Yaklaşık yarım asırdır Türkiye ve bölge siyaseti üzerinde etkili olan PKK, 12 Mayıs 2025 tarihinde kendini feshettiğini açıkladı. Bu açıklama, uzun yıllar süren çatışma ve müzakere dönemlerinin ardından yeni bir sürecin kapısını aralayabilir. 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kurulan PKK, zamanla ideolojik dönüşümler geçirmiş, silahlı mücadeleyle Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden bir aktöre dönüşmüştü.
Kuruluş ve İlk Yıllar
PKK’nın kuruluşu, 1970’lerin sonlarında Türkiye’deki siyasi kutuplaşmanın, darbe öncesi karmaşanın ve Kürt vatandaşların bazı kültürel ve sosyal taleplerinin karşılık bulmadığı bir ortamda gerçekleşti. Örgüt, ilk dönemlerinde Marksist-Leninist bir çizgi izlerken, zamanla farklı ideolojik yönelimler benimsedi. Ancak kuruluşundan itibaren Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan yaklaşımıyla dikkat çekti.
1984’te başlattığı silahlı eylemlerle birlikte PKK, ülkenin farklı bölgelerinde yıllarca süren çatışmalara neden oldu. Bu çatışmalar, hem kamu güvenliği açısından ciddi sorunlar yarattı hem de bölgedeki sosyal yapıyı olumsuz etkiledi.
Silah Bırakma Girişimleri
PKK’nın silah bırakma sürecinde çeşitli dönemlerde girişimler oldu. 1999’da örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla başlayan süreçte, örgüt silahlı faaliyetlerini bir süreliğine durdurdu. Ancak bu süreç kalıcı bir çözüme evrilemedi ve 2004’te eylemler yeniden başladı.
2009-2011 yıllarında yürütülen Oslo görüşmeleri ve 2013-2015 yılları arasındaki Çözüm Süreci, kamuoyuna yansıyan önemli barış girişimleriydi. Özellikle 2013 yılında Öcalan’ın mektubuyla başlayan süreç, toplumsal desteği arkasına almıştı. Ancak 2015’te yaşanan bölgesel gelişmeler, güvenlik olayları ve karşılıklı güvensizlik nedeniyle bu süreç de kesintiye uğradı.
Feshe Giden Yol: 2024-2025 Dönemi
2024 Ekim’inde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, PKK’nın silah bırakması halinde Öcalan’ın şartlı tahliyesine kapı aralayabilecek bir öneride bulunması, tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ardından yaşanan güvenlik olayları ve Türkiye’nin sert yanıtı, örgüt içinde yeni bir değerlendirmeye zemin hazırladı.
27 Şubat 2025 tarihinde Öcalan’ın yaptığı çağrı, örgütün yönünü belirleyen dönüm noktası oldu. 1 Mart 2025’te ateşkes ilan edilmesinin ardından 5-7 Mayıs tarihlerinde toplanan kongreyle PKK, 12 Mayıs’ta kendini feshettiğini duyurdu. Bu karar, hem örgütün içinde bulunduğu stratejik çıkmazı hem de değişen bölgesel dengeleri yansıtıyor.
Fesih Kararının Arka Planı
Örgütün fesih kararı, birden çok faktörün sonucudur. Türkiye’nin kararlı güvenlik politikası, bölgede değişen dengeler (Suriye’deki gelişmeler, İran’ın zayıflaması vb.), PKK’nın siyasi kanadının giderek öne çıkması ve özellikle Öcalan’ın etkisiyle yeni bir siyasi değerlendirme süreci etkili olmuştur. Bu süreç aynı zamanda, silahlı mücadelenin artık işlevsiz hale geldiği bir döneme girildiğini göstermektedir.
PKK’nın kendini feshetmesi, Türkiye için güvenlik açısından önemli bir eşik anlamına gelirken, aynı zamanda yeni bir sürecin de başlangıcı olabilir. Bu gelişme, demokratik siyaset kanallarının güçlendirilmesini, bölgesel entegrasyonun teşvik edilmesini ve kalıcı barışa giden yolda fırsatların değerlendirilmesini mümkün kılabilir. Ancak sürecin istikrarla devamı için, hem devletin kamu düzeni ve güvenliğine dair kararlılığını sürdürmesi hem de toplumsal bütünleşmeyi önceleyen politikaların devreye alınması belirleyici olacaktır.