Sayın Abdulkerim Aga, yayınımıza hoşgeldiniz. Bugün sizinle Suriye’deki Türkmenlerin tarihini, bugününü ve geleceğini ele alacağız. Öncelikle bizi kırmadığınız için teşekkür ederiz.
Abdulkerim Aga: Hoşgördük, çok teşekkür ederim. Öncelikle tüm Türk milletine başsağlığı dilemek isterim. Yaşanan acı olaylar bizleri derinden üzüyor. Hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Umarım bu gibi trajediler tekrar yaşanmaz.
Sayın Aga, röportajımıza Türkmenlerin tarihî arka planı ile başlamak istiyorum. Suriye’deki Türkmenlerin tarihî ne kadar eskiye dayanıyor ve bu topluluğun Suriye’deki konumu nedir?
Suriye, tarih boyunca Türklerin yerleştiği bir coğrafya olmuştur. Oğuz Han döneminden Selçuklulara, Osmanlı’ya kadar Türklerin bu topraklarda varlığı süregitti. 1915’ten sonra Osmanlı’nın çekilmesiyle birlikte Türkmenler bu bölgede sistematik bir baskı altına alındı. Topraklarına el konuldu, kimlikleri yok sayıldı ve çoğu zaman “ikinci sınıf” muamelesi gördüler. Ancak tarihî gerçek şu ki, Türkler Suriye’nin çok önemli bir parçasıdır.
Baas rejimi döneminde Türkmenler nasıl bir politika ile karşı karşıya kaldı?
Baas rejimi, Türkmenlere yönelik sistematik bir asimilasyon ve baskı politikası uyguladı. Topraklarımıza el konuldu ve bu topraklar Araplara ve Çerkezlere tahsis edildi. Türkmen Kimliğimizi yok saymak için büyük bir çaba gösterdiler. Bazı Türkmen aileleri, bu baskılar karşısında kimliklerini saklamak zorunda kaldı. Buna rağmen, köylerde ve uzak bölgelerde yaşayanlar kimliklerini korumayı başardılar.
Peki, Türkiye’nin Türkmenlere olan desteği ne durumda? Geçmişte bu konuda yeterince adım atıldı mı?
Maalesef, uzun bir süre Türkiye bu konuda sessiz kaldı. Bağımsızını kazanmaya çalışan soydaşlarımız için yetersiz destek söz konusuydu. Ancak son yıllarda Türkiye’nin Türkmenlere olan ilgisi ve desteği arttı. Türkiye, Suriye’deki Türkmenler için büyük bir çıkış noktasi haline geldi. Fakat daha fazlası yapılmalı.
Yeni kurulacak Suriye düzeninde Türkmenlerin yerini nasıl görüyorsunuz? Talepleriniz nelerdir?
Yeni düzenle birlikte Türkmenlerin, kendi kimliklerini ve dillerini koruma hakkını kazanmaları çok önemli. Çocuklarımızın Türkçe eğitim alabileceği okulların açılması, kültürümüzün yaşatılması ve siyasi arenada temsil edilmemiz bizim en temel taleplerimizdir. Türkiye’nin bu süreçte yanımızda olması bizlere güç veriyor.
HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) ve benzeri yapılara dair Türkmenlerin bir endişesi var mı? Yeni düzenin demokratik bir yapı olabileceğine inanıyor musunuz?
Suriye’deki yeni düzenin daha demokratik ve çoğulcu bir yapıya evrileceğine inanıyoruz. HTŞ gibi yapıların etkisi elbette kaygı yaratıyor, ancak Suriye halkı çeşitli dinlerden ve mezheplerden oluştuğu için birleştirici bir demokrasi modeli gereklidir. Eski rejim, büyük acılar yaşattı. Artık bu halk, yeni bir umudu kucaklamak istiyor.
Türkiye’deki Türkmenlere dair de bazı sorunlarız var. Türkiye’deki kamuoyunun Türkmenlere yeterince ilgi göstermediğini mi düşünüyorsunuz?
Ne yazık ki çoğu zaman Türkmenlerin sorunları Türkiye’de yeterince gündeme gelmiyor. Medyada adımızın daha çok geçmesi ve sorunlarımızın dile getirilmesi gerekiyor. Türkiye’den beklentimiz, eğitim ve ekonomik alanlarda Türkmenlere daha fazla destek verilmesidir. Bizim kimsesiz bir topluluk olduğumuz unutulmamalı. Türkiye’ye çok minnettarız, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var.
Son olarak seyircilerimize iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Tüm Türk milletine ve soydaşlarımıza selamlarımı iletiyorum. Biz Türkmenler, Türkiye’yi bir ana yurt olarak görüyoruz. Türkiye olmasa bugün ayakta durmamız mümkün olmazdı. Umarım, bir gün hep birlikte daha güçlü bir Türk dünyası inşa ederiz. Türk halkına çok teşekkür ediyoruz.
Sayın Abdulkerim Aga, yayınımıza katıldığınız için teşekkür ederiz. Umarım gelecekte daha umut dolu bir Suriye’de görüşürüz. İyi günler dilerim.
Teşekkür ederim. Hepimize barış ve mutluluk getiren yarınlar diliyorum.
Söyleşinin tam halini dinlemek için: