editor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘ı cezaevinde ziyaret etti. Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki görüşmede, Özel’e milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağbaba da eşlik etti. Ziyaret sonrası basına açıklamalarda bulunan Özel, Demirtaş’ın kendisine son kitabını hediye ettiğini ve toplumsal barış konusundaki görüşlerini paylaştığını ifade etti.
Özel, açıklamasında toplumsal barışın sağlanabilmesi için öncelikli olarak kadınların güvenliğinin sağlanması gerektiğini belirterek, “Demirtaş, barışa giden yolda erkeklerin ilk adımı atmaları gerektiğini vurguladı,” dedi. Ayrıca, Demirtaş’ın tutukluluğuna atıfta bulunarak, “Seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinde olması utanç verici,” şeklinde konuştu.
Ziyaretin siyasi bir anlam taşıdığını belirten Özel, önümüzdeki günlerde Doğu ve Güneydoğu illerine gerçekleştireceği ziyaretlerin bu görüşmeyle başladığını kaydetti. Özel, “Türkiye’nin sorunlarını geride bırakabilmesi için silahların bırakılması ve barışın sağlanması gerekiyor. Bu süreçte tüm aktörler önemli; ancak Selahattin Demirtaş gibi isimlerin rolü özellikle vurgulanmalı,” ifadelerini kullandı.
Ziyaret esnasında eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ile de görüştüklerini belirten Özel, “Mızraklı, yüksek bir oyla seçildi ancak görevden alındı ve ardından tutuklandı. Bu görüşmeyi yapmak zorunda kalmak utanç verici bir durum,” dedi. Toplumsal barışın sağlanabilmesi için kadın ve çocuk haklarına öncelik verilmesi gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını da aktardı.
FETÖ lideri Fethullah Gülen’in ölümüne ilişkin soruları yanıtlayan Özel, “Gülen, geride acılar ve ihanetler bıraktı. Türkiye’de yargı önünde hesap vermesini isterdik, fakat bu mümkün olmadı. Gittiği yerde hesap verecek,” yorumunda bulundu. Gülen’in ölümünün örgütün sona erdiği anlamına gelmediğini belirterek, “Bu sinsi örgüte karşı herkes tetikte olmalıdır,” dedi.
Son olarak, yenidoğan yoğun bakım skandalı ve anayasa değişikliği tartışmalarına değinen Özel, hastanelerin kamulaştırılması gerektiğini ve anayasanın ilk dört maddesinin tartışmaya kapalı olduğunu belirtti.
