Politika Faizi Nedir? Tarihsel Gelişimi ve Ekonomideki Rolü

Politika Faizi Nedir? Tarihsel Gelişimi ve Ekonomideki Rolü

Politika faizi nedir, ekonomide nasıl işler ve tarihi kökeni nereye dayanır? Merkez bankalarının temel aracı olan politika faizinin anlamı, ilk kez ne zaman kullanıldığı ve ekonomiye etkileri bu makalede detaylıca ele alınıyor.
Mart 10, 2025
konu yorum

Modern ekonominin en çok konuşulan kavramlarından biri olan “politika faizi”, nın merkezinde yer alır. Gazetelerde, televizyonlarda ve ekonomi tartışmalarında sıkça karşımıza çıkan bu terim, merkez bankalarının ekonomiyi yönlendirmek için kullandıkları en önemli araçlardan biridir. Ancak, çoğu zaman sadece “faiz” kelimesiyle karıştırılan “politika faizi” kavramının ne anlama geldiği, ne zamandan beri kullanıldığı ve ekonomi üzerindeki etkileri çoğu kişi tarafından tam olarak bilinmez. Bu yazıda, politika faizinin ne olduğunu, tarihsel kökenini ve ekonomi üzerindeki işlevini detaylı biçimde ele alacağız.

Politika Faizi Nedir?

Politika faizi, bir ülkenin nın bankalar arası kısa vadeli borçlanmalarda uyguladığı faiz oranıdır. Daha basit bir ifadeyle; Merkez Bankası’nın (TCMB, FED, ECB gibi) bankalara borç verirken veya bankalardan borç alırken uyguladığı temel faiz oranıdır. Merkez Bankası, bu oranı değiştirerek ülkedeki genel faiz seviyesini, enflasyonu, döviz kurlarını ve ekonomik büyümeyi etkilemeyi hedefler.

Politika faizi, genellikle haftalık repo ihaleleri, gecelik borçlanma ve borç verme işlemleri gibi mekanizmalar üzerinden belirlenir. Örneğin Türkiye’de “bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı” politika faizi olarak kullanılır. ABD’de ise politika faizi “federal fon oranı”dır.

Politika Faizinin Ekonomideki İşlevi

Merkez bankaları politika faizini artırdıklarında;

  • Kredi maliyetleri yükselir, borçlanma yavaşlar,

  • Talep azalır, enflasyon baskısı hafifler,

  • Yabancı sermaye girişi artabilir, çünkü yüksek faiz yabancılar için caziptir,

  • Döviz kuru genellikle güçlenir.

Tam tersi, politika faizi düşürüldüğünde ise kredi maliyetleri azalır, ekonomik faaliyet canlanır, ancak aşırıya kaçılırsa enflasyon yükselir, döviz kuru değer kaybedebilir.

Politika Faizinin Tarihsel Kökeni

Faiz kavramı insanlık tarihi kadar eski olsa da, “politika faizi” modern merkez bankacılığın ortaya çıkışıyla şekillenmiştir. Tarihte ilk merkez bankası olarak kabul edilen İsveç Riksbank (1668) ve ardından kurulan İngiltere Merkez Bankası (, 1694) başlarda devletin borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuştu. Ancak bu bankaların piyasaya sürdüğü “diskonto oranları”, yani ellerindeki varlıkları teminat gösterenlere uyguladıkları faiz, günümüz politika faizinin ilk örneklerindendi.

İlk Kullanımlar

  • 19. yüzyıl: Özellikle İngiltere Merkez Bankası, “Bank Rate” yani banka oranı ile kısa vadeli borç verme işlemlerinde tek ve yönlendirici bir faiz uygulamaya başladı.

  • 1930’lar: Büyük Buhran sonrası merkez bankacılığına daha etkin bir rol verilince, “policy rate” yani politika faizi terimi İngilizce literatürde daha yaygın kullanılmaya başlandı.

  • 1950’ler sonrası: Keynesyen ekonomiyle birlikte merkez bankaları aktif para politikaları uygulamaya başladı. Politika faizi, para politikasının temel aracı olarak sistematize edildi.

  • Günümüz: Neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde merkez bankaları, politika faizini kamuoyuna açıklayarak piyasaya yön vermekte.

Türkiye’de Politika Faizi

Türkiye’de merkez bankacılığı 1930’da TCMB’nin kurulmasıyla başladı. Ancak “politika faizi” ifadesiyle tanımlanan tek ve yönlendirici faiz uygulamasına 1980’lerden itibaren, özellikle ve piyasa ekonomisine geçişle başlanmıştır. 2001 krizinden sonra ise Merkez Bankası’nın bağımsızlığı güçlendirilmiş ve “bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı” resmi politika faizi olarak ilan edilmiştir.


Politika Faizi ve

Politika faizi, piyasadaki tüm faiz oranlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Mevduat faizinden kredi faizine, tahvil faizlerinden devletin borçlanma maliyetine kadar tüm göstergeler, merkez bankasının belirlediği politika faizine göre şekillenir.

Ekonomik kriz, enflasyon ya da döviz kuru şoklarında ise piyasalar ilk olarak merkez bankasının politika faizi kararına odaklanır. Çünkü bu oran, ekonominin yönüne dair en güçlü sinyali verir.


Sonuç

Politika faizi; merkez bankalarının para politikasının ana aracı, ekonominin nabzını tutan bir göstergedir. Tarihsel olarak merkez bankacılığın doğuşuyla ortaya çıkmış, 20. yüzyılda ise modern para politikası uygulamalarının temel unsuru haline gelmiştir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde de para ve maliye politikası tartışmalarının kalbinde “politika faizi” yer alır. Ekonominin yönü, çoğu zaman merkez bankasının tek bir cümleyle açıkladığı bu oranla belirlenir.

Latest from EKONOMİ

“Zamanı Yaratmak” Kendi Rotanızı Çizdiğiniz Bir Yol Haritası
Önceki Hikaye

“Zamanı Yaratmak” Kendi Rotanızı Çizdiğiniz Bir Yol Haritası

Hamamda Cin Mi Olurmuş? Ama Bir Dinle!
Sonraki Hikaye

Hamamda Cin Mi Olurmuş? Ama Bir Dinle!

Git

Don't Miss