editor
Türk siyasetinin gündemini uzun süre meşgul edeceği kesin olan bir gelişme yaşandı. DEM Parti’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı’ya heyet göndermek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt verildi. Sabah gazetesinde yer alan habere göre, DEM Partili milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın bugün ya da yarın İmralı’ya gitmesi bekleniyor.
Bahçeli’nin Çıkışı ve Yeni Sürecin İşaretleri
Bu gelişmenin fitilini ateşleyen isim ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli, geçtiğimiz günlerde partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada dikkat çeken ifadeler kullanmış ve Öcalan ile temas kurulması gerektiğini söylemişti. Bahçeli, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse, yasal düzenlemelerin önü de açılabilir” diyerek yeni bir tartışmanın önünü açmıştı.
Bu çağrının ardından, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, Öcalan’la yapılacak bir görüşmenin barış sürecine katkı sağlayabileceğini ifade etti. Bakırhan, “Öcalan’ın bu süreçle ilgili ne düşündüğünü öğrenmek ve bu ülkenin barışına katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
Adalet Bakanlığı’nın Kararı
DEM Parti’nin Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuru, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarıyla karşılık buldu. Tunç, talebin değerlendirildiğini belirterek görüşmenin, bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından gerçekleşebileceğini işaret etti. Bu açıklama, İmralı sürecinin resmen başlayacağı yönünde bir beklenti oluşturdu.
Görüşmenin Olası Etkileri
DEM Parti heyeti ile Öcalan arasında gerçekleşecek görüşme, barış sürecine yönelik yeni bir adım olarak mı görülecek, yoksa farklı siyasi hesaplaşmalara mı yol açacak? Bahçeli’nin çıkışı, siyasette beklenmedik bir ittifak veya stratejik bir hamle olarak değerlendirilirken, bu adımın toplumsal ve siyasi yankıları da merak konusu. Öcalan’ın görüşmede vereceği mesajlar, yalnızca DEM Parti için değil, Türkiye’nin siyasal dengeleri için de kritik bir rol oynayabilir.
Türk siyasetinde uzun zamandır görmeye alışık olmadığımız bu gelişme, siyasetin farklı cephelerinden gelecek tepkilerle şekillenecek. Kapının ardında ne olduğu ise önümüzdeki günlerde daha net anlaşılacak.
