Ekonomistler, TÜİK’in 5 Mayıs’ta açıklayacağı nisan ayı enflasyonunun enerji zamları ve döviz kuru etkisiyle aylık bazda %3’ün üzerinde gerçekleşmesini bekliyor. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın enflasyona 0,5 puan doğrudan katkı sağladığı belirtiliyor. Yıllık enflasyonun ise %38 seviyesine gerilemesi öngörülüyor. Bu veriler, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdürme baskısını artırıyor.
Türkiye, 2025’in ikinci çeyreğine girerken yüksek enflasyon baskısıyla mücadelesine devam ediyor. TÜİK’in 5 Mayıs’ta açıklayacağı nisan ayı enflasyon verileri, hem iç piyasada fiyatlama davranışlarını hem de Merkez Bankası’nın para politikası adımlarını şekillendirecek kritik veriler arasında yer alıyor. Piyasaların beklentisi, enflasyonun nisan ayında da yukarı yönlü seyrini sürdürdüğü yönünde.
Aylık Artışta Enerji ve Kurun Rolü Büyük
Reuters’ın 11 ekonomist ile yaptığı ankette nisan ayı için TÜFE artışı yüzde 3,1 olarak tahmin ediliyor. Bu oran, mart ayında kaydedilen yüzde 2,46’lık artıştan daha yüksek bir seviyeye işaret ediyor. ForInvest’in 20 ekonomist ile yaptığı ankette ise ortalama beklenti yüzde 3,31 seviyesinde. En düşük aylık tahmin yüzde 2,8, en yüksek ise yüzde 4,0.
Bu artışın temel nedenleri arasında başta elektrik ve doğalgaz zamları geliyor. Konut elektriğine yapılan yüzde 25, sanayi elektriğine yüzde 10, doğalgaza ise yüzde 20-24,2 aralığında gelen zamlar; enflasyon sepetinde önemli ağırlığa sahip. Ekonomistlerin hesaplamalarına göre bu zamların doğrudan enflasyona katkısı yaklaşık 0,5 puan düzeyinde.
Buna ek olarak, işlenmemiş gıda, kırmızı et ve otomotiv gibi kalemlerde döviz kuru geçişkenliğinin fiyatlara yansımaya devam ettiği gözleniyor. Bu da iç talepteki kısmi yavaşlamaya rağmen maliyet kaynaklı fiyat artışlarının sürdüğüne işaret ediyor.
Yıllık Enflasyonda Sınırlı Geri Çekilme
Yıllık bazda ise enflasyonun yüzde 38 seviyelerine gerilemesi bekleniyor. Mart ayında yıllık enflasyon yüzde 38,1 idi. Bu görünüm, baz etkisinin katkısıyla yıllık oranda sınırlı bir düşüşe işaret ediyor. Ancak bu düşüş, manşet rakamdaki psikolojik algıyı değiştirecek kadar güçlü değil.
ForInvest anketine göre yıllık tahminler yüzde 37,30 ile 39,00 arasında değişiyor. Ortalama beklenti yüzde 38,21, medyan tahmin ise yüzde 38,03 olarak ölçüldü. Bu veriler, enflasyonun kalıcılığının hâlâ yüksek olduğunu ve Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesi açısından belirgin bir yol kat edemediğini ortaya koyuyor.
Para Politikası Açısından Ne Anlama Geliyor?
Nisan verileri, Merkez Bankası’nın faiz politikasını sıkı tutma zorunluluğunu teyit ediyor. Aylık enflasyonun yüksek kalması, baz etkisiyle yıllık oranın düşmesini anlamsızlaştırıyor. Özellikle enerji fiyatlarındaki artışların, genel fiyat düzeyini yukarı çekmesi, enflasyonun yapışkanlığını artırıyor.
Bu tablo, yaz aylarında beklenen baz etkili düşüşün sınırlı kalabileceğine ve 2025 sonunda enflasyonun hedeflenen seviyelerin oldukça üzerinde kalabileceğine işaret ediyor.
Sonuç:
Nisan ayında enflasyonun yükseliş eğilimini sürdürmesi, enerji zamları ve döviz geçişkenliğinin hâlen güçlü şekilde çalıştığını gösteriyor. Aylık artışlar yüzde 3’ün üzerinde kalmaya devam ettikçe, fiyat istikrarı hedefi bir başka bahara erteleniyor. Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutması ya da yeniden artırıma gitmesi ihtimalleri, bu veri sonrası yeniden gündeme gelecektir.