Türkiye Ekonomisi: Büyüme Rakamları ve Geleceğe Dair Çıkış Yolları

Türkiye Ekonomisi: Büyüme Rakamları ve Geleceğe Dair Çıkış Yolları

Türkiye ekonomisi, 2024 üçüncü çeyrekte yüzde 2,1 büyüdü. İş dünyası temsilcileri sanayi, ihracat ve istihdam odaklı önerilerle büyüme rakamlarını değerlendirdi. Sektörlerin durumu, reform ihtiyaçları ve sürdürülebilir büyüme stratejileri üzerine detaylar...
Kasım 29, 2024
konu yorum

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılının üçüncü çeyreğine ait büyüme rakamları, ekonomimizin mevcut durumuna dair bir tablo sunuyor. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,1 artış gösterdi. Ancak bu büyümenin detaylarına inildiğinde, sektörlerin durumu ve ekonomideki temel dinamikler açısından farklı mesajlar içerdiğini görüyoruz.

Büyüme rakamlarına dair değerlendirmeler yapan iş dünyası temsilcileri, bu süreçte dikkat edilmesi gereken kritik unsurlara vurgu yaptı. Her biri kendi alanından derinlemesine analizler sunarak, ekonominin sürdürülebilir bir büyüme rotasında ilerlemesi için çözüm önerileri sundu. Gelin, bu değerlendirmelere ve yol haritası niteliğindeki önerilere daha yakından bakalım.

Sanayideki Daralma ve Emek Yoğun Sektörlerin Önemi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, büyüme oranlarının olumlu olmakla birlikte, sanayi sektöründe yüzde 2,2’lik bir daralma yaşandığını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, bu daralmanın altını çizerek üretim, istihdam ve ihracat kapasitesinin korunmasının elzem olduğuna dikkat çekti. Özellikle emek yoğun sektörlere ek desteklerin sağlanmasının, üretimin yurt dışına kaymasını engellemek adına kritik olduğunun altını çizdi.

Benzer şekilde, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç da sanayi sektörünün desteklenmesi gerektiğini belirtti. Uygun faizli kredi mekanizmalarının devreye alınması ve KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması gerektiğine dikkat çekti. Sanayicilerin sermaye ihtiyacının karşılanması, büyüme üzerindeki sıkı para politikalarının olumsuz etkisini hafifletebilir.

İhracat ve Rekabetçiliğin Korunması

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise ihracatın büyümeye 2,2 puanlık katkı sağladığını belirterek, ihracata çalışan sektörlerin desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Avdagiç, sıkı para politikalarının yatırım ve sanayi üzerindeki etkilerine dikkat çekti ve 2025 yılında ihracat odaklı reformların devreye alınmasının önemini vurguladı.

Önder Sanayici İşadamları Derneği (ÖNSİAD) Başkanı Ekrem Kap da ihracatın ekonomimizdeki önemine değinerek, mevcut kaotik küresel ortamda Türkiye’nin dayanıklılığını korumasının hayati olduğunu ifade etti. Ancak sanayi sektöründeki yavaşlamaya dikkat çeken Kap, bu alanda daha büyük sıçramalar yapılabileceğine dair inancını dile getirdi.

Tarımsal Üretimin ve Gıda Sektörünün Rolü

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, tarım sektörünün büyümeye yüzde 4,6 oranında katkı sağladığını ve bu sektörün öneminin altını çizdi. Ancak tarımda yapısal reformların uzun vadeli bir perspektifle ele alınması gerektiğini vurguladı. Özellikle işlenmemiş gıda ürünlerindeki fiyat dalgalanmalarının enflasyon üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Ekonomik Dengelerin Tesisi ve İstihdam Politikaları

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, büyüme rakamlarının enflasyonla mücadelenin zorluğuna işaret ettiğini belirtti. Ancak bu tablonun geçici olduğunu ve üretim, ticaret, ihracat ve istihdam odaklı bir yaklaşımın sürdürülebilir büyüme için gerekli olduğunu ifade etti. Baran, bu süreçte kararlılığın önemine vurgu yaparak, “Durmak yok, yola devam” dedi.

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Başkanı Orhan Aydın ise, üretim maliyetlerinin artışına ve rekabetçilik üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Özellikle sanayi sektöründeki daralmanın altını çizen Aydın, hem sanayiciler hem de KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması gerektiğini ifade etti.

Ekonominin Yönü: Reform ve Dayanışma

Türkiye ekonomisinin büyüme performansı, çeşitli sektörlerdeki daralma ve zorluklarla gölgelenmiş olsa da, bu tablo bize yeni bir yol haritası çizme imkânı sunuyor. İş dünyası temsilcilerinin ortak vurgusu, sürdürülebilir büyüme için üretim, ihracat ve istihdama odaklanmak gerektiği yönünde.

Sıkı para politikalarının etkileri, sanayi ve yatırım sektörlerinde hissedilirken, doğru destek mekanizmaları ile bu durumun aşılması mümkün. Ekonominin farklı bileşenleri arasında bir denge kurarak, büyüme rakamlarının daha güçlü bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak elimizde. Bunun yolu ise el birliğiyle alınacak tedbirler ve atılacak cesur adımlardan geçiyor.

Geleceğe dair bu umut dolu çaba, kamu ve özel sektörün iş birliği ile ekonomimizi daha güçlü ve istikrarlı bir zemine taşıyabilir. Unutmayalım, hedeflediğimiz büyüme, birlikte alınan doğru kararlarla mümkün olacak.

Latest from Konu

  HTŞ Rus İran anlaşmazlığını fırsata çevirdi 
Önceki Hikaye

  HTŞ Rus İran anlaşmazlığını fırsata çevirdi 

Laurel Canyon'daki Esrarengiz Yangın: Rothschild Ailesinden Bir İsim Daha Tarihe Karıştı
Sonraki Hikaye

Laurel Canyon’daki Esrarengiz Yangın: Rothschild Ailesinden Bir İsim Daha Tarihe Karıştı

Git

Don't Miss