Almanya’da son haftalarda yaşanan siyasi gelişmeler, koalisyon hükümetinin parçalanmasıyla bambaşka bir boyuta taşındı. Ekonomik konulardaki derin anlaşmazlıklar, Almanya’nın üçlü koalisyonunu adeta bir kriz sarmalına soktu ve nihayetinde hükümetin dağılmasına yol açtı. Başbakan Olaf Scholz’un, koalisyon ortağı FDP’den Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden alması üzerine, FDP de Adalet, Ulaştırma ve Eğitim bakanlarını geri çekerek hükümetten ayrıldı. Bu kriz, Almanya’da geniş yankı uyandırdı ve Alman medyasının gündeminde ilk sıraya yerleşti.
Koalisyonda Ekonomik Uyuşmazlıklar Zirveye Ulaştı
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasında kurulan bu üçlü koalisyon, başlangıçta umut vaat eden bir reform hükümeti olarak lanse edilmişti. Ancak 2025 bütçesi, emeklilik reformları ve “Büyüme Girişimi – Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” gibi kritik ekonomik projelerde yaşanan anlaşmazlıklar, koalisyonun yumuşak karnını ortaya koydu. Maliye Bakanı Lindner’in erken seçim önerisi, Scholz tarafından reddedilince hükümet ortakları arasındaki ipler tamamen koptu. Bu noktada Almanya’nın siyasi atmosferi bir belirsizlik içine girdi.
Scholz’un Görevden Alınma Kararı Sonrası Mecliste Alkışlar
FDP’nin hükümetten çekilmesinin ardından, SPD meclis grubunda bir hayli duygusal anlar yaşandı. Maliye Bakanı Lindner’in görevden alınmasının ardından Başbakan Scholz’un mecliste iki dakika boyunca ayakta alkışlanması, Alman kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı. Bazılarına göre, bu alkışlar Scholz’un liderliğine olan güvenin bir işaretiydi. Ancak FDP lideri Lindner, Scholz’u koalisyonu bilerek ve stratejik olarak bozmakla suçladı.
Erken Seçim Beklentisi ve Güven Oylaması
Bu süreçte gözler 15 Ocak 2025’e çevrildi. Scholz’un güven oylaması talebiyle meclise başvurması bekleniyor. Güven oyu alamaması halinde Almanya, 60 gün içinde erken seçime gitmek durumunda kalacak. Bu durumda, planlanan seçimlerin 28 Eylül 2025 yerine, en erken 9 Mart 2025’te yapılabileceği öngörülüyor. Erken seçim beklentisi, Alman kamuoyunda ve medyada büyük yankı bulmuş durumda.
Alman Medyasında “Tüm Zamanların En Sevilmeyen Hükümeti” Eleştirisi
Koalisyonun dağılması Alman basınında geniş yer buldu. Bild gazetesi, bu durumu “Federal Cumhuriyet, tüm zamanların en sevilmeyen hükümetinden kurtuldu” sözleriyle yorumladı. Hükümetin sona ermesiyle oluşan yeni siyasi atmosferin, Almanya’nın geleceğine dair farklı açılımlar sunacağı belirtiliyor. Koalisyonun dağılışını haberleştiren Welt ise, hükümeti “Kendinden menkul ilerici koalisyon” olarak nitelendirdi ve “Buraya kadar” başlığıyla dikkat çekici bir değerlendirme sundu. Welt’e göre, hükümeti başta mümkün kılan anayasal tartışmalı borçlanmalar, sonunu da hazırladı.
“Scholz’un Anlamadığı Şey: Büyüme Olmadan Refah Olmaz”
Berlin’in önde gelen gazetelerinden Berliner Zeitung, Scholz’un ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Gazete, “Olaf Scholz’un anlamadığı şey: Büyüme olmadan bu ülkede refah olmaz” başlığıyla, Scholz’un ekonomi yaklaşımını eleştirirken, Lindner’in Almanya’nın ihtiyaçlarını daha iyi anladığı yorumunda bulundu. Alman kamuoyunda Scholz’un ve FDP’nin ekonomi konusundaki farklı yaklaşımlarının, uzun vadede ülkenin refahı üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.
Almanya’nın Siyasi Geleceği Belirsiz
Sonuç olarak, Almanya’da hükümetin dağılması, ülkenin siyasi geleceğini belirsizliğe sürükledi. Üçlü koalisyonun sona ermesi, erken seçim ihtimalini gündeme getirirken, Almanya’nın önümüzdeki aylarda nasıl bir yön çizeceği konusunda tahmin yürütmek zor. Ancak bir gerçek var ki; Almanya, derin bir ekonomik ve siyasi kriz içinde.