editor
Eski Google CEO‘su, Yapay Zekanın (YZ) önümüzdeki iki yıl içinde insanları şoke edecek gelişmelere yol açabileceğini belirtti. Bu uyarı, YZ’nin gelecekteki potansiyel etkileri ve riskleri konusunda ciddi endişeler doğuruyor. Zafer Küçük Şabanoğlu, Yapay Zeka Politikaları Derneği Başkanı olarak, yapay zekanın hem büyük faydalar hem de ciddi riskler barındırdığını vurguluyor.
YZ’nin Faydaları ve Riskleri YZ, özellikle sağlık alanında büyük avantajlar sunuyor. Tanı süreçleri, ilaç geliştirme, kişiye özel tıp gibi alanlarda önemli kolaylıklar sağlarken, aynı zamanda mahremiyet ve etik konularında ciddi sorunlar yaratabiliyor. Örneğin, İngiltere’de her 11 kişiye bir kamera düşecek şekilde yaygın bir gözetim sistemi mevcut. Bu durum, mahremiyet ve etik sorunlarını gündeme getiriyor.
Dünya Genelinde YZ Stratejileri Dünya genelinde, gelişmiş ülkeler yapay zekaya ciddi yatırımlar yapıyor. Amerika, YZ enstitülerini artırarak ve fonlarını genişleterek bu alanda liderliği sürdürmeyi hedefliyor. Birleşik Arap Emirlikleri, yapay zeka bakanlığı kurarak bu konuda öncü adımlar atıyor. Ayrıca, Birleşik Krallık’ta YZ’nin kamu koordinasyonunu sağlayan bir ofis bulunuyor. Bu stratejik yaklaşımlar, Türkiye’nin de YZ’ye daha stratejik bir perspektiften bakması gerektiğini gösteriyor.
YZ’nin Ekonomik ve İstihdam Etkileri Yapay zekanın ekonomik etkileri de oldukça büyük. 2030 yılına kadar, dünya ekonomisine 15,7 trilyon dolar katkı sağlaması beklenen YZ, aynı zamanda 85 milyon istihdam kaybına yol açabilir. Ancak, bu kaybın yanı sıra 97 milyon yeni iş fırsatı yaratacağı öngörülüyor. Bu nedenle, Türkiye’nin bu fırsatlardan faydalanarak ilk 10 ekonomi arasında yer alabilmesi için YZ’ye stratejik bir önem vermesi gerekiyor.
Türkiye’de YZ ve Gelecek Türkiye’de yapay zekaya olan ilgi büyük olsa da, bu ilginin bilgiye dönüştürülmesi gerekiyor. Teknoloji okuryazarlığının artırılması ve YZ konusunda farkındalık yaratılması, ülkenin bu alanda başarılı olabilmesi için kritik öneme sahip. Milli Güvenlik Kurulu’nun YZ’yi kararlarına dahil etmesi ve Siber Güvenlik Teşkilatı’nın kurulması, bu yönde atılan önemli adımlardan bazıları.
Zafer Küçük Şabanoğlu, Türkiye’nin YZ’ye magazinsel değil, stratejik bir gereksinim olarak yaklaşması gerektiğini vurguluyor. YZ’nin riskleriyle karşılaşmadan önce, bu teknolojiyi daha derinlemesine ele alarak gerekli önlemleri almak, ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor.
