NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi için Lahey’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen görüşme, hem Türkiye-ABD ilişkilerinde hem de Ortadoğu’nun savaş dengelerinde yeni bir sayfa açabilir.
İletişim Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, görüşmede yalnızca ikili ticaret hacmi veya yatırım potansiyeli değil; İsrail-İran ateşkesi, Gazze’deki insani trajedi ve Rusya-Ukrayna savaşı da ele alındı. Kısacası, dosya kalındı.
Trump-Erdoğan Görüşmesinden Simgesel Kare: Diplomasi Dili Bedenle Konuştu
NATO Zirvesi’nde bir araya gelen Donald Trump ve Recep Tayyip Erdoğan’ın oturuşları bile mesaj verdi. Trump öne eğilmiş ve gülümseyerek sıcaklık ve rahatlık sinyali verirken, Erdoğan ciddi ve dik duruşuyla devlet ciddiyetini temsil etti. Masada ticaret, Gazze ve ateşkes vardı; fotoğrafta ise diplomasi, güç ve denge…
Savunma ve Ekonomide Yeni İttifak Zemini
Görüşmenin en dikkat çekici başlıklarından biri, Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin altının çizilmesiydi. Savunma sanayiine yapılan vurgu, iki ülkenin sadece ekonomik değil stratejik olarak da yakınlaşabileceğini gösteriyor. Bu bağlamda, uzun süredir krize dönüşen F-16 ve S-400 gibi başlıklarda yeni pazarlık zemini oluşabilir.
Ateşkes Diplomasisinde Türkiye’nin Rolü
Erdoğan’ın Trump’a İsrail-İran ateşkesi için teşekkür etmesi, ABD’nin perde arkasında diplomatik bir rol üstlendiğini gösteriyor. Ancak bu diplomasi tek yönlü değil. Türkiye, Gazze konusundaki vurgusuyla yalnızca jeopolitik değil, insani bir aktör olduğunu da göstermek istiyor. Erdoğan’ın barışçıl çözüme yaptığı çağrılar, Türkiye’yi yeniden Ortadoğu denklemlerinin merkezine taşıma arzusunu yansıtıyor.
NATO’da İlk Temas: Sembolik mi Stratejik mi?
Trump ile yapılan bu temas, sadece Erdoğan’ın eski bir dostla sohbeti değil; NATO sahnesindeki ilk stratejik hamle. İki liderin NATO’nun caydırıcılığını artırmaya dönük ortak açıklamaları, ittifak içindeki gerilimlerin yerine yeni iş birliklerinin gelebileceğinin işareti.
Sonuç: Diplomasi Kendi Yolunu Buluyor
Ortadoğu’da sert gücün tükendiği, insani yıkımın tahammül sınırlarını aştığı bir dönemde, Erdoğan-Trump görüşmesi, diplomasinin hâlâ bir manevra alanı sunduğunu gösteriyor. Bu temas, Türkiye’nin küresel dengeler arasında sıkışmak yerine yön verici bir rol oynama arzusunun dışavurumudur.