Danimarka’da arkeologlar, büyük olasılıkla 10. yüzyılda Danimarka ve Norveç’in ünlü kralı Harald Bluetooth’un hizmetinde bulunmuş seçkin bir aileye ait olan 30 Viking Çağı mezarı keşfetti. Moesgaard Müzesi’nin yürüttüğü kazıdan yapılan çevirili açıklamaya göre, bu dikkat çekici mezarlarda sikkeler, inciler ve seramikler bulundu.
Moesgaard Müzesi arkeoloğu ve kazı lideri Liv Stidsing Reher-Langberg’in Live Science’a e-posta yoluyla aktardığına göre, Viking Çağı’na (MS 793-1066) ait mezarlar çok sık ortaya çıkarılmıyor. Bu döneme ait mezarların çoğu ya hiç mezar eşyası içermiyor ya da çok az eşya ile bulunuyor. Ancak Aarhus yakınlarındaki Lisbjerg’de ortaya çıkarılan bu yeni mezarlarda olağanüstü miktarda değerli eşya bulundu. Bu da burada gömülü kişilerin varlıklı ve yüksek statüye sahip olduklarına işaret ediyor.
“Lisbjerg’deki bu mezar alanı gerçekten çok özel,” diyor Reher-Langberg.
“İstisnai” mezarların içindekiler
Arkeologlar, daha önce bölgede bir reisin çiftliğini bulduklarından, bu mezarların da ona ait olabileceğini düşünüyor. Bu soylu kişi, dönemin aristokrasisinde Kral Bluetooth’un hemen altındaki sınıfa aitmiş. Bluetooth, bölgedeki kabileleri tek bir krallık altında birleştiren son derece etkili bir liderdi — bu nedenle, elektronik cihazları birleştiren teknolojiye de onun adı verilmiştir.
“Lisbjerg’deki reis, ekonomik, siyasi, dini ve toplumsal açıdan muazzam bir güce sahipti,” diyor Reher-Langberg.
Muhtemelen 900’lü yılların sonlarına tarihlenen bu mezarlar, büyüklük ve zenginlik açısından oldukça farklılık gösteriyor. Arkeologların açıklamasına göre, bu çeşitlilik gömülenler arasında toplumsal statü farklarının olduğunu; mezarlarda hem reisin ailesinin hem de muhtemelen onlara ait kölelerin bulunabileceğini gösteriyor.
Moesgaard Müzesi sözcüsü Naja Kjærgård Laursen, e-postada “en olağanüstü” mezarın bir kadına ait tabut olduğunu söyledi. Reher-Langberg, tabutun “en kaliteli donanımlara, perçinlere ve gelişmiş bir kilit mekanizmasına sahip olduğunu” ekledi.
X-ışını görüntüleme yöntemini kullanan ekip, tabutun içinde süslü kişisel eşyalar bulunduğunu ortaya çıkardı; bu eşyalar arasında takılar, bir iğne ve zarif bir makas da yer alıyordu. Diğer mezarlarda da çeşitli eşyalar, ayrıca bazı gömülmüş kişilere ait diş ve kemikler bulundu.
Kazı Süreci
Bölgede yapılan ön araştırmalar, Roma öncesi Demir Çağı’na (MÖ 500 – MS 1) ait izler olduğunu gösteriyordu. Ancak reisin çiftliği bulunduktan sonra bile, burada Viking Çağı’na ait mezarların olabileceğine dair bir beklentileri yoktu.
“Bu gerçekten çok büyük bir sürprizdi,” diyor Reher-Langberg. “Burada mezar bulacağımıza dair hiçbir beklentimiz yoktu.”
Kazıların neredeyse tamamlanmak üzere olduğunu belirten Kjærgård Laursen, birçok buluntunun analiz edilmesi ve korunması için müzenin Doğa Bilimleri ve Konservasyon bölümüne gönderildiğini söyledi.
Kazıdan çıkarılan insan kalıntıları, ahşap ve toprak örnekleri de incelenecek. “Umarız tüm bu bulgular, bölgede daha fazla araştırma yapılmasına olanak tanır,” diyor Reher-Langberg.
Bu eserler, bu yaz Danimarka’daki Moesgaard Müzesi’nde sergilenecek.