Kamala Harris ve Donald Trump’ın ilk ve belki de son yüz yüze karşılaşmasının hemen ardından, siyasi yorumcular ve kamuoyu yoklamaları Harris’i gecenin galibi ilan etmeye başladı. CNN tarafından yapılan bir ankette izleyicilerin %63’ü Harris’i galip ilan ederken, YouGov’un kayıtlı seçmenler arasında yaptığı ankette Harris %43, Trump ise %28 oy aldı. Hatta muhafazakâr Fox News’in uzmanları bile Harris’in Trump’ı geride bıraktığı konusunda hemfikirdi.
Harris, Trump’ı mitinglerinin büyüklüğü üzerinden köşeye sıkıştırdı ve moderatörlerin yardımıyla Trump’ın abartılı iddialarını anında çürüttü. Göçmenlik gibi kritik konularda yeterince içerik sunmamakla eleştirilse de, önceki performanslarında eksik olduğu iddia edilen özgüveni bu sefer sahneye taşıdı. Trump tartışma boyunca hırçın bir tavır sergilerken, Harris sahneden ışıldayarak ayrıldı. Ancak tüm bu kazanımlar, münazara sonrası kararsız seçmenlere yönelik yapılacak resmi anketler açıklanana kadar sınırlı bir etkiye sahip olabilir. Peki, Harris gerçekten kazandı mı, yoksa Trump’ın kendi kendine çözülmesi mi Harris’i galip yaptı?
KonuYorum bu soruya yanıt bulabilmek için münazara, siyasi söylem, psikoloji ve iletişim uzmanlarının görüşlerini derledi. Uzmanların bir kısmı Harris’in Trump’ın zayıflıklarını başarıyla kullandığını söylerken, diğerleri bu stratejinin seçmenlere kendi politikaları hakkında yeterince bilgi sunamama pahasına geldiğini belirtti. Hofstra Üniversitesi’nden retorik ve kamu savunuculuğu profesörü Tomeka M. Robinson, “Harris tartışmayı kazandı ve bu sadece varsayılan bir sonuç değildi” dedi. Ancak Robinson, Trump’ın konulara bağlı kalmayarak kendi aleyhine hareket ettiğini de ekledi. Robinson, Trump’ın göçmenler ve üreme adaleti konusundaki tehlikeli söylemlerine saplanmak yerine daha fazla politika konuşması gerektiğini ifade etti.
Boston Üniversitesi’nden medya profesörü Tammy R. Vigil ise Harris’in, Trump’ın zayıflıklarını kullanırken kendi politika planları hakkında ayrıntı sunamadığını vurguladı. Vigil, “Harris, Trump’ın karakterini en iyi ortaya koyacak şekilde hangi düğmelere basması gerektiğini çok iyi biliyordu. Ancak politikalarına dair açık cevaplar vermek onun önceliği değildi” dedi. Oregon Üniversitesi’nden retorik profesörü David A. Frank de Harris’in tartışma sırasında savcı kişiliğini benimsediğini belirterek, “Harris’in stratejisi Trump’ı yargılamaktı” ifadesini kullandı.
Bazı uzmanlar, Harris-Trump tartışmasının, Harris’in iğnelemeleri ve alayları nedeniyle Trump’ın giderek daha öfkeli ve tutarsız konuşmalarla kötü performans göstermesine yol açtığını belirtti. Northeastern Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Nick Beauchamp, “Harris aktif olarak Trump’ın kaybetmesine neden oldu, ancak kendisini aktif olarak en iyi şekilde sunmak yerine Trump’ın kötü davranmasına neden olarak” dedi. Beauchamp, Harris’in kendisini ya da politikalarını olumlu bir şekilde tanıtma fırsatını, Trump’ı tedirgin etmek için kasıtlı bir çaba olarak görünen bir strateji lehine kaçırdığını belirtti.
Trump’ın performansına dair yapılan doğruluk kontrolleri birçok yalanını ortaya koysa da, Harris’i galip ilan etmekten çekinen yorumcular da vardı. Williams College’dan psikoloji profesörü Steven Fein, Trump’ın doğru söyleme beklentilerine karşı bağışıklığı olduğunu ve Harris’in netlik sağlamasının beklendiği bir tartışmayı adil bir şekilde değerlendirmenin zor olduğunu söyledi. Fein, Trump’ın münazara sırasında ortaya attığı absürt iddialara rağmen, bu iddiaların ona zarar vermediğini belirtti. Fein, “Bu, elmayla çamaşır makinesini karşılaştırmak gibi bir şey” dedi.
Tartışmanın gerçek bir münazara olup olmadığı sorgulanabilir. New Hampshire Üniversitesi’nden James M. Farrell, bu performansların bilgilendirici oturumlar yerine eğlenceye dönüştüğünü ve rasyonel tartışma arayan seçmenler için hayal kırıklığı yarattığını ifade etti. Farrell, “Bu gösteriler, rasyonel ve medeni bir tartışma şablonu olarak, tamamen berbattı” diyerek tartışmanın niteliğine dair sert eleştirilerde bulundu.
Kamala Harris ve Donald Trump arasında geçen bu tartışmanın galibi kim? Resmi sonuçlar ve kararsız seçmenlerin tepkileri belirsizliğini koruyor. Ancak bir şey net: Her iki aday da kendi güçlü ve zayıf yanlarıyla sahnedeydi ve bu, kararsız seçmenler üzerinde kalıcı bir etki bırakmak için yeterli olmayabilir.