025
konu yorum

Konut satın alınabilirliği, evlerin büyüklüğü, yapısı ve kalitesi Avrupa genelinde farklılık gösterse de ortak bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorun, yalnızca yükselen fiyatlar ve azalan alım gücüyle sınırlı değil; aynı zamanda sosyal ve ekonomik faktörlerle de şekilleniyor. Türkiye de bu dinamiklerden nasibini alıyor.

Türkiye’de Geriliyor

Türkiye’de özellikle 2021 sonrasında hızlanan enflasyonla birlikte konut fiyatlarındaki artış, ev sahipliği oranlarında gerilemeye neden oluyor. Ancak bu eğilim yeni değil. Verilere bakıldığında, ev sahipliği oranındaki düşüş son 10 yıldır devam ediyor.

AB ülkelerine kıyasla Türkiye, yüzde 57’lik ev sahipliği oranıyla listenin sonlarına doğru sıralanıyor. Türkiye’deki bu düşüş, artan konut fiyatları, yükselen faiz oranları ve düşen alım gücünden kaynaklanıyor.

Ev Sahipliği Krizi: Türkiye ve Avrupa'da Konut Satın Alınabilirliği Oranları

Avrupa’da Genel Durum

Statista verilerini görselleştiren Visual Capitalist sıralamasına göre, Avrupa genelinde ev sahipliği oranları büyük ölçüde sabit kalıyor. AB ülkelerinde ortalama ev sahipliği oranı yüzde 69 seviyesinde bulunuyor. Ancak bu oran ülkeden ülkeye ciddi farklılıklar gösteriyor.

Listenin zirvesinde yüzde 96 ev sahipliği oranıyla Arnavutluk yer alıyor. Başkent Tiran’da 100 metrekarelik iki yatak odalı bir dairenin ortalama fiyatı 287 bin Euro (yaklaşık 300 bin dolar). Buna karşın, listenin en sonunda İsviçre bulunuyor. Bu ülkede ev sahipliği oranı yalnızca yüzde 42 seviyesinde. Zürih’te 100 metrekarelik bir dairenin fiyatı yaklaşık 1 milyon 206 bin dolar.

Büyük Şehirlerin Zorlukları

Büyük şehirlerde artan nüfus, konut piyasasındaki temel zorluklardan biri olmaya devam ediyor. Artan inşaat maliyetleri konut arzını kısıtlarken, kira fiyatları, faiz oranları ve alım gücü gibi etmenler de piyasayı şekillendiriyor. Özellikle Fransa, Almanya, İngiltere ve İsviçre gibi daha “olgun” kira piyasalarına sahip ülkelerde, ev sahipliği oranlarının daha düşük olduğu görülüyor.

Türkiye’nin Durumu Avrupa’dan Farklı

Türkiye’de konut piyasasını diğer Avrupa ülkelerinden ayıran temel faktör, fiyat artışlarının hızla yükselmesi ve bu artışın enflasyon, faiz oranları ve alım gücüyle doğrudan ilişkili olması. Bu durum, konut piyasasının sürdürülebilirliğini ve ev sahipliği oranını tehdit eden bir unsur olarak öne çıkıyor.

Sonuç

Konut satın alınabilirliği, yalnızca bireysel ekonomik koşulların değil, aynı zamanda ülkelerin genel ekonomik politikalarının bir yansıması. Türkiye, ev sahipliği oranında Avrupa’daki “olgun” piyasalara sahip ülkelerin gerisinde kalıyor. Ancak bu durum, Avrupa genelindeki konut kriziyle paralel bir şekilde, geniş bir ekonomik ve sosyal bağlama oturuyor. Konut sahibi olmanın her geçen gün zorlaştığı bir dönemde, bu sorunlara yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler bulmak kritik önem taşıyor.

Latest from Yorum

Durdurun dünyayı Ferdi Tayfur Öldü
Önceki Hikaye

Durdurun dünyayı Ferdi Tayfur Öldü

Ferdi Tayfur Artık Çiçeklerin Açtığı Yerde
Sonraki Hikaye

Ferdi Tayfur Artık Çiçeklerin Açtığı Yerde

Git