Yapay Zekâya Fısıldadığınız Her Şey Artık Kamuya Açık: Meta AI ve Dijital Mahremiyetin Sonu mu?

Yapay Zekâya Fısıldadığınız Her Şey Artık Kamuya Açık: Meta AI ve Dijital Mahremiyetin Sonu mu?

Meta AI uygulaması, kullanıcıların sohbetlerini herkese açık hale getiriyor. Yapay zekâ ile yapılan konuşmaların gizli olmadığını vurgulayan bu yeni uyarı, dijital mahremiyet tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Haziran 17, 2025
konu yorum

Yapay zekâ sohbet botları artık hayatımızın merkezinde. Giderek daha fazla kullanıcı, hem eğlence hem de danışmanlık amacıyla bu sistemlerle etkileşime giriyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Meta, AI uygulamasına sessizce eklediği bir uyarıyla büyük bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı: Meta AI’da yazdığınız her şey, aslında herkese açık olabilir.

Meta, AI uygulamasının “Keşfet” sekmesinde kullanıcıların sohbetlerini yayına açıyor. Evet, yanlış duymadınız. Sizin bir kırılma anında yazdığınız cümle, özel bir sağlık endişesiyle sorduğunuz soru ya da yapay zekâya düzenlemesi için gönderdiğiniz bir kişisel fotoğraf, yüz binlerce kişinin karşısına çıkabiliyor. Uygulama, kullanıcı komutlarını zaman zaman ses dosyaları ve görsellerle birlikte, açık şekilde yayımlıyor.

Bu durum, dijital çağın belki de en can alıcı sorununu gözler önüne seriyor: Veri mahremiyeti bir yanılsama mı? Teknolojiyi ne kadar gelişmiş görürsek görelim, kullanıcıyı koruyan etik sınırlar hâlâ belirsiz. İnsanlar, tıpkı bir psikoloğa ya da doktora açılır gibi AI botlarına içlerini döküyor. Meta’nın bu verileri herkesin erişimine açması ise kullanıcı güvenini temelinden sarsabilecek bir hamle.

Şimdi Meta, kullanıcıların paylaşımlarının “herkese açık” olduğunu belirten bir uyarı penceresi ekledi. Business Insider’ın ortaya çıkardığı bu yeni uyarı, “Paylaş” tuşuna bastığınızda karşınıza çıkıyor ve diyor ki:
“Yayınladığınız komutlar herkese açıktır ve herkes tarafından görülebilir. Komutlarınız Meta’nın diğer uygulamalarında da öneri olarak sunulabilir. Lütfen kişisel veya hassas bilgiler paylaşmaktan kaçının.”

Elbette geç kalmış ama yerinde bir adım. Ancak bu uyarı, asıl meseleyi çözmüyor: Bir teknoloji şirketi, kullanıcıların psikolojik veya fiziksel mahremiyet içeren verilerini neden bir sosyal medya içeriği gibi teşhir eder?

Üstelik bu durum sadece Meta ile sınırlı değil. Google, OpenAI ve benzeri şirketlerin AI modelleri de kullanıcı girdilerini iyileştirme amacıyla analiz ediyor, bazı durumlarda sistem içinde saklıyor. Bu da demek oluyor ki yapay zekâyla kurduğunuz her temas, aslında dijital bir iz bırakıyor — ve bu izler, günün birinde istemediğiniz şekillerde karşınıza çıkabilir.

Ne Yapmalı?

  • AI ile yaptığınız hiçbir konuşmanın özel kalacağını varsaymayın.

  • Kişisel veri, fotoğraf ya da sağlık bilgisi gibi içerikleri paylaşmaktan kaçının.

  • Paylaşıma açılan uygulama bölümlerini mutlaka kontrol edin ve sınırlayın.

  • AI şirketlerinin gizlilik politikalarını okumak artık bir tercih değil, zorunluluk.

Unutmayalım: Dijital dünyada gizlilik hakkı, ancak onun peşine düşenlerin elde edebileceği bir lükstür.

Latest from TEKNOLOJİ

Pentagon, Yapay Zekâyla Yeni Savaşlar İçin Mi Hazırlanıyor?
Önceki Hikaye

Pentagon, Yapay Zekâyla Yeni Savaşlar İçin Mi Hazırlanıyor?

Cari Açık Azalıyor, Peki Kalıcı Bir Dönüşüm Başladı mı?
Sonraki Hikaye

Cari Açık Azalıyor, Peki Kalıcı Bir Dönüşüm Başladı mı?

Git

Don't Miss