Yolculuk İki Gün, Hissedilen Sonsuz Sevgi

Yolculuk İki Gün, Hissedilen Sonsuz Sevgi

Aralık 22, 2024
konu yorum

Yolculuk İki Gün, Hissedilen Sonsuz Sevgi

Sabahın Üçü bir aile romanı. Aile romanlarını severim. İnsan kendisiyle de yüzleşiyor. Kendi hayatında farkına varmadığı durumları farkediyor. Kültürler, kuşaklar farklı olsa da ne çok benzer yanlarımız var, diye düşünüyorum. 

Aile ilişkileri, ve yolculukla harmanlanmış. Bir baba ve ergen oğlunun hastane yolculuğunun nasıl keyifli bir yolculuğa dönüştüğünü okuyoruz. Bu dönüşümleri seviyorum. İlk önce yaşamamak için ertelenir, ayak sürünür. Yaşandığında ise insana böyle yeni pencereler açar. Geçmişte olan hesapların hiç de bizim düşündüğümüz gibi olmadığı ortaya çıkar. 

 

Antonio’nun yolcuğu böyle. Hastalığının kontrolü için babasıyla İtalya’dan Marsilya’ya gitmesi gerekiyor. Ama o hastalığın verdiği psikoloji ve annesinden boşanalı çok olan babasıyla mesafeli olan ilişkisinden dolayı bu zorunlu yolculuğu pek istemiyor. Babası da oğluna değer veriyor ama bunu tam ifade edemiyor. O da yolculuğu işleri arasına sıkıştırılan zorunlu bir görev gözüyle görüyor. 

Hepimiz az çok deneyimlemişizdir. İple çektiğimiz bir olay, beklemediğimiz şekilde heyecansız ve sönük gerçekleşir. Hayal kırıklığı yaşarız. Hiç istemediğimiz ve endişe yaratan bir olay da yine beklemediğimiz şekilde o kadar kötü gerçekleşmez. Hazırladığımız felaket senaryosu beyninizin çöp kutusuna atılır. Peki  verilen onca emek. Hepsi çöp…Bunu belki defalarca deneyimler ve her defasında aynı döngüyü yaşarız. Gelecekte başımıza geleceklere fazla anlam yüklememizden dolayı tüm yaşadıklarımız. Ne çok beklentiye girmek ne de çok çaresiz hissetmek doğru değil. Ne yapalım? İnsanız…  Bunu bildiğimiz halde elimizden gelmiyor. Her defasında çok istediğimiz bir şeye inanılmaz çoşkulu bir ruh haliyle hazırlanırken, bize kaygı veren bir durum için daha yaşamadan karalar bağlıyoruz. 

Antonio’nun yolculuğu bu cinsten. Okuyucu olarak darlayıcı bir hastane süreci beklerken; Marsilya sokaklarında, sahillerinde avare dolanıyorum. babasını daha yakından tanırken ve onunla ilgili yanlış anlayışlarını bir bir farkederken ben de yanlarında baba- oğulun ilişkilerini tedavi etmelerine şahit oluyorum. Baba-oğulun, bu yolculuk sırasında deneyimlerinden yola çıkarak geçmişe ve geleceğe dair düşünceleri, bakışları; özellikle Antonio’nun babasıyla ilgili zihninde boş olan parçaları tamamlaması, yanlış konulan parçaları düzeltmesi ve yeni yeni bilmediği parçalar eklemesi beni de rahat hissettirdi ve mutlu etti. Ergen bir gencin hayatının hassas ve kırılgan döneminde babasıyla çıktığı yolculuk ileriki hayatını olumlu yönde etkiliyor. 

Erkek çocuklarının babalarına karşı önyargıları var. Toplumsal kültürden tutun da psikolojiye kadar etkenleri uzar gider. Toplumun babayı güçlü figür görmesi, babanın bu figüre kendini uydururken gösterdiği davranışlar, erkek çocuğun anneye bağlılığı, annenin farkında olmadan babayla çocuğun arasına girmesi, erkek çocuğun içgüdüsel olarak babayı rakip görnesi akla ilk gelen etkenler. Hele ki Antonio gibi boşanmış bir ailede büyürseniz, ebeveynlerle sağlıklı ilişki kurmak daha da zorlaşır. 

Antonio yolculuk sırasında ideal bir genç gibi davranıyor! Anlayışlı ve uyumlu. Babası da  aynı şekilde. İlk önce mesafeli ve temkinliler. Birbirlerini dinleyip anladıkça mesafeler kalkıyor ve tam bir baba-oğul haline geliyorlar. Sonrası ise çok eğlenceli. Sanırım bu yolculuğu anlamlı ve keyifli hale getiren birbirlerine karşı önyargısız olmaları ve birbirlerini dinlemeleri. Yoksa bu romandaki etkiyi göremezsiniz. 

Antonio’nun yolculuğunu çok sevdim doğrusu. İki güncük olmasına rağmen dolu dolu. Bana zamanın süresinin değil, zamanı nasıl geçirdiğinin önemini hatırlattı. Zaten Antonio’nun hayatı için bir dönüm noktası oluyor ve hayatının ileriki dönemlerinde bile dönüp baktığı bir kılavuz haline geliyor.

Latest from Haticee

Pişman Beton

Eskiye dönebilmek için çok mu geç kaldık? Bunu da Okuyun Alacağın Olsun Sevgili Gogol!  Yoksa o treni kaçırdık mı Haydarpaşa’dan Ben açgözlülükle betonları dökerken
Uzak Şehir: Bir Bölümde On Sezonluk Travma

Uzak Şehir: Bir Bölümde On Sezonluk Travma

Televizyon çok izlemem. Bunu çok entel görünmek için yazmıyorum. Ben bir YouTube canavarıyım. Kişisel gelişim, edebiyat ve psikolojik konulu videolar favorim. Televizyon programlarından, memlekete
Yeni Bir Dönemin Başlangıcı: Türkiye-Suriye İlişkilerinde Hakan Fidan’ın Kritik Şam Ziyareti
Önceki Hikaye

Yeni Bir Dönemin Başlangıcı: Türkiye-Suriye İlişkilerinde Hakan Fidan’ın Kritik Şam Ziyareti

Romanın Tanrısı İlk Günün Sonu
Sonraki Hikaye

Romanın Tanrısı İlk Günün Sonu

Git

Don't Miss