Murat Bardakçı: Popüler tarihin arka odasındaki Adam
Türkiye’de yakın tarih, özellikle de Osmanlı’nın son dönemleri ve hanedanın sürgün yılları söz konusu olduğunda, kamuoyunun ilk aklına gelen isimlerden biri şüphesiz Murat Bardakçı’dır. Onu yalnızca bir gazeteci veya köşe yazarı olarak görmek büyük haksızlık olur. Bardakçı; araştırmacı, arşivci, popüler tarih anlatıcısı, klasik türk müziği ustası ve televizyon programcısı olarak çok katmanlı bir entelektüel portre çizer.
Hayatı ve Eğitimi
1955 yılında İstanbul’da doğan Murat Bardakçı, köklü bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Ailesi hem Çerkes hem de Kırım Tatar kökenlerine dayanır; dedesi Cemal Bardakçı, Milli Mücadele yıllarında önemli devlet görevlerinde bulunmuş bir isimdir. Murat Bardakçı, Ankara Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Ancak onun akademik eğitimi ekonomi alanında olsa da asıl tutkusu tarih ve müzikti. Bardakçı’nın bu iki alana olan ilgisi, ilerleyen yıllarda tüm kariyerinin temel eksenini oluşturacaktı.
Osmanlı Tarihine Farklı Bir Bakış
Bardakçı, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş yılları, hanedanın sürgün hayatı ve yakın dönem Türk siyasal tarihiyle ilgili yaptığı arşiv araştırmalarıyla tanınır. Sunduğu bilgiler çoğunlukla daha önce gün yüzüne çıkmamış belgeler, mektuplar ve arşiv notlarıdır. Bu yönüyle Bardakçı, Türkiye’de tarihçiliğin akademik sınırlarıyla popüler anlatıcılık arasında kendine özgü bir yol açmıştır. Özellikle osmanlı hanedanı’nın sürgün yıllarını konu alan “Son Osmanlılar”, son padişah Vahdettin’i anlatan “Şahbaba”, Talât Paşa arşivine dayanan “Talât Paşa’nın Evrak-ı Metrukesi” gibi kitapları çok ses getirmiştir.
Televizyonculuk ve Kamuya Açık Tarih
Bardakçı’nın etkisi yalnızca kitaplarıyla sınırlı kalmadı. Habertürk ve TRT’de uzun yıllar süren “Tarihin Arka Odası” ve “Tarihin İzinde” gibi programlarla, tarih tartışmalarını geniş kitlelere taşıdı. Onun bu programlardaki üslubu, çoğu zaman canlı ve tartışmacı, zaman zaman da polemikçidir. Türkiye’de tarih konusunun güncel meselelerle ilişkilendirilmesinde ve tartışmanın geniş tabana yayılmasında önemli rol oynamıştır.
Klasik Türk Müziği ve arşivcilik
Murat Bardakçı yalnızca bir tarihçi veya gazeteci değildir; aynı zamanda iyi bir klasik Türk müziği icracısı ve araştırmacısıdır. Tambur çalan Bardakçı, Selahattin Tanur’dan musiki eğitimi almış, bu alanda icazet sahibi olmuştur. Ebced notası, Hamparsum notası, Bizans ve Haz neumleri gibi farklı müzik yazılarını okuyabilen nadir müzikologlardan biridir. Elinde çok zengin bir nota ve ses kaydı arşivi bulundurur. Türk müziğinin arşivlenmesi ve geçmişte kaybolmuş eserlerin gün yüzüne çıkarılması konusunda önemli çalışmalar yapmıştır.
Çok Dilli ve Çok Yönlü
Bardakçı, tarihi araştırmalarında yalnızca Türkçe ile yetinmez; Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce gibi farklı dilleri bilir ve kaynakları orijinal dillerinden inceleyebilir. Bu yönüyle, araştırmalarının derinliğinde ve özgünlüğünde önemli bir avantaj elde eder.
Resmi Görev ve Eleştiriler
2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyeliğine atanmıştır. Kamuya açık bir figür olmasının yanında, özellikle bazı tartışmalı açıklamaları ve polemikçi tavırlarıyla da gündeme gelir; tarihçiliğinin akademik olmaması veya “popülist” bulunduğu yönünde eleştiriler de sıkça yapılır. Ancak Bardakçı, arşivciliğe ve belgesel tarihe verdiği önemle ve kitlelere tarih sevgisi aşılamasıyla takdir toplar.
Sonuç
Murat Bardakçı, günümüzde hem akademik hem de popüler tarih anlatısında benzersiz bir yer edinmiştir. Osmanlı’nın sonunu, sürgündeki hanedanı, yakın dönem Türk siyasal tarihini ve klasik Türk müziğini bir arada bilen, belgeyle konuşmayı seven, kitlelere hitap etmesini bilen bir “ara dönem entelektüeli”dir. Onun çalışmaları, geçmişin karanlık noktalarını aydınlatmaya ve tarihe yeni bir gözle bakmaya davet niteliğindedir.