editor
ABD’nin eski Başkanı ve 2024 seçimlerinin yeniden güçlü adayı Donald Trump, sadece siyasi gündemin değil, aynı zamanda güvenlik tehdidi raporlarının da merkezinde yer alıyor. Son bir yılda yaşanan suikast girişimleri ve art arda gelen tehditler, sadece bireysel radikal eylemlerin değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde organize tehditlerin de devreye girdiğini gösteriyor.
Comey’den Gelen “8647” Mesajı Ne Anlama Geliyor?
Mayıs 2025’te eski FBI Direktörü James Comey’nin sosyal medyada paylaştığı bir deniz kabuğu fotoğrafında yer alan “8647” ifadesi, Trump destekçileri tarafından bir suikast iması olarak yorumlandı. ABD argosunda “86” öldürmeyi, “47” ise Trump’ın olası 47. başkanlığına göndermede bulunuyor. Comey bu paylaşımı silse de FBI ve Gizli Servis olayı ciddiye alarak soruşturma başlattı. Bu tür sembolik mesajların, kutuplaşan Amerikan siyasetinde nasıl kolayca şiddet çağrısına dönüşebildiğini gösteriyor.
Peş Peşe Suikast Girişimleri
Sadece tehditler değil, doğrudan eylemler de Trump’a yönelmiş durumda. 2024 yazında Pensilvanya’da düzenlenen bir miting sırasında Trump’a ateş açıldı; hafif yaralanarak kurtuldu. Bir başka girişim Kaliforniya’da sahte basın kartıyla mitinge silah sokma teşebbüsüyle engellendi. Florida’da ise silahlı bir şahsın Trump’ın golf kulübünde yakalanması, olayların tesadüfi değil, planlı olduğunu ortaya koydu.
Trump, son bir yıl içinde en az üç Suikast Girişimine maruz kaldı
-
13 Temmuz 2024, Pensilvanya: 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks, Trump’a miting sırasında ateş açtı. Trump kulağından yaralandı; bir seyirci hayatını kaybetti, iki kişi ağır yaralandı. Saldırgan olay yerinde öldürüldü.
-
13 Ekim 2024, Kaliforniya: Vem Miller adlı kişi, sahte basın kartı kullanarak Trump’ın mitingine silahlarla girmeye çalıştı. Güvenlik güçleri tarafından yakalandı ve olay suikast girişimi olarak değerlendirildi.
-
15 Eylül 2024, Florida: Ryan Wesley Routh, Trump’ın golf oynadığı kulüpte silahla yakalandı. Routh’un, Meksika ve Ukrayna’daki iş birlikçileriyle suikast planladığı ortaya çıktı. Hakkında terörizm ve birinci derece cinayete teşebbüs suçlamalarıyla dava açıldı .
İran’ın Misilleme Planı mı?
ABD Adalet Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları’nın Trump’a yönelik suikast planı hazırladığını duyurdu. Bu planın, Kasım Süleymani’nin 2020 yılında Trump’ın emriyle öldürülmesine karşılık bir “misilleme” olarak tasarlandığı ifade ediliyor. İran kaynaklı tehditler, bu süreci sadece iç politika değil, aynı zamanda küresel hesaplaşma boyutuna da taşıyor.
Tehditler Normalleşiyor mu?
Tehditlerin sıklığı ve farklı kaynaklardan gelmesi, kamuoyunda bir uyuşma ve normalleşme tehlikesi yaratıyor. Bu durum, sadece Trump’a değil; siyasi rekabetin şiddetle çözülmeye çalışıldığı tehlikeli bir dönemeci işaret ediyor. Amerikan demokrasisinin kurumları, bu baskı altında ne kadar dirençli kalacak?
