Los Angeles’taki Yangınlar ve Artan Riskler
Los Angeles bölgesinde, mevsim normallerinin üzerinde şiddetli rüzgarların körüklediği birçok büyük yangın, geniş alanlarda yıkıma neden olmaya devam ediyor.
Şimdiye kadar resmi raporlara göre, bu yangınlarda en az 11 kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi tahliye edildi ve 10.000’den fazla yapı yok oldu.
Şehirlerdeki Yangın Riski Neden Artıyor?
Kaliforniya’da yıkıcı yangın sezonları giderek yaygınlaşsa da, Los Angeles gibi büyük bir kentsel alanın böylesine yoğun yangınlara maruz kalması hâlâ nadir bir durum. Ancak, yerleşim bölgelerinin açık alanlar ve bitki örtüsüne yakın bölgelerde yayılması, bu tür yangınların kentsel alanlara sıçrama riskini artırıyor.
Uzmanlar, iklim değişikliğinin bu durumu daha da kötüleştirdiğini belirtiyor. Güney Kaliforniya gibi zaten yangına yatkın bölgelerdeki aşırı sıcaklıklar ve kuraklık, yangın riskini daha da artırıyor. Bu faktörler, kentsel alanlarda yangınların daha sık görülmesine neden olabilir. Her ne kadar şehirler yangınlara karşı bazı önlemler alsa da, yerleşim bölgelerinde bulunan bitki örtüsü ve yapılar da ciddi birer yakıt kaynağı oluşturabiliyor.
Arizona State Üniversitesi’nden emekli profesör ve yangın tarihçisi Steve Pyne, kentlerdeki yangınların giderek daha yaygın ve şiddetli hale geldiğini belirtiyor:
“Eskiden çözdüğümüzü sandığımız bir sorun geri döndü.”
Bitki Örtüsü ile Şehirlerin Yakınlığı
Los Angeles gibi bitki örtüsüne yakın bölgelerde yangın riski yüksek.
University of California, Davis’ten Mark Schwartz, Los Angeles’ın, yoğun şehirleşmiş alanların son derece yanıcı çalı ekosistemleriyle doğrudan sınır oluşturduğunu vurguluyor.
Bu alanlar, bilim insanlarının “orman-kent ara yüzü” (wildland-urban interface, WUI) olarak adlandırdığı bölgelerde bulunuyor. Yani, insan yerleşimleri “gelişmemiş doğa” ile kesişiyor. Ormanlar ve çayırlık alanlar gibi doğal unsurlara yakınlık, özellikle Batı ABD’nin kurak bölgelerinde yangın riskini artırıyor. Çalı ve bitki örtüsünde başlayan yangınlar, bol miktardaki yakıt nedeniyle hızla yayılabiliyor.
İnsan Faaliyeti ve Yangın Riskleri
Stanford Üniversitesi’nden iklim bilimci Noah Diffenbaugh, kentsel ve doğal sınır bölgelerine taşınan nüfusun artmasının hem yangın riskini hem de etkilenme oranını artırdığını söylüyor.
Yangınların çoğu yıldırım gibi doğal sebeplerle başlasa da, insan kaynaklı yangınlar daha yaygın. Geçmişte yangınlar kamp ateşleri, sorumsuzca atılmış sigaralar veya devrilmiş elektrik hatları nedeniyle başladı. Diffenbaugh, şunları belirtiyor:
“İnsanların olduğu yerde bolca ateşleme kaynağı vardır. Bu kaynaklar yanıcı bitki örtüsüne yakın olduğunda, risk daha da artar.”
İklim değişikliği bu riskleri daha da artırıyor. Yükselen sıcaklıklar, kuruyan bitki örtüsünü yangına daha uygun hale getiriyor.
Yapılar ve Şehirlerdeki Yangın Tehlikesi
Şehirlerdeki binalar ve altyapı yangınların yayılmasını etkiliyor. Stephanie Pincetl, UCLA Çevre ve Sürdürülebilirlik Profesörü, bitki örtüsü kadar evlerin ve yapıların da yangına yakıt sağlayabileceğini söylüyor.
Özellikle ahşap yapılardan oluşan evler, yangına daha açık. Ayrıca, bacalar ve pencere deliklerinden içeri giren kıvılcımlar nedeniyle yangınlar, dış cephesi dayanıklı olsa bile bir binayı içten içe yakabiliyor. Bağımsız tek ailelik evler, paylaşılan duvarları olmayan yapılarına kıyasla daha savunmasız.
Los Angeles’taki palmiyeler gibi kurumuş bitki örtüsü de yangın için bolca yakıt sağlıyor.
2018 Kamp Ateşi Yangını ve Benzer Koşullar
Kaliforniya tarihindeki en ölümcül yangın, 2018’deki Camp Fire yangınıydı. 85 kişinin ölümüne, 18.000’den fazla yapının yok olmasına ve Paradise kasabasının neredeyse tamamen yanmasına neden oldu. Yangın, 153.000 dönümden fazla alanı küle çevirdi.
Camp Fire yangınını bu kadar yıkıcı hale getiren koşullar, bugün Los Angeles’ta görülenlerle benzer:
- Şiddetli rüzgarlar
- Kurumuş bitki örtüsü
O dönemde, güçlü rüzgarlar “milyarlarca” kıvılcımı taşıyarak ana yangın hattından uzakta birçok küçük yangının çıkmasına neden oldu. Bu durum, Paradise’taki evlerin tutuşmasına ve yangının kontrol edilmesini zorlaştırdı.
Paradise’taki birçok evin 2008’deki yangın güvenliği kurallarından önce inşa edilmiş olması, yangına karşı savunmasızlıklarını artırdı. Bu kurallar, dış cephelerde ve çatılarda yangına dayanıklı malzemelerin kullanılmasını zorunlu kılıyordu.
Los Angeles’taki Önlemler ve Yangın Riskinin Azaltılması
Los Angeles’ta 10 milyon kişi yaşıyor ve yangınlar şu anda daha yoğun kentsel alanları tehdit ediyor. Ancak uzmanlar, Los Angeles’ın tamamen yanmasının pek olası olmadığını söylüyor. Şehirdeki çeşitli manzaralar ve yangına dayanıklı yapı malzemeleri gibi önlemler, yangın riskini azaltmada etkili.
Tim Brown, şehirlerin artık eskisi kadar yanıcı olmadığını belirtiyor:
“1800’lerin sonlarında her şeyin ahşaptan yapıldığı dönemlerde, tüm şehirlerin yanması mümkündü. Bugünün şehirlerinde yangını kontrol etmek çok daha kolay.”
Yangın riskini daha da azaltmak için kontrollü yakma gibi önlemler, bitki örtüsünün düzenlenmesi ve yangına dayanıklı yapıların inşası büyük önem taşıyor.
Kaynak: Motherjones