Türkiye'nin Suriye'de Yeni Bir Harekatı Kapıda mı? Güvenlik Politikaları ve Olası Senaryolar

Türkiye’nin Suriye’de Yeni Bir Harekatı Kapıda mı? Güvenlik Politikaları ve Olası Senaryolar

Suriye’ye yönelik olası yeni harekat, Türkiye’nin güney sınır güvenliğini sağlamada ve bölgedeki terör tehdidini bertaraf etmede kritik bir adım olarak öne çıkıyor. ABD, Rusya ve bölgedeki diğer aktörlerin tavırları, Türkiye’nin güvenli bölge oluşturma stratejisini nasıl etkileyecek? Yeni harekatın arka planında yatan siyasi ve askeri dinamikleri keşfedin
Kasım 12, 2024
konu yorum

KonuYorum: Türkiye’nin güney sınırlarında oluşturmayı planladığı “güvenli bölge” için kritik bir aşamaya gelindiği açıkça görülüyor. Cumhurbaşkanı’nın yaptığı “güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını tamamlayacağız” açıklaması, kamuoyunda yeni bir sınır ötesi operasyonun sinyali olarak algılandı. Peki, bu adım Türkiye için ne ifade ediyor? Hem iç hem de dış politikanın sıcak gündeminde olan bu hamle, sadece askeri bir müdahale olarak değil, Türkiye’nin bölgesel güvenlik politikasında önemli bir dönemeç olarak görülüyor.

Güvenli Bölge Kuşağı: Eksik Halka Ne Anlama Geliyor?

Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlama hedefi doğrultusunda başlattığı operasyonlarla oluşan güvenli bölge kuşağının tamamlanması, Suriye sınırında kalıcı bir istikrar alanı yaratma arayışının en somut adımlarından biri. Özellikle Tel Rıfat, Afrin ve Kobani gibi bölgeler, Türkiye için stratejik önem taşıyor. Burada oluşturulacak güvenli alan, yalnızca Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamakla kalmayacak; aynı zamanda bu bölgelerdeki PKK/PYD varlığını minimize ederek Türkiye’nin bölgesel güvenlik stratejilerini de güçlendirecek.

Bu güvenli bölgeye yönelik harekatların tek amacı, sınır güvenliğini sağlamak değil. Aynı zamanda terör örgütlerinin Suriye’den Türkiye’ye sızma ve tehdit oluşturma potansiyelini sıfıra indirme amacını taşıyor. Sınır hattında oluşturulacak tampon bölgeler, Türkiye’nin iç güvenliğini korumak için olmazsa olmaz bir politika olarak değerlendiriliyor.

Uluslararası Dengeler ve Bölgedeki Aktörler

Türkiye’nin bu hamlesi, yalnızca askeri bir operasyon değil; aynı zamanda bölgedeki aktörlerle olan ilişkileri yeniden dengelemeyi hedefleyen bir strateji olarak öne çıkıyor. İsrail’in, PKK/PYD ile geliştirdiği yakın ilişki, bölgede yeni gerilim alanları yaratma potansiyeline sahip. Türkiye’nin bu konuda hassas olması, Suriye sınırında başlatacağı yeni bir harekatın sadece terörle mücadele değil, aynı zamanda bölgedeki ittifak dengelerini yeniden oluşturma çabası olduğunu da ortaya koyuyor.

ABD’nin seçim sonrası geçiş sürecinde olması ve bu dönemde bölgedeki gelişmelere daha az müdahil olacağı beklentisi, Türkiye için bir fırsat penceresi yaratmış durumda. Öte yandan, Rusya’nın bölgedeki İran etkisinden duyduğu rahatsızlık, Türkiye’nin güvenlik stratejilerine dolaylı bir destek anlamına gelebilir. Ancak bu durum, her iki büyük güçle yapılacak dikkatli müzakereleri zorunlu kılıyor. Suriye’de 30 kilometrelik bir derinlikte tampon bölge oluşturma hedefi, ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmalara dayanıyor; ancak sahadaki hassas dengeler nedeniyle Türkiye, bu hedefini adım adım ve tüm aktörleri ikna ederek gerçekleştirmek zorunda.

Esad Yönetimi ve Türkiye Arasındaki Diyalog Arayışları

Türkiye, Suriye yönetimiyle son dönemde diplomatik kanallar açarak bir diyalog zemini oluşturmaya çalıştı. Ancak Esad rejiminin İran’ın güçlü etkisi altında olması, bu çabaların sonuçsuz kalmasına neden oldu. Türkiye’nin Esad yönetimine sunduğu çözüm önerilerinin yanıtsız kalması, bölgenin güvenlik sorunlarını daha da karmaşık hale getirdi. Türkiye’nin sahadan çekilmesi ihtimali, DEAŞ ve El Kaide gibi radikal unsurların yeniden bölgede güç kazanmasına, hatta PKK’nın devletleşme sürecine destek sunabilecek bir ortamın doğmasına yol açabilir.

Burada kritik olan, Suriye rejiminin İran destekli Hizbullah ve diğer milislerin etkisiyle hareket etmesi ve bu yüzden Türkiye ile bir uzlaşmaya yanaşmamasıdır. Bu durum, Türkiye’yi Suriye’deki operasyonlarını sürdürmek ve sınır güvenliği konusunda kendi çözüm yollarını oluşturmak zorunda bırakıyor.

Aralık Ayı: Yeni Harekatın Eşiğinde mi?

Türkiye’nin güney sınırında Aralık ayı itibarıyla yeni bir harekat başlatması oldukça muhtemel. Bu operasyonun tarih olarak gündemde olması, Türkiye’nin güvenlik kaygılarının yanında, bölgedeki diğer aktörlerin pozisyonlarından da kaynaklanıyor. Özellikle Tel Rıfat ve Ayn İsa gibi bölgelerde yürütülecek operasyonlar, Türkiye’nin bölgedeki stratejik hedeflerini pekiştirecek. Bu strateji, PKK/PYD varlığını kırmanın yanı sıra sınırda uzun vadeli bir güvenlik alanı oluşturarak Türkiye’nin hem iç güvenlik politikalarını hem de bölgesel hedeflerini sağlamlaştıracak.

Bu süreçte, Türkiye’nin ABD ve Rusya ile iletişimi belirleyici olacak. Geçiş sürecindeki ABD yönetiminin bu operasyona doğrudan müdahale edemeyeceği düşünülse de, Washington’un bölgedeki çıkarlarını gözeterek dikkatli bir duruş sergileyeceği tahmin ediliyor. Öte yandan, Rusya’nın da İran’ın bölgedeki etkisinden rahatsız olduğu biliniyor ve bu nedenle Türkiye’nin operasyonlarına göz yumabileceği öngörülüyor. Bu denklemin içerisinde Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde daha geniş bir kontrol sağlama hedefiyle hareket edecek.

Suriye’de Yeni Harekat Türkiye’ye Ne Kazandıracak?

Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlama hamlesi, aynı zamanda bölgesel denklemleri de değiştirecek bir güce sahip. Bu harekat, Türkiye’nin sadece güvenliğini sağlamayacak, aynı zamanda bölgedeki terör örgütlerinin lojistik ve askeri varlıklarını da köklü bir şekilde azaltacak. Türkiye’nin bu hamleyi yaparken, sadece askeri değil, aynı zamanda diplomatik bir zafer kazanması da mümkün görünüyor. Suriye’deki güvenli bölge kuşağını tamamlamak, Türkiye’nin iç güvenliğini ve sınır güvenliğini büyük ölçüde koruma altına alacak ve terör örgütlerinin hareket alanını ciddi anlamda daraltacaktır.

Bu çerçevede, Türkiye’nin güney sınırındaki , sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda bölgesel etkinliğini artırma ve kendi sınırlarını koruma hamlesi olarak da okunmalıdır. Şimdi, gözler Aralık ayına çevrilmiş durumda. Türkiye’nin sınır hattında oluşturacağı bu yeni güvenlik kuşağı, sadece Türkiye için değil, tüm bölge için yeni bir dönemin başlangıcı anlamına gelebilir.

Latest from Yorum

Trump Zaferi Sonrası Altın Piyasasında Sert Düşüş
Önceki Hikaye

Trump Zaferi Sonrası Altın Piyasasında Sert Düşüş

Kürtlerin Türklük Düşüncesine Tarihi Katkıları ve Geleceğe Uzanan Stratejik İş Birliği
Sonraki Hikaye

Kürtlerin Türklük Düşüncesine Tarihi Katkıları ve Geleceğe Uzanan Stratejik İş Birliği

Git

Don't Miss