ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamada, İran’ın Fordow, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine savaş uçaklarıyla hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, söz konusu üç tesise yönelik saldırıların başarıyla gerçekleştirildiğini belirtti.
Ortadoğu’nun kalbinde yükselen savaş senaryolarının odağında, son yıllarda sıkça duyulan bir isim var: Fordo nükleer tesisi. İsrail ve Batı için İran’ın nükleer programının en kritik parçası olarak görülen Fordo, jeopolitik hesapların ve askeri tehditlerin merkezine oturdu. Peki, Fordo nerede, neden bu kadar önemli ve gerçekten vurulursa ne olur?
Fordo Nükleer Tesisi Nerede?
Fordo, İran’ın kuzeyinde, kutsal Kum şehri yakınlarında ve başkent Tahran’a yaklaşık 150 kilometre mesafede bulunuyor. En dikkat çekici özelliği ise, yerin 90 metre altında, kalın kaya ve dağ katmanları arasında, son derece korunaklı bir şekilde inşa edilmiş olması. Bu mimari, tesisi dış saldırılara karşı neredeyse dokunulmaz hale getiriyor.
Fordo Neden Bu Kadar Önemli?
Fordo’yu sıradan bir nükleer tesisin ötesine taşıyan temel unsurlar şunlar:
-
Yerin Derinliklerinde ve Güçlü Korunaklılık: Fordo, askeri ve stratejik olarak en gelişmiş mühimmatların dahi zorlanacağı kadar korunaklı. ABD ve İsrail’in elindeki konvansiyonel bombalarla imhası neredeyse imkânsız; bu da tesisi adeta bir “nükleer sigorta”ya dönüştürüyor.
-
Uranyum Zenginleştirme Merkezi: Tesis, İran’ın yüksek saflıkta uranyum zenginleştirdiği bir merkez olarak işliyor. Özellikle %60’a varan zenginleştirme faaliyetleri, nükleer silah yapımına giden yolda kritik bir eşiği temsil ediyor.
-
Askeri ve Politik Güç Sembolü: Fordo, İran’ın hem askeri caydırıcılığı hem de diplomatik pazarlık gücünü simgeliyor. Varlığı, İran’a yönelik askeri müdahale tehdidine karşı en güçlü kartlardan biri.
Fordo Vurulursa Ne Olur?
Fordo’nun vurulması bölgesel ve küresel çapta büyük sonuçlar doğurur:
-
Nükleer Programda Ağır Darbe: İran’ın nükleer programı yıllarca geriye gider; uranyum zenginleştirme kabiliyeti ciddi ölçüde azalır.
-
Bölgesel Savaş Riski: İran, Fordo’ya yönelik doğrudan bir saldırıyı “savaş sebebi” sayar ve büyük olasılıkla İsrail ya da ABD hedeflerine güçlü bir karşılık verir. Tüm Ortadoğu’yu kapsayan zincirleme çatışmalar başlayabilir.
-
Ekonomik ve Diplomatik Sarsıntı: Enerji piyasaları, özellikle petrol fiyatları hızla yükselir. Uluslararası diplomasi yeni bir krizin içine sürüklenir.
-
Nükleer Yayılma ve Yeni Tehditler: İran, nükleer programını daha gizli, daha da radikal yöntemlerle sürdürmeye yönelir ve bölgede nükleer silahlanma yarışı tetiklenebilir.
İsrail Neden Fordo’yu Vurmak İstiyor?
-
Varoluşsal Tehdit Algısı: İsrail yönetimleri, İran’ın nükleer silah kapasitesine ulaşmasını “ülkenin varlığına tehdit” olarak değerlendiriyor. Fordo ise bu programın kalbi olarak görülüyor.
-
Caydırıcılık ve Psikolojik Baskı: Fordo’nun vurulması, sadece askeri değil, psikolojik olarak da İran’a ve tüm bölgeye “kimse güvende değil” mesajı verecek.
-
Stratejik Zaman Kazanma: Tesisin imhası, İran’ın nükleer programını yıllarca geriye atabilir ve Batı’ya pazarlık üstünlüğü sağlar.
-
İç Siyaset ve Liderlik Gösterisi: İsrail’de hükümetler zaman zaman topluma “kararlı ve güçlü liderlik” mesajı vermek için böyle iddialı hedefleri gündeme getirir.
Sonuç
Fordo nükleer tesisi, günümüz Ortadoğu’sunda yalnızca bir askeri hedef değil; siyasi ve stratejik dengeleri belirleyen bir güç simgesi. Eğer burası vurulursa, yalnızca İran’ın nükleer programı değil, tüm bölgenin istikrarı ve küresel dengeler derinden sarsılır. İsrail’in bu tesisi hedef almasının ardında ise salt askeri endişeler değil, diplomatik, psikolojik ve bölgesel liderlik hesapları da yatıyor.