Üçüncü Körfez Savaşı Kapıda Mı?

Üçüncü Körfez Savaşı Kapıda Mı?

Ekim 12, 2024
konu yorum

Ortadoğu’da yükselen tansiyon, bölgesel dengeleri ve yı derinden etkiliyor. - gerilimi, ’ın bölgedeki nüfuzunu artırma çabaları, Körfez ülkelerinin tutumu ve Amerika Birleşik Devletleri’nin stratejik hamleleri, Üçüncü ’nın kapıda olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor. Bölgedeki gelişmeleri değerlendirdiğimizde, savaş olasılığı giderek daha fazla konuşuluyor.

Körfez Ülkeleri Tarafsız Kalabilir mi?

Körfez ülkeleri, özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar, İsrail ile ilişkilerini derinleştirme eğilimindeler. Bu ülkeler, İran tehdidine karşı İsrail ve ABD’nin bölgedeki askeri varlığına sessiz kalmaktan yana bir tutum sergiliyorlar. Ancak bu “tarafsızlık”, özellikle İran’ın bölgesel hamleleri ve mezhepsel gerilimlerle birlikte zorlaşabilir. Körfez ülkeleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına dolaylı ya da doğrudan dahil olabilirler mi? Evet, bu olasılık artık daha yüksek. Özellikle, bu ülkelerde bulunan Amerikan üslerinin İran’a karşı kullanılması durumu, bölgedeki gerginliği iyice artıracaktır.

Savaşın Bölgeselleşmesi

İsrail’in tek başına bir harekât başlatmaktan çok, ABD ve bölgedeki müttefiklerinin desteğini alarak geniş çaplı bir saldırıya girişebileceği üzerinde duruluyor. Bu noktada, İran’ın olası bir İsrail saldırısına karşılık vermesi halinde, Körfez ülkelerinin pozisyonu kritik hale gelecek. Mezhepsel gerilimler, Suudi Arabistan ve diğer Sünni Arap ülkelerinin İsrail’in safında yer almasını daha da muhtemel kılabilir. İran’ın deniz ve kara gerilla taktikleri ile Körfez’deki enerji tesislerine saldırma potansiyeli, sadece askeri değil, ekonomik sonuçlar da doğuracaktır.

İsrail ve ABD’nin Hamleleri

İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte İran’a karşı yeni bir saldırı formu geliştirmeye çalışıyor. Özellikle Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı, bu stratejilerin merkezi olabilir. Ayrıca İsrail’in denizaltı filosu ve ABD’nin bölgedeki askeri varlığı, bu senaryoları daha da olası kılıyor. Körfez ülkelerinin hava sahalarını kullanmadan bir saldırı gerçekleştirilebilir mi? Evet, bu mümkün. İran ise bu tür bir saldırıya deniz gerilla stratejisiyle yanıt vereceğini açıkça belirtiyor.

Enerji Güvenliği ve Ekonomik Riskler

Bölgede yükselen bu savaş olasılığı, sadece askeri değil, enerji güvenliği açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor. İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması veya Basra Körfezi’ndeki petrol tesislerine saldırması, küresel enerji piyasasında büyük dalgalanmalara yol açabilir. Körfez’deki petrol arzının kesintiye uğraması, Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer ülkeleri daha da zor bir duruma sokacak.

Üçüncü Körfez Savaşı’nın kapıda olup olmadığı tartışmaları sürerken, bölgedeki dengelerin hızla değişebileceği bir süreçten geçiyoruz. İsrail, ABD ve Körfez ülkeleri, İran tehdidine karşı stratejik adımlar atarken, bu hamlelerin nasıl bir bölgesel ve küresel sonuç doğuracağı belirsiz. Ancak görünen o ki, mezhepsel ve stratejik çıkarlar doğrultusunda bu ülkeler giderek daha fazla bir savaşa sürüklenebilirler.

Bu kritik dönemde, bölgedeki gelişmeleri yakından izlemek, savaşın kaçınılmaz olup olmadığını anlamak açısından hayati önem taşıyor.

Latest from Yorum

Avrasya’da Derinleşen Türk-Rus İlişkileri ve Akkuyu'daki Gizli Tehdit
Önceki Hikaye

Avrasya’da Derinleşen Türk-Rus İlişkileri ve Akkuyu’daki Gizli Tehdit

Türkiye Ekonomisi İçin IMF'den Kritik Tavsiyeler 2025 İçin Enflasyon ve Büyüme Öngörüleri
Sonraki Hikaye

Türkiye Ekonomisi İçin IMF’den Kritik Tavsiyeler 2025 İçin Enflasyon ve Büyüme Öngörüleri

Git

Don't Miss