Trump Neden “İran’la Görüşmek İçin Türkiye’ye Gelirim” Dedi?

Trump Neden “İran’la Görüşmek İçin Türkiye’ye Gelirim” Dedi?

Haziran 22, 2025
konu yorum

Son dönemde Orta Doğu’da taşlar yeniden yerinden oynuyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yürüttüğü “”, hem İran’da hem de Türkiye’de kulisleri hareketlendirdi. ABD ve İran medyasına göre Trump, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’la yüz yüze görüşmeye dahi hazır. Peki, bu hamle gerçekten barış için mi, yoksa yeni bir mi?

Kriz Masasında Kim Kimi Oyalıyor?

Trump, başkanlığı boyunca “krizleri masada çözen adam” imajına büyük yatırım yaptı. Bugün de aynı stratejiye sadık: Diplomasi kartı masada, ama asıl hedef zaman kazanmak ve elini güçlendirmek. İran’ı savaşa sürüklemeden köşeye sıkıştırmak, Trump’ın iç politikadaki avantajını artırırken, bölgede de ABD’nin alanını genişletiyor. Özellikle İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde bu hamle, ABD için hem riskleri azaltma hem de süreci kontrol altında tutma aracına dönüşüyor.

Türkiye: Bölgesel Arabulucu mu, Oyun Kurucu mu?

Dikkat çekici olan, bu diplomasinin merkezine Türkiye’nin yerleştirilmesi. Erdoğan’ın G7 Zirvesi sırasında Trump’ı arayarak “İstanbul’da buluşalım” demesi ve Trump’ın buna sıcak bakması, Türkiye’nin rolünü bir kez daha gözler önüne serdi. ABD, uzun zamandır Türkiye’yi İran ve Rusya’ya karşı “denge unsuru” olarak tutmak istiyor. Şimdi ise Erdoğan’a inisiyatif tanıyarak, Türkiye’yi Batı ve Doğu arasında arabulucu pozisyonuna yerleştiriyor. Ancak ABD için bu, kontrollü bir güç devri; Türkiye’nin ipleri asla tamamen eline geçirmesine izin verilmez.

İran’da Duvarı ve Rejimin Tedirginliği

İran tarafında ise işler kolay değil. Trump’ın davetini kabul etme sürecinde, nihai söz Hamaney’de. Fakat suikast korkusuyla “saklanan” Hamaney’e ulaşılamaması ve görüşmenin iptal edilmesi, İran’daki karar mekanizmasının ne kadar kırılgan ve tedirgin olduğunu gösteriyor. Rejim, Batı’nın masasına oturmanın risklerini çok iyi biliyor; hem içerde meşruiyet kaybı hem de dışarda zayıflama tehlikesiyle karşı karşıya.

Trump’ın Asıl Hesabı: Zaman Kazanmak ve İmaj Yönetimi

Peki, Trump gerçekten İran’la masada çözüm mü arıyor? Yoksa bunu bir oyalama taktiği olarak mı kullanıyor? Büyük olasılıkla ikinci seçenek öne çıkıyor. Seçim öncesi “barışçı lider” imajı, Trump’ın işine yarıyor. Bir yandan İsrail’e operasyonel zaman kazandırıyor, bir yandan da İran’ı diplomasiyle köşeye sıkıştırıp yıpratıyor. Her ihtimale karşı masada zaman kazanmak, askeri müdahaleye zemin hazırlamak ve gerektiğinde “bakın, barış istedik ama olmadı” deme imkanı Trump’ın elini güçlendiriyor.

Türkiye İçin Fırsat, Ama Sınırları Net

Bu süreçte Türkiye, hem Batı hem de Doğu’yla konuşabilen nadir aktörlerden biri. Erdoğan yönetimi, arabuluculuk rolüyle jeopolitik ağırlığını artırmaya çalışıyor. Ancak ABD ve Batı, Türkiye’ye fazla alan bırakmaz. Türkiye üzerinden hem İran’a hem Rusya’ya mesaj verilir, hem de İsrail’in güvenliği için yeni bir denge oluşturulur.

Masada Barış Söylemi, Sahada Yeni Hesaplar

Trump’ın İstanbul diplomasisi, görünürde barış ve çözüm için atılmış bir adım gibi dursa da, sahada asıl hedef zaman kazanmak ve bölgesel dengeyi ABD’nin lehine yeniden kurmak. Türkiye bu oyunda önemli bir figür, ancak sınırları dış güçlerce çizilmiş bir aktör.

Büyük resme baktığımızda, ABD, İran’ı askeri olarak vuracaksa bile önce masada oyalamayı, İran’ın iç bütünlüğünü zayıflatmayı ve bölgedeki tüm dengeleri yeniden kurgulamayı hedefliyor. Trump ise bu tabloyu hem iç politikada hem de uluslararası arenada kendi lehine çevirmeye çalışıyor.

Kısacası, masada barış şarkıları söylenirken, sahada yeni hesaplar ve gizli oyunlar dönüyor.

Latest from DÜNYA

Aralıklı Oruç: Nedir, Kimler İçin Uygundur ve Gerçekten Faydası Var mı?
Önceki Hikaye

Aralıklı Oruç: Nedir, Kimler İçin Uygundur ve Gerçekten Faydası Var mı?

ABD, İran’daki nükleer tesisleri vurdu: Şimdi Ne Olacak?
Sonraki Hikaye

ABD, İran’daki nükleer tesisleri vurdu: Şimdi Ne Olacak?

Git

Don't Miss