Trump Kuralları: Yeni Düzenin Kaotik Şifreleri

Trump Kuralları: Yeni Düzenin Kaotik Şifreleri

Trump'la birlikte uluslararası ilişkilerde yeni bir dönem başladı. Belirsizlik, kurumsuzluk ve kişisel çıkar üzerine kurulu bu liderlik modeli, küresel düzeni nasıl etkiliyor? Trump kuralları üzerinden yeni dış politika stratejisini analiz ettik
Nisan 9, 2025
konu yorum

Dünya siyaseti alışıldık kurallarını kaybediyor. Uluslararası ilişkilerde yerleşik teamüller, kurumlar ve mutabakatların yerini artık birey merkezli, doğaçlama kararlarla şekillenen kaotik bir yapı alıyor. Bu değişimin merkezinde ise “belirsizlik yaratma” stratejisini politika haline getiren lider profilleri var. Özellikle bir örnek üzerinden şekillenen bu yeni anlayış, artık ” diye adlandırılıyor.

Peki nedir bu kurallar? Üç temel dinamikten bahsediliyor: Belirsizlik, kurumsuzluk ve bireysel çıkar.

Birinci kural, belirsizlik yaratmak. Geleneksel diplomasi, taraflar arasında güven inşa etmek için belirsizliği minimize etmeye çalışır. Ne yapılmayacağının önceden söylenmesi, karşılıklı ilişkilerin sağlıklı işlemesi için temel bir ilkedir. Fakat “Trump Kuralları” tam tersini benimsiyor. Ne zaman, ne yapılacağı bilinmeyen, öngörülemez bir lider profiliyle karşı karşıya kalındığında, tüm müzakere zemini kayganlaşıyor. Bu, karşı tarafın elini zayıflatıyor ama aynı zamanda küresel işlem maliyetlerini yükseltiyor.

İkinci kural, kurumsallaşmayı reddetmek. Diplomatik gelenekler, güvenlik belgeleri, uzun vadeli stratejik planlar—tüm bunlar bir kenara atılıyor. Yerine kişisel liderlik, doğaçlama kararlar ve sosyal medya açıklamaları geçiyor. Bir masa etrafındaki kurmaylardan çok, tek bir kişinin iradesi belirleyici oluyor. O kişi de kararlarını çoğu zaman danışmadan, anlık gündemlere göre alıyor. Sistem değil, şahıs konuşuyor; yapı değil, yüz ifadesi analiz ediliyor.

Üçüncü ve belki de en kritik kural, önceliğin ulusal çıkar değil, kişisel çıkar olması. Her ne kadar “ülkenin çıkarları için masaya yumruk vuruluyor” algısı oluşturulsa da, aslında bu liderliğin odağında kendi politik geleceği, seçmen desteği ve kişisel imajı yer alıyor. Tarifeler, , diplomatik restleşmeler; hepsi iç politikada güç toplamak için kullanılan araçlara dönüşüyor. Kaos, bu nedenle sadece dışa dönük değil; içerideki seçmene verilen bir şovun da parçası.

Dahası var: Bu çok katmanlı oyun sadece uluslararası platformda değil, aynı zamanda iç siyasette de sürdürülüyor. Belki birkaç ay sonra bütün bu hamleler unutulacak, dünya yeniden eski ritmine dönecek. Ama o lider, seçmeninin gözünde “ülke çıkarı için mücadele etmiş”, masaya yumruğunu vurmuş bir figür olarak hatırlanacak. Bu da kısa vadeli kazançların, uzun vadeli kurumsal zararlara nasıl tercih edildiğinin göstergesi.

Bugün uluslararası ilişkilerde kurumların zayıflaması, işlem maliyetlerini artırıyor. Kim için mi? Dünya için mi, o ülke için mi? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek. Ama bildiğimiz bir şey var: Belirsizlikten beslenen sistemler, sonunda sadece başkalarını değil, kendi iç dengelerini de sarsar.

Latest from Yorum

Apple, iPhone Stoklarını Hindistan ve Çin'den ABD’ye Taşıyor
Önceki Hikaye

Apple, iPhone Stoklarını Hindistan ve Çin’den ABD’ye Taşıyor

Trump Rules: Chaotic Codes of the New Order
Sonraki Hikaye

Trump Rules: Chaotic Codes of the New Order

Git

Don't Miss